Dün gece Zaman gazetesine, Çevik Kuvvet, TOMA ve helikopterle baskın düzenlendi. Baskına gerekçe olarak, kayyum tarafından el konan Bugün ve Millet gazetelerinin yerine kayyumların işine son verdiği gazetecilerin çıkardığı ‘Özgür Bugün’ gazetesinin yasadışı olarak basıldığı iddiası gösterildi.
Zaman gazetesine yapılan polis baskını sonrasında ise bugün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın YSK’nın TV kuruluşlarına uyguladığı cezai yaptırımın doğru olmadığı ve bu sistemin değiştirilmesi gerektiğine ilişkin görüşleri haber oldu. Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’nin aktardığına göre Akdoğan, “Önümüzdeki süreçte bu yaptırımları, medyanın üzerindeki bu ceza sopasını kaldırmak lazım” dedi.
AKP’nin Gülen cemaatine karşı gideceği noktanın sonu şimdilik gözükmüyor. Nokta dergisine karşı yapılanlar ve gazetecilerin tutuklanması da unutulmuş değil. Ancak Yalçın Akdoğan’ın “medyanın üzerindeki ceza sopası” diyebilmesi gerçekten kimi kandırıyor?
‘Özgür Bugün’ gazetelerine el konuldu
Özgür Bugün gazetesinin künyesinde, Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında basıldığı yazılmasına rağmen, Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nce sanki gizli basılıyormuş gibi arama kararı çıkarıldığı iddia edildi. Ancak kayyumun avukatlarının müsadere talebi Anayasa’nın 30. maddesindeki “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileriyle basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkoyulamaz.” hükmü nedeniyle reddedildiği ortaya çıktı.
Zaman gazetesi yaptığı haberde, arama kararında matbaada arama yapılmasına izin verildiği halde bilinmeyen bir telefon üzerine geri dönerek Zaman ve Today’s Zaman gazeteleri ile Aksiyon dergisinin yazı işleri bölümlerine de girildiğini öne sürdü.
Akdoğan yandaş basına verilen cezalardan rahatsız
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, YSK’nın özel kanalların seçim yayınlarına yönelik cezalarını eleştirdi. Bu sistemin değiştirilmesi gerektiğini belirten Akdoğan, özel yayınlara kamu yayınları gibi “nasıl yayın yapacak, kimi ne kadar çıkaracak” gibi kıstaslar getirilmesi ve cezai yaptırım uygulanmasını doğru bulmadığını söyledi.
Kanalların kendi yayın politikasına göre yayınını belirlemesi gerektiğini ifade eden Akdoğan “Burada devletin, RTÜK’ün, YSK’nın ceza vermesi vs. Ben bunları doğru bulmuyorum” dedi. Geçtiğimiz dönemde TBMM’de bu konuyu gündeme taşıdığını, “gelin değiştirelim, kimseye ceza verilmesin” dediğini ancak muhalefetin destek vermediğini anlatan Akdoğan, “Önümüzdeki süreçte bu cezalar, yaptırımlar, medyanın üzerindeki bu ceza sopasını kaldırmak lazım. Bizim bir şekilde bu konuyu düzenlememiz lazım” dedi.
Akdoğan’ın Gülen cemaatine yönelik operasyonları görmezden gelmesi beklenmedik değil. Ancak pek çok kanalda doğrudan kendilerinin propagandası yapılırken seçim mevzuatı gereği sınırlı ölçüde yapılan müdahaleleri dahi kabullenememesi komikleşiyor. TRT’nin yayınlarında herhangi kurala uyulmazken 40 kanaldan aynı anda canlı yayın yapan AKP’nin daha ne kadar ekranları kaplamak istediği merak ediliyor.
Bu haber en son değiştirildi 13 Kasım 2015 12:08 12:08
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…