Ankara Katliamı sonrasında Selahattin Demirtaş’ı arayarak taziye dileklerini sunan Abdullah Gül’e bir tepki de Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Davutoğlu, “Kendi takdiridir ama taziye evi Başbakanlıktır. Burada taziye evi kim? Taziye kime verilir. Burada taziye evi bütün Türkiye’dir. Sadece HDP’ye taziye dilemek bütün vatandaşlarımızı HDP ile özleştirmek olurdu” diyen Davutoğlu, “Gül’ün hepimizi araması lazımdı, tüm Türkiye’nin taziyesi bu” ifadelerini kullandı.
Daha önce kendine yönelik tepkilere “Bugün öyle ki ölülerimize başsağlığı dilediğimizde bunu bile garipseyen bir ortam ortaya çıkıyor.” karşılığını veren Gül, Davutoğlu’na da basın bürosu aracılığıyla “11. Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’daki terör saldırısında mensuplarını yitiren CHP ve HDP ile DİSK ve KESK genel başkanlarına da başsağlığı dilemiştir. Abdullah Gül, olay sonrası yaptığı ilk açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı olarak tüm milletimize başsağlığı dilemiştir.” cevabını verdi.
Ankara Katliamı sonrasında bir hafta içerisinde çeşitli vesilelerle konuşan Mehmet Ali Şahin, “Tedbirlerin alınması icabet ederdi”; Bülent Arınç, “Millet bize ‘gururlanma, kibirlenme, senden büyük Allah var”; Cemil Çiçek, “İstifa, demokratik ülkelerde bir yol olarak var; bizde yok”, Suat Kılıç, “Fabrika ayarlarına AKP dönebilir. Dönmeli.” ve Nihat Ergün, “Fiili durum yaratarak başkanlığa geçmek kabul görmez.” dedi.
Seçimler öncesinde kenara çekilenler konuşuyor
2013 Haziranı’ndan bugüne, yoğunluğu değişse de pek çok kez AKP’nin içerisinde bir çatlak beklentisi genel olarak yazılıp çiziliyor. Ancak hiçbir dönemde bugünkü kadar çeşitli sesler çıkmadığı gibi birbirleriyle polemik yapan, doğrudan birbirlerini hedef aldıkları konuşmalar yapıldığının örneği de hemen hiç yok. AKP içerisinde ‘farklı’ bir çıkış yapılması durumunda olağan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyu bağlamasıydı. Erdoğan doğrudan veya dolaylı olarak, ama ezerek ama ‘severek’ herkese durması gerektiği yeri bildirirdi.
Seçimler öncesinde yaşanan en sert polemik 11. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan olsa da ortada ‘nazik’ bir denge olduğu görülüyor. AKP’nin eski isimlerinden Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek gibiler ince mesajlar vermekle yetinirken, AKP’nin siyaset sahnesinde yükselttiği ama Erdoğan’ın gözünden düşmüş olan Nihat Ergün, Suat Kılıç gibi isimler de artık konuşuyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ın bir zaferle çıkamadığı seçimler ilginç sonuçlara gebe gözüküyor.
Bu haber en son değiştirildi 22 Ekim 2015 11:58 11:58
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…