Barış, emek, demokrasi mitingine bombalı saldırı
Bugün Ankara’da yapılan “Barış, emek, demokrasi mitingi” peş peşe iki bombanın patlaması sonucunda kana bulandı. Türkiye tarihinin en büyük katliamında en az 86 kişinin hayatını kaybettiği ve 28’i ağır olmak üzere en az 186 kişinin de yaralandığı bildirildi.
Bugün Ankara’da yapılan “Barış, emek, demokrasi mitingi” peş peşe iki bombanın patlaması sonucunda kana bulandı. Türkiye tarihinin en büyük katliamında en az 86 kişinin hayatını kaybettiği ve 28’i ağır olmak üzere en az 186 kişinin de yaralandığı bildirildi. Olaydan sonra ilk incelemeler üzerine bir değerlendirme yapan Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, iki canlı bombanın üzerindeki metal bilyelerle güçlendirilmiş TNT patlayıcılarını patlatmış olmaları ihtimali üzerinde durulduğunu söyledi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) gibi sendika ve meslek örgütleri ile Birleşik Haziran Hareketi’nin (BHH) çağrıcısı olduğu “Emek, barış, demokrasi mitingi” bugün Ankara’da yapılacaktı.
Saldırı miting alanına yürüyüş başlarken oldu
Mitinge katılmak üzere gelen yurttaşların miting alanına yürümek üzere toplandıkları Ankara Tren Garı’nın önündeki alanda kısa aralıklarla Saat 10.04’te iki ayrı bomba patladı. Bombaların HDP, EMEP, Halkevleri, DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların kortejlerinin geçişi sırasında patladığı anlaşıldı.
İlk belirlemelerde 20 kişinin hayatını kaybettiği duyurulurken bu sayı hızlıca yükseldi. Yaralılar civardaki Numune, İbn-i Sina ve Hacettepe hastanelerine kaldırılırken gün boyu acil kan bağışı çağrısı yapıldı.
Miting alanında güvenlik önlemleri yetersizdi
Bölgede bulunan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu saldırıdan sonra yaptığı ilk açıklamada, “Kortejler toplanırken 2 büyük patlama oldu. Müthiş bir coşku vardı burada. Ama görüyoruz ki buna tahammül edemeyenler engellemeye çalışıyor. Ses bombası olduğu söylendi ama yaralılarımız var. Doğrudan polis tarafından yapılan bir saldırıdır bu, çok açık.” dedi. Görgü tanıkları da polisin miting için alanda hiç bir güvenlik tedbiri almadığını ve patlamalardan önce alanı terk ettiğini söylediler.
Patlamaların ardından Tertip Komitesi ve Birleşik Haziran Hareketi, mitingi iptal ettiklerini ve alanda güvenlik olmadığından herkesin kontrollü bir şekilde alandan uzaklaşmasını duyurdular.
DİSK Yönetim Kurulu bombalı saldırı hakkında yaptığı yazılı açıklamada, “Barış bir kere daha katledildi. Saray’ınıza da saltanatınıza da savaşınıza da bin kere lanet olsun. Saltanatlarını sürdürmek isteyenler, Diyarbakır ve Suruç’un ardından bir kez daha katliam yaparak savaşa inat barış isteyenlerin Ankara’da katıldığı ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingini kana buladılar. Katledilen ve yaralanan arkadaşlarımızın sayısı hakkında şu anda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Savaş isteyenler, katliam ve cinayetleri yaygınlaştıranlar, şunu çok iyi bilsinler ki son kişi kalana kadar barış ve demokrasi mücadelesini sürdüreceğiz. Ve bu onların son çırpınışları olacaktır. Bu ülkede barış istemenin bedelini canlarımızla ödedik, bu vahşi katliamı yapanlar ve yaptıranlar da mutlaka cinayetlerinin bedelini ödeyeceklerdir. Her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları yıkılacaktır” denildi.
Polis yaralılara saldırdı
Öte yandan, bombalı saldırıdan sonra polis de kitleye gaz bombası ve coplarla saldırdı. Ambulansların geçişine izin vermeyen polise yükselen tepki üzerine polisin havaya ateş açtığı da görüntülere yansıdı.
Ankara’daki patlamanın olduğu bölgede inceleme yapmaya gelen İçişleri, Adalet ve Sağlık bakanları protestolar nedeniyle bölgeyi terk etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, patlamalarla ilgili soruşturmayı yürütmeleri için 5 Cumhuriyet Savcısı’nı görevlendirdi. RTÜK ise öğleden sonra saldırıyla ilgili yayın yasağı getirdi.
Patlamanın gerçekleştiği noktanın, Milli İstihbarat Teşkilatı’na yalnızca 3 kilometre, Emniyet’e ise 1 kilometre uzaklıkta bulunması gün boyu en fazla tartışılan konu oldu. Özellikle sosyal medyada Başkent’te güvenlik kurumlarının bu kadar yakınında yaşanan katliamın sorumluluğunun AKP’de olduğu sıklıkla vurgulandı.
Tanıklar patlamaları anlattı
İzmir Makine Mühendisleri Odası üyesi 50 yaşındaki Kazım Umdular yaşananları şöyle anlattı: “Miting toplanma alanına doğru yürürken büyük bir patlama oldu. Yaklaşık 50 metre önümüzde bir patlama yaşandı. İzmir’den gelen arkadaşlarımızdan ikisi bu patlamada daha doğrusu patlamalarda yaralandı. İki ayrı patlama oldu çünkü. Kortejin sonlarına doğru alanda bu patlama yaşandı. Patlama sırasında büyük bir panik yaşandı. Olayın ardından hemen yaralılara ulaşmaya çalıştık. O sırada çok sayıda ağır yaralı insanlar ve parçalanmaya varan insanlar gördük. İnsanları ilk etapta taksilere bindirerek hastanelere ulaştırmaya çalıştık.”
Bir başka görgü tanığı, “Garın ön tarafında iki tane bomba arka arkaya patladı. 100’ün üzerinde sanırım ambulans geldi. Çok fazla ağır yaralılar var. Patlama, garın tam önünde ışıkların olduğu tarafta oldu” dedi.
Üçüncü bir görgü tanığı ise, “Kortejin sonundaydık. Art arda iki patlama oldu, 10 saniye arayla. Herhalde 3-4 metre arayla patlattılar. Önce arkadaki patladı sonra öndeki patladı. İnsanlar, çığlıklar, kan revan insanlar çığlık çığlığa; böyle adalet, böyle şey olur mu? Böyle bir Müslümanlık olur mu? 400 vekil için mi her şey? 400 vekil verince bu kadar insanın canı geri gelecek mi? İnsanlar barıştan, adaletten bahsediyor. Batsın onların 400 vekili” diye konuştu.
Diğer görgü tanığı ise, “Patlama olduğunda hemen köprünün altındaydık biz. Sanki balon patlarmış gibi bir sürü kırmızı şeylerin çıktığı ceset parçalarıyla karşılaştık. Başta anlayamadık ne olduğunu. İki patlama arka arkaya oldu. Saysan 20 saniye yoktur. Biz et parçaları köprünün altına gelince ne olduğunu anlayamadık ama sonrasında büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu gördük” ifadelerini kullandı.