Çözüm süreci buzdolabından çıkıyor mu?
Hiçbir zaman doğrusal bir gelişim izlemeyen çözüm sürecinde AKP'den yeniden masa kurma sinyalleri verilmeye başlandı.
AKP’den 1 Kasım seçimleri sonucunda AKP’nin masada elini güçlendirmesiyle çözüm sürecine dönüş mesajları da verilmeye başlandı.
AKP Van Milletvekili ve eski Başbakan Yardımcılarından Beşir Atalay, seçimden bir gün sonra yeniden çözüm süreci sinyali vererek, “Çözüm sürecinin mimarı AKP’dir ve geleceği de AKP’ye bağlıdır” derken AKP Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada kamu düzeni sağlanırsa çözüm sürecinin buzdolabından alınabileceğini söyledi.
“Çözüm sürecinin mimarı AKP’dir ve geleceği de AKP’ye bağlıdır”
Eski Başbakan Yardımcısı Van AKP Milletvekili Beşir Atalay seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla milletvekili adayları ve partililerle Van AKP il binasında bir araya geldi. Çözüm sürecinin mimarının AKP olduğunu da söyleyen Atalay, “Biz çözümün, barışın, huzurun partisiyiz. AKP olarak dokunulmaz konulara dokunuruz, çözülemez konuları çözeriz. Cesaretimiz var, risk alırız. Göreceksiniz bu dönem Güneydoğu Anadolu’da bizim rakibimiz olan parti de derslerini alacak. Tekrar AKP’ye dönüşü de görüyoruz. Çözüm sürecinin mimarı AKP’dir ve geleceği de AKP’ye bağlıdır. Bu istikrarlı, güçlü hükümet biriken sorunların hepsini bir bir çözecektir. Çünkü bizim büyük bir birikimimiz var o eksik kalan reformlarımız anayasadan başlayarak tek tek ele alınacak. Hem ekonomide hem demokratikleşmede hem de çözüm süreci gibi kronikleşmiş sorunların çözülmesinde çok önemli bir istikrar dönemi olacak diye düşünüyorum” dedi.
Kamu düzeni sağlanırsa çözüm süreci buzdolabında alınabilir
1 Kasım seçimlerini değerlendirmek üzere toplanan AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısından da çözüm sürecine dönüş sinyali çıktı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında, “Çözüm süreci, Türkiye’deki silahlı unsurların tamamen ülke dışına çıkarılmasıdır. Türkiye silahlı örgütlere tahammül etmez. Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirine zıt değildir. Türkiye inkar ve asimimilasyon siyasetini bitirmiştir. Kimsenin çözüm sürecini bahane ederek kamu düzenini ihlal etmesine izin vermeyiz. Kamu düzeni tam sağlandıktan sonra bu meseleyi gündemimize alırız. Kamu düzeni sağlandığında buzdolabından alınabilir.” diyerek çözüm sürecinin yeniden gündeme gelmesi için toplumu hazırlamaya başladı.
Bir dönem çözüm sürecinin en yetkili ismi olan Beşir Atalay ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in sözleri AKP ile Öcalan arasında görüşmelerin yeniden başlayacağına işaret ediyor.
Yeniden çözüm süreci mi?
Çözüm süreci hiçbir zaman doğrusal bir gelişim izlememişti. 2011-2012 arasında yoğunlaşan çatışmalar sırasında bir yandan da “yüzde 95 anlaştık” açıklamaları yapılıyordu. 2011 yılında ses kayıtları ortaya çıkan 2009 yılında yapılan Oslo Görüşmeleri sonrasında AKP büyük bir KCK operasyonları dizisi yapmış ve binlerce kişi tutuklanmıştı. Bu kişilerin hemen hemen tamamı daha sonra 2014 yılına kadar serbest kalmışlardı.
Yine süreç boyunca Abdullah Öcalan dönem dönem belirli vadeler vererek “ya çözüm ya savaş” açıklamaları yapmış ancak çatışma süreçleri görece kısa süreli olmuş ve yeniden masaya dönülmüştü.
2014-2015 yılları ise sürecin en çok geliştiği yerden geri dönüşe tanıklık etmişti. 2015 Şubat ayında Dolmabahçe’de yapılan basın toplantısı ile duyurulan mutabakat sonrasında çözüm süreci en ileri noktasına ulaşmıştı. Ancak daha sonra 7 Haziran seçim kampanyası ve sonuçları AKP’nin elini zayıflatınca AKP tarafından masa dağıtılmıştı.
AKP’lilerin hemen seçim sonuçlarının ortaya çıkmasıyla birlikte hiç beklemeden çözüm sürecinden bahsetmeye başlamaları, son 5 ayda yaşanan çatışmanın tansiyonun yeniden düşürüleceğini ve çözüm sürecinde yeniden masanın kurulacağını gösteriyor.
Geç kalan şahin Esayan
Yeni Şafak yazarı ve AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan ise Sputnik’e yaptığı açıklamada çözüm süreci konusunda farklı bir tablo çizerek sert mesajlar verdi. Bundan böyle tek muhataplarının Kürt halkı olacağını belirten Esayan ‘demokratik hakların verilmesi konusunda geriye çok az şey kaldığını’ ve devletin PKK’yi yok edeceğini söyledi.
‘Devletin verdiği büyük mücadeleyi halkın çok ciddi oranda desteklediği ve buna devam et dediğini’ iddia eden Esayan, çözüm sürecinin artık asla söz konusu olamayacağını söyledi. “Bundan sonraki süreçte bizim muhatabımız ne Öcalan ne PKK olacaktır. Bizim muhatabımız Kürt halkı olacaktır. Zaten demokratik hakların verilmesi konusunda çok az şey kaldı geriye” ifadelerini kullanan Esayan, ‘devletin PKK’yı yok etmek için en şiddetli şekilde eylemlerine devam edeceğini’ kaydetti.
Esayan’ın AKP’nin resmi açıklamaları ile çelişen ‘şahin’ açıklamaları, Erdoğan’a yaranmak isterken değişen politikaları takip etmekte zorlandığı şeklinde yorumlandı