Davutoğlu kontrolü kaybetti

Ankara’daki bombalı saldırı sonrası yaptığı bir açıklamada Suruç’ta intihar saldırısını gerçekleştiren saldırganın eyleminden sonra yakalanarak adalete teslim edildiğini söyleyen Ahmet Davutoğlu önceki gün yaptığı açıklamada ise ellerinde canlı bomba olduğundan şüphelenilen kişilerin listesi olduğunu, ancak belirledikleri bu isimleri hukuken eylem yapmadan yakalayamadıklarını söyleyerek bir skandalı itiraf etti. NTV’de katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Davutoğlu, “Birisinin... View Article

Davutoğlu kontrolü kaybetti

Ankara’daki bombalı saldırı sonrası yaptığı bir açıklamada Suruç’ta intihar saldırısını gerçekleştiren saldırganın eyleminden sonra yakalanarak adalete teslim edildiğini söyleyen Ahmet Davutoğlu önceki gün yaptığı açıklamada ise ellerinde canlı bomba olduğundan şüphelenilen kişilerin listesi olduğunu, ancak belirledikleri bu isimleri hukuken eylem yapmadan yakalayamadıklarını söyleyerek bir skandalı itiraf etti.

NTV’de katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Davutoğlu, “Birisinin bu eylem hazırlığı içinde ama bunu gerçek bir eyleme dönüştürmedikçe veya elinizde bir veri olmadıkça tutuklayamazsınız. Savcı elinde ne delil var derse bir saat sonra serbest bırakılabiliyor.” dedi.

Program boyunca Suriye vurgusunu öne çıkarmaya çalışan ve Türkiye’de suç işlemeyen kişilerin tutuklanmayacağını açıkça söylemekten çekinmeyen Davutoğlu’nun açıklaması, Türkiye’nin pek çok yerinde özellikle Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun bir kenti ziyareti öncesinde pek çok kişinin polis tarafından ziyaret süresince alıkonduğu, söz konusu olan PKK veya sol örgütler olduğunda şal, ders kitabı gibi eşyaların dahi delil sayıldığı olayları akla getirdi.

Davutoğlu’nun Ankara’da yaşanan saldırılar sonrası kontrolü kaybettiği ve bahaneler üreterek siyasi sorumluluğu başkalarına yıkmak isterken bu tür dayanaksız ve skandal niteliğinde açıklamalar yaptığı görülüyor. İntihar eylemi yapma noktasına gelen kişilerin basit birer sempatizan veya yeni üye olamayacağı gerçeği karşısında bu kişilerin ‘canlı bomba listesi’ne alınmadan önce uzun süre takip edilmiş olması ve haklarında yeterli bilgi ve belgeye ulaşılmış olması gerektiği de bir başka önemli ayrıntı.

Hürriyet Daily News’tan Ali Kayalar 15 Ağustos 2015’te üst düzey bir yetkiliye dayanarak yılın ilk yarısında özel olarak hazırlanıp kaçak olarak yurda sokulmuş 30 adet “intihar bombacısı yeleği” ele geçirildiğini, yeleklerin bazılarının “kullanıma hazır” ve hepsinin IŞİD’e ait olduğunu haberleştirmişti. Bu habere de yansıyan delillerin ne yapıldığı ise cevabını bekliyor.

Öte yandan, geçtiğimiz günlerde İzmir’de yapılan bir operasyonda silahlarla birlikte gözaltına alınan ve Savcılık tarafından adliyeye dahi getirtilmeden serbest bırakılan IŞİD militanları düşünüldüğünde devletin IŞİD ve benzeri örgütlerin faaliyetlerine izin verdiği açıkça görülüyor.