Davutoğlu rol kapma peşinde: “Uçağın vurulması emrini bizzat ben verdim”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya uçağının vurulması emrini kendisinin verdiğini açıkladı. Davutoğlu, “Bu gelişmeler eğer Türk hava sahasının ihlali sonucu doğurursa her türlü tedbiri alacağımız dile getirilmiş, o toplantıda silahlı kuvvetlerimize gerekli talimatlar bizzat tarafımca verilmiştir.” dedi. Davutoğlu’nun sözleri akıllara Şah Fırat Operasyonu’nu getirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mecis’te yapılan AKP grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, Türkiye’nin resmi tezini tekrarlayarak “Türkiye hava sahasını ihlal eden, ikazlara rağmen hava sahasını terk etmeyen ve milliyeti bilinmeyen” diye tanımladığı Rus savaş jetinin düşürüldüğünü kaydeden Davutoğlu, “Düşürülen uçağın Rusya’ya ait olduğu Rus makamları tarafından yapılan açılamalardan anlaşılmıştır. Düşen uçağa, Türk hava sahasını ihlalde iken ateş açıldığının altını özellikle çizmek istiyorum. Bu uçak Türk hava sahası ihlali esnasında düşmüştür.” dedi.

Böylece, Davutoğlu dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ilk açıklamayı da bugün Erdoğan’ın kendisinden sonra bir kez daha düzeltmiş oldu.

“Talimat bizzat tarafımca verilmiştir”

Davutoğlu, Ekim ayında yaşanan hava sahası ihlali olayını hatırlatarak, “Bu gelişmeler eğer Türk hava sahasının ihlali sonucu doğurursa her türlü tedbiri alacağımız dile getirilmiş, o toplantıda silahlı kuvvetlerimize gerekli talimatlar bizzat tarafımca verilmiştir.” dedi.

Davutoğlu’nun bu sözleri akıllara bu yıl 22 Şubat’ta gerçekleştirilen ‘Şah Fırat Operasyonu’nu getirdi. Operasyonda, Türk Silahlı Kuvvetleri, Süleyman Şah Türbesi’nde bulunan 38 askeri geri getirirken türbe içerisinde bulunan Süleyman Şah ve iki muhafızının naaşı ile diğer eşyalar Suriye’nin Eşme köyüne taşınmıştı. Operasyonda bir asker tank namlusunun kafasına çarpması sonucu hayatını kaybederken Türkiye’nin operasyonu PYD ile birlikte yapıp yapmadığı uzun süre tartışılmıştı.

“Rusya bizim dostumuzdur, komşumuzdur”

Davutoğlu, ABD ve diğer NATO ülkelerinden gelen tansiyonu düşürme çağrılarına da uyarak, “Bizim Rusya ile ekonomik, siyasi ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Rusya Federasyonu’yla ilişkilerimizde bu tür olaylara ve kazalara fırsat verilmemesi konusu dile getirdiğimiz ve hassasiyet gösterdiğimiz bir konudur. Bizler her zaman bu özeni ve dikkati gösterdik. Bu olayda Rusya ile ipleri germek, gerilim yaşamak gibi bir niyetimiz yoktur olamaz da. Rusya bizim dostumuzdur, komşumuzdur. Büyük devletler arasındaki ilişkiler iletişim kazasına feda edilemez. Rusya Federasyonu bizim çok önemli bir ortağımızdır. Şu anda aramızdaki iletişim kanalları açıktır. Ancak şunu da ifade etmek isterim. Ulusal güvenliğimiz de uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayanmak zorundadır.” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu’nun Rus jetinin düşürülmesini bir ‘iletişim kazası’na kadar küçültmesi ise dikkat çekti.

‘Bayırbucak bölgesinde tek bir IŞİD unsuru ve terör unsuru yoktur”

Davutoğlu konuşmasında, Bayırbucak bölgesine ilişkin temelsiz iddialarını sürdürürken “Son günlerde bize tarihi bakımdan derin bağlarla bağlı olan, Bayırbucak bölgesinde, Suriye halkının bütününde, ama Bayır Bucak bölgesindeki Türkmen kardeşlerimize dönük olarak çok yoğun bir saldırı söz konusudur. Bu olayları askeri istihbari ve diplomatik olarak yakından takip ediyoruz. Bu olaylar göstermektedir ki yabancı savaşçılar, Suriye rejiminin yanında yer alan saldırgan bazı milislerle temsil edilmektedir. Biz bütün bu yabancı savaşçılara Suriye’de olmasına karşıyız. Maalesef bu saldırılara Rus uçaklarının katıldığı bilgisi de söz konusudur. Bayırbucak bölgesinde tek bir IŞİD unsuru ve terör unsuru yoktur. IŞİD’e saldırıyoruz diye Bayırbucak’a saldırmalarına da göz yumamayız.” dedi.

Davutoğlu bu sözlerine rağmen düşürülen bombardıman uçağının pilotlarından birisini paraşütle atladıktan sonra havadayken ateş açarak öldüren ve cenazesine işkence yapan cihatçı çeteleri ise görmezden gelmeyi tercih etti.

Davutoğlu ‘Reis’inin izinde

Öte yandan, Davutoğlu grup toplantısında, seçim zamanlarında Erdoğan’ın da yapmayı çok sevdiği gibi bir ağlama oyunu da sergiledi. Davutoğlu, konuşması sırasında “Beni çok duygulandıran bir hatıramı anlatayım: Suriye’den gelen bir kanaat önderi şöyle diyordu. ‘Türkiye’de oy veren kardeşlerimiz elleriyle oy verdiler biz de gönüllerimizle. Ellerimizi semaya kaldırdık’ Bu olayın benzeri Kurtuluş Savaşı’nda yaşanmıştır. Herkes sussa biz susmayacağız. Tüm mazlumların yanında olacağız.” derken duygulanmış gözüktü.