Çocukları IŞİD’e katılan ve bunu engellemek için Devletten istedikleri yardımlar görmezden gelinen aileler isyan ediyor. 5 Haziran’da Diyarbakır’da 5 kişinin ölümü, 300’ü aşkın kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıdan sonra IŞİD bombacısı olmaktan yakalanıp tutuklanan Orhan Gönder’in annesi Hatice Gönder DHA’ya açıklamalarda bulundu.
Oğlu Suriye’ye gitmeden olan biteni fark ettiklerini, IŞİD’e katılmasın diye kıvrandıklarını anlatan Hatice Gönder, “Adıyaman’da bu çocuklar gidiyorsa, gittiği zaman devlet bunu önlemedi. Önlemediyse bugün bunların olacağını devlet biliyordu” dedi.
Adıyamanlı gençlerin, hangi camilerde, hangi çay ocaklarında buluşup yönlendirildiklerini tek tek anlatan Hatice Güder, çocuğunun peşinden koştuğu günleri anlatırken, “Eğer benim çocuğum yarın bir gün, orada çocuğumu örgütleyip bu tarafa gönderir, bir şey olursa bunun vebalini, günahını kim verecek’ Bunu söyledim. Polise de emniyet müdürüne de, valiye de.. Defalarca gittim.. (AKP Adıyaman milletvekili) Ahmet Aydın ile de görüştüm. İsimleri yazdı cebine koydu. ‘Bizzat bu işle ben ilgileneceğim’ dedi. Gidiş o gidiş.” diye konuştu.
Şikayet sonuçsuz kaldı
Ailesi Diyarbakır’daki HDP mitinginde bombayı alana yerleştirdiği belirlenen ve daha sonra düzenlenen operasyonla Gaziantep’te yakalanarak tutuklanan Orhan Gönder’i IŞİD’e katılmadan polise şikayet ediyor. Çocuklarındaki değişimden rahatsız olan anne ve babasının birkaç kez şikayetinin ardından geçen yıl 25 Haziran’da polisler Orhan Gönder’in ifadesini alıyorlar. Ancak Gönder ifadesinde hiçbir gruba üye olmadığını ve Alevi kökenli olduğu için namaz kılıp, oruç tutması ve Kuran okumasından dolayı ailesinin endişelendiğini söyleyince serbest bırakılıyor.
Anne: Oğlum yapmadığını söylüyor
Anne Hatice Gönder, 2014 yılında oğlunun dershaneye gitmesinin ardından saç ve sakal uzatarak değişim yaşamaya başladığını ifade etti. Hatice Gönder oğlu polis tarafından serbest bırakıldıktan sonra yaşananları şöyle anlattı: “Daha sonra oğlum geçen yıl Ekim ayında evi terk edip Suriye’ye gitti. Sınırın her tarafını dolaştık, aylarca çocuğumuzu aradık ama bulamadık. Gittiğimizde patlamayı yaptığını duyduk. Kendisiyle konuştuğumuzda o gün de bugün de bombayla ilgisi olmadığını, kendisine tuzak kurulduğunu söylüyor.”
Orhan Gönder’in amcasının oğlu olan Ercan Gönder ise kuzeninin ve IŞİD’e katılan diğer kişilerin polis tarafından bilindiğini ancak Suriye’ye geçişlerinin önlenmediğini öne sürdü. Gönder, kuzeninin geçen yıl Kobani protestolarının ardından kendisine gönderilen ve PKK’lılar tarafından kendisi ve ailesinin öldürüleceğine ilişkin tehditlerin yazılı olduğu mektubu aldığı 13 Ekim tarihinde ortadan kaybolduğunu, söz konusu mektubu da Emniyet Müdürlüğü’ne verdiklerini kaydederek şunları söyledi: “Bu mektup bizimle birlikte 5 aileye bırakılmış. Yaklaşık yarım saat 45 dakikadır bu çocuk kaybolmuş bu anlamda elinizden geleni yapın diye müracaat ettik. Gidilen noktayı biz aşağı yukarı filan kavşaktan diye de söyledik. Onlar da kesin emin olmadıklarını, reşit olduklarını, bizim çeviremeyeceğimizi, yasaların buna izin vermediğini söylediler.” dedi.
“Oğlumu Emniyet’e şikayet ettim. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.”
Ankara katliamını Yunus Emre Alagöz’le birlikte gerçekleştiren Ömer Deniz Dündar’ın babası M.Dündar da oğlunu geri almak için defalarca Emniyet’e gittiğini, oğlunu polise bildirdiğini ancak sonuç alamadığını söyledi. Radikal’e konuşan Ömer Deniz Dündar’ın babası özetle şunları söyledi: “Benim oğlum böyle bir şey yapamaz. Oğlumu Suriye’den geri getirmek için defalarca emniyete gittim. Oğlum 2014’te Adıyaman’a geldi. 8 ay yanımda kaldı. Ben oğlumu Emniyet’e şikayet ettim. Emniyet’e, ‘bunu alın cezaevine atın’ dedim. İfadesi alındıktan sonra oğlum serbest bırakıldı. 8 ay sonra Suriye’ye gitti. Evliydi, bir çocuğu vardı. 8 aydır hiç konuşmuyorduk. Şimdi ben ne yapacağım? Bana bilgi verilmedi.”
13 kişi hakkında da yakınları başvurmadı
Türkiye’de meydana gelen bombalı saldırıları gerçekleştirenlerin Adıyamanlı olmasının ardından yapılan araştırmada son 2 yıl içerisinde kentten resmi olarak yakınlarının kayıp başvurusu yaptığı 18 kişinin Suriye’ye geçerek IŞİD’e katıldığı belirlendi. Bu kişiler ‘terör nitelikli kayıp şahıs’ olarak aranırken, güvenlik güçlerinin araştırmasında yakınlarının kayıp başvurusu yapmadığı ve farklı il ya da ülkelerde çalıştığını söylediği genç yaştaki 13 kişinin daha IŞİD saflarında olduğu belirlendi.
Bu haber en son değiştirildi 14 Nisan 2016 23:20 23:20
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…