Eğitimde tam gaz gericilik

1 Kasım seçimleriyle AKP'li bürokratlardan eğitim alanında yeni gericilik örnekleri gelmeye devam ediyor.

Eğitimde tam gaz gericilik

1 Kasım seçimleriyle AKP’li bürokratlardan eğitim alanında yeni gericilik örnekleri gelmeye devam ediyor.

Eğitimde yeni bilimsel atılım

15 Ekim’de okullara gönderilmiş olan Değerler Eğitimi Yıllık Planı “dua ve ibadet” ve “iktisat ve şükür” gibi konu başlıklarından oluşmakta. Değerler Eğitiminin çalışmaları toplumsal yaşamda sevgi, saygı gibi kavramların eksildiği gerekçesiyle başlatılmış ve geçen yıl temmuz ayında İslamcı Hizmet Vakfı ile protokol imzalanmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları protokol sonrası gelen eleştirilere Değerler Eğitimi’nin İslamcı bir içeriğe sahip olmayacağını savundu.

“Dua ve ibadet” başlığı altında ortaokul ve lise öğrencilerine “yağmur duası” üzerinden dua etmenin anlamı ve önemi anlatılıyor. Yağmur duası edildiğinde yağmurun yağmayabileceği, bunun yaratıcının takdirine bırakılması gerektiği ifade ediliyor.

Allah’a bırakılmalı

Değerler Eğitimi Yıllık Planı ‘Dua ve ibadet’ başlığı altında yer alan ifadeler şu şekilde:

“İbadetlerin belirli vakitleri olduğu gibi bazı duaların da özel vakitleri vardır. Güneşin batması, akşam namazının vakti olduğu gibi. Yağmursuzluk da yağmur duasının vaktidir. Dua vakti geldiği için yapılmalı, yağmurun yağıp yağmamasına bakılmamalıdır. Yani sonucu Allah’a bırakmalı, takdir edilene razı olunmalıdır. (tedavi şeklini doktora bırakmak gibi) Dua sadece ‘el açıp bir şey istemek’ değildir. İstediğimiz şeyi elde etmek için gayret sarf etmek ve çalışmaktır. Bu çalışmak da ayrıca ibadettir.

Ötekileştirici anlayış kabul edilemez

Eğitim Sen Erzincan Şube Başkanı Kemal Irmak ise Değerler Eğitimi Yıllık Planı’nın kendi okullarına da ulaştığını belirterek ‘Değerler Eğitimi’nin tek bir dinin tek mezhebinin değerleri doğrultusunda şekillendiğini ifade etti. Toplumun bu şekilde kutuplaştırıldığını anlatan Irmak, “Laiklikten, seküler yaşamdan yana olanlar hiçleştiriliyor. Yıllık planda adalet, iktisat, ibadet gibi kavramlar İslam’ın Sünni değerleriyle açıklanıyor. Bu inancın dışında kalanlar ötekileştiriliyor” dedi. Irmak, “Hizmet Vakfı aynı şekilde Sünni inancını yaymaya çalışıyor. O zaman Erzincan’da yaşayan Aleviler haklı olarak ‘Pir Sultan Abdal Kültür Derneği niye yok sayılıyor’ sorusunu gündeme getiriyor. Bizim bu ötekileştirmeyi, ayrıştırmayı kabul etmemiz mümkün değil. Öğrencilerimize bu şekilde öğretilmesinin sağlanmasını da istemeyiz” ifadelerini kullandı.

Eğitimde gericilik hız kesmeden devam ediyor

İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki 50. Yıl Cumhuriyet Feridun Tümer Çok Programlı Anadolu Lisesi’nin okul müdürü Bilal Öztürk, öğrencileri zorla Cuma namazına götürdü. Okul müdürü kendisine itiraz eden öğretmenlere ise sert tepki gösterdi.Evrensel’in haberine göre, Öztürk, kendisine itiraz eden öğretmenlere “Bu benim yetkim, bu çerçevede götürüyorum” yanıtını verdi. Eğitim Sen 2 No’lu Şube Hukuk Sekreteri Mehmet Aydoğdu’nun verdiği bilgiye göre ‘Bu benim yetkim, bu çerçevede götürüyorum’ diyen müdür Bilal Öztürk’ün yaptığının suç olduğu belirtildi. Konuya dair yönetmelik ya da genelge olmadığına vurgu yapan Aydoğdu, müdürün öğretmenlerin itirazlarına karşı ‘Öğrencileri izinli sayarım’ dediğini dile getirdi. Aydoğdu, okul müdürünün kendi kafasına göre öğrencileri Cuma namazına götürdüğünü ve bunun yasal olmadığını vurguladı.