Erdoğan referandumu göze alabilir mi?

Önceki gün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın “Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir” diye katıldığı başkanlık tartışmalarında, kamuoyu araştırmaları ‘millet’in bu konuda Erdoğan’dan yana olmadığını gösteriyor.

Erdoğan referandumu göze alabilir mi?

1 Kasım seçimlerinin tamamlanmasıyla birlikte yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları başladı. Önceki gün de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın “Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir” diye tartışmaya katılmıştı. Ancak kamuoyu araştırmaları ‘millet’in bu konuda Erdoğan’dan yana olmadığını gösteriyor.

Kalın: Başkanlık sistemi Türkiye’ye büyük çağ atlatacak

İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında, başkanlık tartışmalarına ilişkin sorulara, “Bu tartışma milletten bağımsız, ayrı elbette düşünülemez. Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir.” cevabını vermişti.

ibrahim kalinAdı geçtiğimiz günlerde MİT Müsteşarlığı için de geçen Kalın, “Bu konu sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan iken ortaya koyduğu bir şeydir. Bu şahsi bir şey değildir. Sayın Cumhurbaşkanı zaten güçlü bir liderdir. Başkanlık sistemi tekrardan milletimize sorulacaktır. Başkanlık sisteminin Türkiye’ye büyük çağ atlatacağı kesindir. İlerleyen günlerde bu konu tartışılacaktır. Parlamentoda yapılacak bir takım düzenlemeler vardır ama benim asıl altını çizmek istediğim konu burada bu konu milletimizle danışılarak, görüşülerek onların görüş ve kanaatleri alınarak neticelendirilecek bir konudur.” diyerek sözlerini tamamlamıştı.

Kamuoyu araştırmaları Erdoğan’ı üzer mi?

1 Kasım seçim sonuçlarına en yakın tahmini yapan Adil Gür, olası bir referandumundan ‘başkanlık’ sonucu çıkmayacağını savundu. Gür, “Başkanlık sistemine AKP seçmeninin önemli bölümü de karşı. Kürt sorunu çözülmeden başkanlığa geçilemez” dedi.

adil gürCumhuriyet gazetesinden Erdem Gül’e konuşan AG araştırma şirketinin sahibi Gür, “Başkanlık sistemi AKP seçmeninden de yeterli oyu alamaz. AKP seçmeni tabi ki Erdoğan’ı her koşulda destekliyor ama başkanlığı tehlikeli buluyor. Başkanlık eşittir federasyon, federasyon eşittir bölünme olarak görüyor. Bu nedenle tehlikeli buluyor ve destek vermiyor. Başkanlığın önündeki engel Kürt sorununun çözülmeyişidir. Kürt sorunu çözülmeden başkanlığı geçirmek çok zor olur.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, önemli bir araştırma kuruluşu olan Ipsos tarafından yapılan seçim sonrası anketinden de ilginç sonuçlar çıktı. Anayasa değişikliği ve Erdoğan’ın 1 Kasım seçimindeki tavrına ilişkin olumlu kanaatler bildirilmesine rağmen “Başkanlık sistemi mi parlamenter sistem mi?” sorusuna verilen cevapların baskın şekilde parlamenter sistemden yana olması dikkat çekti.

Ankette sorulan soruya, yüzde 31 oranında başkanlık sistemi tercihi bildirilirken parlamenter sistem tercihinde bulunanların oranı yüzde 57 oldu.

ipsos baskanlik sorusu

Ipsos’un başkanlık sorusu anketi sonuçları

AKP’nin seçeneği “uzlaşma”

Bu tablo AKP’nin başkanlık sistemini referanduma götürme imkanının sınırlı olduğunu gösteriyor. Nitekim başkanlık sistemi tartışmasının yaşanmadığı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kavgaya girmeden sürdüğü bir seçim kampanyasının 1 Kasım üzerindeki etkileri yüksek olmuştu.

Öte yandan, bu durumda Adil Gür’ün söyledikleri öne çıkıyor. ‘Başkanlık, federasyon, bölünme’ denklemi Türkiye sağının yumuşak karnı olacağı için bu konuda AKP’nin MHP’nin desteğini alması zor gözüküyor. Bununla birlikte, HDP’nin de Kürt sorunu çözülmeden bir destek vermesi mümkün gözükmüyor.

Dolayısıyla, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde çözüm süreci, başkanlık ve yeni anayasa konularının birbirleriyle doğrudan ilişkili olduğu dönem geçireceği ve her üç konunun da birlikte ilerletilebileceği öngörülebilir.

Soruya dönersek, Türkiye bu üç başlığı birlikte bir sonuca vardırmayacaksa Erdoğan’ın referandumu tercih etmesi olasılığı diğer seçeneklerden çok daha zorlu gözüküyor. Öyleyse, başkanlık sistemi Erdoğan açısından ‘yaşamsal’ kabul edildiğinde ancak son noktada bunu tercih edebileceği şimdiden öngörülebilir.