Geçmiş Zamanın Ruhu: Ertuğrul Özkök
Ünlü gazetecilerin herkesi temsil etme iddiası vardır ya hani, Ertuğrul Özkök de her kesimi bitirmiş en son “gerçek müslümanların” derdine düşmüş. AKP raporunda geçen “Kuran derslerinin katılım ilk başlarda yüzde 60 iken şimdi yüzde 30lara düştü” cümlesini alıyor, üstüne bir de Burhan Özfatura’nın vaktiyle Bülent Arınç’a yazdığı mektuptan bir cümle koyuyor: “beş vakit namaz kılanların... View Article
Ünlü gazetecilerin herkesi temsil etme iddiası vardır ya hani, Ertuğrul Özkök de her kesimi bitirmiş en son “gerçek müslümanların” derdine düşmüş.
AKP raporunda geçen “Kuran derslerinin katılım ilk başlarda yüzde 60 iken şimdi yüzde 30lara düştü” cümlesini alıyor, üstüne bir de Burhan Özfatura’nın vaktiyle Bülent Arınç’a yazdığı mektuptan bir cümle koyuyor: “beş vakit namaz kılanların oranı AKP döneminde yüzde 40’tan 18’e düştü, bunun vebali sizdedir”.
Özkök’e göre bunun sebebi “yolsuzluk sarmalına giren AKP’nin gerçek müslümanların vicdanında mahkum olması”…
İlginç, demek ki Özkök, gerçek müslümanların Kuran dersi alan ve beş vakit namaz kılan insanlar olduğunu, diğerlerinin “gerçek” olmadığını düşünüyor!
Ya da basit bazı bağlantıları göremeyecek kadar ezbere düşünüyor/yazıyor.
Mesela, geçen yıl okullarda din içerikli dersler dışındaki seçmeli derslerin açılamadığını, bir yıl boyunca velilerin bu derslerin açılması için mücadele ettiğini ve bu alanda dinci baskıya karşı kısmen başarılı olduklarını…
Veya kimi “gerçek müslüman” velilerin Kuran dersinin çocuğun eğitimine pek de birşey katmadığını anlamış olabileceklerini…
Devamında, “Dindar nesil projesi çöktü” diyor Özkök, “tıpkı Stalin’in Sovyet neslinin bir gecede çöken duvarların altında kalması gibi…”
Belli ki tarih bilgisiyle ilgili de bazı eksikleri var.
Stalin 1953’te öldü, ardından SBKP’nin 1956 yılındaki 20. Kongresiyle birlikte destalinizasyon (Stalinden arındırma) süreci başladı.
1961 yılına gelindiğinde Sovyet topraklarında tek bir Stalin simgesi kalmamış, Stalin’ci siyaset tarzı da büyük oranda terk edilmişti.
Özkök’ün sözünü ettiği “duvarların bir gecede yıkıldığı” 1991 senesinde ise Stalin’den eser yoktu!
Gelin görün ki “Kötü adam Stalin” ezberi uzun yıllar boyunca Batı dünyasının hiç terk etmediği bir araç oldu.
Sık sık zamanın ruhundan söz edip, Dünya değişti diyenlerin, aslında olaylara hala en eski, en sıradan kalıplarla yaklaşmaları ne tuhaf.
Ertuğrul Özkök’ün bugünkü Hürriyet’te yayınlanan yazısı :
http://sosyal.hurriyet.com.tr/