Gericilerden ODTÜ'ye gözdağı: ODTÜ İslâmi güzelliklerle tanışacaktır!
ODTÜ Mescid Topluluğu (OMT) bu sene ODTÜ’de yine gündeme oturdu. 28 Ekim günü “haftalık tefsir dersleri” adı altında topluluk tarafından gerçekleştirilen etkinliğin fotoğrafında daha önce IŞİD'le bağlantısı kendisi tarafından da doğrulanan bir kişi yer aldı.
ODTÜ Mescid Topluluğu (OMT) bu sene ODTÜ’de yine gündeme oturdu. 28 Ekim günü “haftalık tefsir dersleri” adı altında topluluk tarafından gerçekleştirilen etkinliğin fotoğrafında daha önce IŞİD’le bağlantısı kendisi tarafından da doğrulanan bir kişi yer aldı. Tepkiler üzerine fotoğrafı kaldıran OMT iki saat sonra IŞİD militanı olduğu bilinen şahsın görüntüsünü silerek fotoğrafı “ODTÜ Mescid Topluluğu’nun programları ODTÜ’deki herkese açık bir şekilde, genellikle mescidlerde yapılmaktadır. İslâm dinine ve müslümanlara olan tahammülsüzlükleri ile tanınan zihniyet, son gönderimizin ilk halindeki fotoğrafı almış ve hiçbir delile dayandırmaksızın topluluğumuza IŞİD’ci damgası vurmaya çalışmıştır. Şahıslar üzerinden yapılan değerlendirmeler topluluklara mâl edilemez. Gönderideki düzenleme ise söz konusu fotoğraftaki şahsa yöneltilen eleştirilerin, bugün olduğu gibi, topluluk aleyhine söylem, iftira ve karalamalara malzeme konusu yapılmaması adına yapılmıştır. Mescidler herkese açık yerlerdir; mescide giren bireyleri sorgulamamız mümkün değildir. Bugün yapılmaya çalışılan yalnızca OMT’yi karalama kampanyası değil, İslâm’a olan düşmanlığa ve müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin açık şekilde ifade edilmesine ortam hazırlamaktır. Bizi çeşitli gruplarla-örgütlerle eşdeğer gösterip yaftalamaya çalışanlar bilmelidir ki, Müslümanlar çalışacak ve ODTÜ İslâmi güzelliklerle tanışacaktır” açıklamasıyla yeniden yayınladı. Şüpheleri daha da artıran bu tutumun ardından OMT içerisindeki cihatçı terör örgütü destekçileri üniversitenin gündemine oturdu. Fotoğraftan silinen bu şahsın IŞİD’e katılan ODTÜ öğrencisi Raşid Tuğral ile yakın ilişkisini sürdürdüğü biliniyor. Söz konusu şahıs geçen yıl, IŞİD’ci olduğunu açıkça ifade ederek ODTÜ’nün yanında yer alan 100. Yıl Mahallesi’ndeki bir tartışma sırasında “Hepinizin kafasını keseceğiz!” diye bağırmıştı.
ODTÜ’den neler olmuştu?
Geçtiğimiz yıllarda ODTÜ’de öğrencilerin kayıt çalışmalarında yaşananlar medyada çarpıtılarak yer almıştı. Bunun en büyük örneği 2013 yazı kayıt döneminde yaşananlardı. Kayıt döneminde dışarıdan kampüse adam sokan gerici cemaatler velilere ODTÜ’de kalan öğrencilerin ahlaksız ve dinsiz olduğunu, bu nedenle çocuklarını kendi yurtlarına kaydettirmeleri gerektiğini söylüyorlardı. Üniversitelilerin bu oyuna izin vermemesi “türbanlı öğrencilere şiddet uygulandı” yalanıyla medyaya yansımıştı. O dönemde cemaatin öğrencileri fişlediği belgenmiş, öğrenciler ve veliler tepki göstermişti. ODTÜ’nün ilerici gençleri bu gerici örgütlerin amacının sadece “inanç özgürlüğü” olmadığını, bu çalışmalara engel olunmadığı takdirde üniversitede özgür düşünce ortamının ortadan kalkacağını ısrarla vurgulamışlardı.
Son iki yılda yaşananlar bu gerici örgütlerin çalışmalarının masum bir “inanç özgürlüğünün” ne kadar ötesinde olduğunu iyice gözler önüne serdi. ODTÜ’de bilim dışı “kaynaklara” dayanan evrim karşıtı bildiriler dağıtıldı. İlerici öğrenciler buna, toplulukların hazırladığı bilimsel evrim bildirileriyle cevap verdi.
ODTÜ Mescid Topluluğu (OMT) adı altında akıl ve bilim dışı söylemlerle insanları gericiliğe örgütlemek üzere gerçekleştirilen etkinliklere gerici cemaatlerden olduğu bilinen şahıslar çağırıldı. Birden fazla cemaatin ve gerici örgütün içerisinde yer aldığı OMT, bu örgütlerin ODTÜ’deki barınağı işlevini görüyor.
Geçtiğimiz yıl ODTÜ’de cihatçı terör örgütlerine yaptığı yardımlarla bilinen İHH standı açan OMT, karşısında yine ilerici öğrencileri bulmuştu. Standın ardından etkinlik yapma bahanesiyle kampüse soktukları IŞİD sempatizanı, öğrencileri tehdit etmiş ardından da bu topluluğun içerisinde örgütlenen “Genç İslami Müdafaa” adlı grup öğrenci topluluklarına tehdit bildirisi göndermişti.
Genç İslami Müdafaa’nın ne olduğunu anlamak için facebook sayfalarına bakmak yetiyor. Bu sözde örgütsüz Müslümanlar, El Nusra’nın Suriye’de Şiiler’in yaşadığı İdlib’e katliam yapmak üzere girişini zafer edasıyla kutladıkları “Mücahidler Şam ve Halep mücadelesinde hayati öneme sahip İdlib’i fethetti! Allahu ekber! Allah mücahidlerin yar ve yardımcısı olsun. Amin!” gönderisini sosyal medya hesaplarında paylaşmışlardı.
Bu yaşananların ardından öğrenciler ODTÜ’nün aklın ve bilimin kalesi olduğunu teyid etmek üzere bir etkinlikler programı hazırlamıştı.
İlerici güçler görev başına
AKP iktidarı her alanda gericiliği yerleştirmek üzere hareket ederken, bundan en fazla nasibini alan üniversiteler oldu. Türbanın üniversitelere girmesiyle başlayan süreç bugün, dinci terör örgütlerinin propagandasını yapabilecekleri zemin bulabilmelerine kadar evirildi. Gençliğe hâkim olamayan AKP, üniversitelere girmenin yolunu mescitlerde buldu. Birçok üniversitede mescitler ibadetin ötesinde, gerici çetelerin örgütlenme yuvası olarak işlev görüyor. Bunun en canlı örneklerinden biri de bugün ODTÜ’de yaşanıyor. Akıl ve bilimden yana ilerici kimliğiyle ön plana çıkmış olan ODTÜ, tam da bu nedenle yandaş medyanın hedefi haline geliyor.
ODTÜ’de 28 Ekim günü yaşanan son olaylar OMT’nin gerici yüzünü bütün açıklığıyla bir kez daha ortaya çıkarıyor. Bilimin kalesi olan ODTÜ’de bu çalışmalara ses çıkarılmadığı takdirde özgür düşünce ortamı baskılanacak, üniversitenin ilerici damarı yok edilme riskiyle karşı karşıya kalacak. OMT’nin özellikle mescitler üzerinden yürüttüğü her çalışmanın gericiliğin örgütlenmesini güçlendirdiği ortadayken ODTÜ’nün ilerici güçlerinin sorumluluk alması bekleniyor.