Reklam
Kategoriler: İç Açı

IŞİD petrolüne ilişkin iddialar devam ediyor

Reklam

CHP Enerji Komisyonu Başkanı ve eski Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) İnceleme ve Geliştirme Kurulu Başkanı Necdet Pamir, Türkiye’ye IŞİD petrolünün girdiğine ilişkin iddiaların, ABD Hazine Bakanlığı tarafından da dile getirildiğini söyledi.

Pamir, ABD Hazine Bakanlığı’nın terörizm ve finansal istihbarattan sorumlu bakan yardımcısı David Cohen’in, 23 Ekim 2014 tarihinde, bakanlık adına yaptığı açıklamada, IŞİD petrolünün Türkiye’ye satıldığına ilişkin bilgilere yer verildiğini anımsattı. Cohen’in konuşmasından bölümler aktaran Pamir, “Açıklamada ‘Son tahlilde kim alıyor bu petrolü? Bizim bilgilerimize göre, geçen ay itibarıyla IŞİD petrolü çok düşük fiyatlara çok sayıda aracıya satıyor, Türkiye’den olanlar da var bunun içinde. Daha sonra bunlar, yeniden birilerine satıyorlar. IŞİD ele geçirdiği petrolü Irak’taki Kürtlere satıyor, Kürtler üstünden de Türkiye’ye satılıyor’ deniyor. Bir direkt Türkiye’deki aracılara satılıyor, bir de Kürtler üzerinden tekrar Türklere satılıyor” dedi.

İngiliz Financial Times gazetesinde 14 Ekim 2015 tarihinde yayımlanan makaleye dikkat çeken Pamir, bu yazıda IŞİD petrolünün Türkiye’deki iki sınır kapısı, Hacıpaşa ve Beşaslan’dan geçtiği bilgisinin yer aldığını anımsattı.

“Kerkük-Yumurtalık boru hattından gelen petrolün menşeinin çok tartışmalı”

Pamir, petrolün bir kısmının Irak’ta ele geçirilen rafinerilerde işlemden geçirildiğini, bir takım aracılar üzerinden pazarlandığını, Türkiye üstünden Ceyhan’dan İsrail’e de gittiğini kaydetti. Kerkük-Yumurtalık boru hattından gelen petrolün menşeinin çok tartışmalı olduğunu söyleyen Pamir, bu petrolün Irak Anayasası’na aykırı şekilde Türkiye’ye aktarıldığını ve zaten kaçak olduğunu ifade etti.

Pamir, “Dolayısıyla o petrolün kimin kontörlünde olduğu da belli değil. İhtimal o ki, IŞİD’in elindeki petrolü de Barzani bu tarafa yolluyordur. Bu iddialar, çok kuvvetli iddialar” ifadelerini kullandı.

“Getirilen petrolün işlenebilmesi için lisans alınması gerekir”

IŞİD petrolünün nasıl rafine edildiğine ilişkin soruyu yanıtlayan Pamir, “Irak’ın içinde ele geçirilmiş Beyci gibi bir takım rafineriler ya da ilkel rafinerilerde ürüne dönüştürülüyor. Bazıları olabildiğince hafif petrol olduğu için doğrudan kullanmaya çok müsait durumda. Normalde Türkiye’nin rafinerileri TÜPRAŞ’ın elindedir. Birisi Batman’da, o coğrafyaya yakın. Bu yönde de iddialar var. O coğrafyaya en yakın olan 1,1 milyon tonluk ağır petrolü proses etmeye yönelik, teknolojisi çok fazla yenilenmemiş bir rafineridir bu” dedi.

Pamir, getirilen petrolün işlenebilmesi için lisans alınması gerektiğinin altını çizerek “Böyle bir petrolün alınmasına ve işlenmesine yönelik lisansınız olması lazım. Rafinaj lisansı ayrıdır, petrol ithalat lisansı ayrıdır. Bunların Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınması gerekir” ifadelerini kullandı.

“IŞİD petrolü Kilis, Gaziantep ve Şanlıurfa’ya getiriliyor”

Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Tekik ise, Rakka ve Rimelan bölgesinden çıkarılan petrolün Kilis, Gaziantep’in ve Şanlıurfa’nın bazı ilçelerinden geçirildiğini söyledi. Bu bölgelerde muhafaza edilen petrolün Mersin ve İskenderun’daki limanlara aktarıldığını kaydeden Tekik, ham petrolün limanlara aktarılamayan bölümünün ise merdiven altı ve küçük rafinerilerde işlendiğini aktardı. Tekik, araştırmalarında IŞİD petrolünün TÜPRAŞ’ta işlemden geçirildiğine dair herhangi bir bulguya rastlamadıklarını belirtti.

Tekik, Türkiye’ye giren petrolün miktarının günde 100-150 bin varil civarında olduğunu tahmin ettiklerini söyledi ve “Bunun tüccarlar vasıtasıyla Avrupa’daki kimi emperyalist ülkelere gittiği de biliniyor. Ben ne devletin ne de TÜPRAŞ’ın, IŞİD petrolünü göz göre göre, resmi olarak alıp işleyecek kadar amatör olmadığını düşünüyorum. Daha çok tüccarlar vesilesiyle bu işin yürütüldüğünü düşünüyorum” dedi.

“Petrolün bir bölümü özellikle İskenderun ve Mersin’de depolanıyor”

Merdiven altı gibi küçük atölyelerde 100-150 bin varil büyüklüğündeki petrolün işlenmesinin mümkün olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Tekik, şunları söyledi:

“Hayır, o zikrettiğim varil tonajının küçük bir bölümü bu şekilde işleniyor. Hatırı sayılır bir bölümünün de özellikle İskenderun ve Mersin’de depolandığını düşünüyoruz. Bir bölümünün de yine komisyoncu tüccarlar vasıtasıyla İngiltere’den belki İtalya’ya kadar birçok ülkeye götürüldüğünü düşünüyoruz. Petrol sektöründen gelen biri olarak bunu ifade edebilirim. ‘Sınırdan kuş uçsa haberimiz olur’ diyen bir anlayışın bunu görmemesi, bilmemesi mümkün değil. Ama elimizde bir belge yok. IŞİD çetesinin petrolü hammadde olarak çıkarıp, özellikle Türkiye üzerinden transfer ettiğini, sattığı kişiler vasıtasıyla depolattığını hem de bir bölümünü merdiven altı bazı işletmelerde ayrıştırıp piyasaya sunulmasına zemin olduğunu ve böylelikle çok büyük bir gelir kaynağı elde ettiğini biz de düşünüyoruz.”

Bu haber en son değiştirildi 11 Aralık 2015 17:51 17:51

Reklam

Önceki Haberler

RTÜK Başkanı Şahin: RTÜK sansür kurumu değildir

Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…

24 Kasım 2024 22:43

Saadet Partisi’nin yeni genel başkanı belli oldu

Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…

24 Kasım 2024 20:09

AKP’li Uçum’dan ‘yeni süreç’ açıklaması: 1 Ekim’den itibaren devlet inisiyatifi kondu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…

24 Kasım 2024 20:04

Fransa, Netanyahu’ya yönelik tutuklama kararını uygulayacak

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…

24 Kasım 2024 19:57

ABD’den UCM’nin Netanyahu kararına uyacak ülkelere tehdit

ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…

24 Kasım 2024 12:02

İKD Genel Başkanı Umut Kuruç : Biz kadınların ne yapacağı açıktır. Sivrisineklerle savaşmak değil, bataklığı kurutmak

Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…

24 Kasım 2024 09:10
Reklam