İsviçre'de banka hesabı bulunan diktatörlere kötü haber

İsviçre'nin çıkardığı yeni yasa, WikiLeaks gibi belgelerde İsviçre'de hesabı olduğu ortaya çıkan 'dünya liderlerinin' uykularını kaçıracak gibi.

İsviçre parlamentosu, ülkedeki bankalarda, yasal olmayan yollardan elde edilen gelirlerle açılan hesaplara el konulmasını hızlandıracak yeni bir yasayı kabul etti. Yetkililer böylece yabancı diktatörlerin tercihi olarak anılmaktan kurtulmayı umut ediyor.

Bu yeni yasa, WikiLeaks gibi belgelerde İsviçre’de hesabı olduğu ortaya çıkan ‘dünya liderlerinin’ uykularını kaçıracak gibi.

Diktatörün hesabı doğrudan dondurulup, varlıklarına el konulması için idari süreç başlatılabilecek 

Pazartesi günü Kantonlar Kamarası’ndan sonra Ulusal Konsey tarafından da kabul edilen yasa ile siyasi olarak açığa çıkmış yabancı kişilere ait yasal olmayan yollardan elde edilmiş varlıkların dondurulması ve el konulması için yasal düzenleme yapılmış oldu. Yeni yasa ile birlikte geçtiğimiz yıl ABD ve AB yanlıları ile Neo-Nazi örgütlerinin işbirliği ile devrilen Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ile yakın çevresinin malvarlıklarının dondurulması için çıkarılan yasa gibi özel yasa çıkarılması gerekmeyecek.

Yeni yasayla, İsviçre hükümeti, bir diktatörün iktidardan düşmesiyle birlikte bir idari usul çerçevesinde banka hesaplarının dondurulmasını isteyebilecek. Diktatörün suçlanması ise artık gerekmeyecek. Bununla birlikte, iktidardaki diktatörlerin de varlıkları dondurulabilecek. Ayrıca, sadece diktatör ve ailesinin değil, bu varlığın oluşturulmasında yardımı olan herkesin hesapları da bu yeni yasa kapsamında dondurulup varlıklarına el konulabilecek.

Emperyalistlerin ‘cici çocukları’ için 

Ancak bu düzenlemelerin uygulanması için yine de ilgili ülkede yolsuzluk yapıldığının tanınması ve İsviçre’nin çıkarlarının tehlikeye düşmesi şartı aranacak. Özellikle bu şartlar, emperyalistlerin desteğine rağmen iktidardan indirilen gerçek diktatörlerin can simidi olacak gibi görünüyor.

Öte yandan, İsviçre bankalarında dondurulan varlıklara el konulması için mahkemelerle birlikte yürütülecek bir idari süreç öngörülüyor. Bu süreçle, yargısal bir hata ile diktatörlere paralarını geri vermek zorunda kalmaktan kaçınılması hedefleniyor.

Son 25 yılda İsviçre’nin, ülkedeki bankalarda diktatörlere ait hesaplardaki toplam 1,8 milyar dolar düzeyindeki bir tutarı ilgili ülkelere aktardığı söyleniyor. Bu listede Filipinler’den Ferdinand Marcos, Kongo ya da kendi verdiği adla Zaire’den Mobutu Sese Seko, Meksika’dan Carlos Salinas, Haiti’den François Duvalier, Tunus’tan Zine El Abidin Ben Ali ve Mısır’dan Hüsnü Mübarek gibi isimler yer alıyor. İsviçre, son dönemde, Haiti, Mısır, Tunus ve Ukrayna gibi ülkelerdeki iktidar değişimlerinden sonra dondurulan varlıkların bu ülkelere iadesi için de işbirliği yapıyor.