FILM "SALO' O LE 120 GIORNATE DI SODOMA" DI PIER PAOLO PASOLINI. NELLA FOTO PIER PAOLO PASOLINI. FOTO TGL/INFOPHOTO (SOLO PER USO EDITORIALE)
Pera Film, İtalyan Dışişleri Bakanlığı ve İtalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle ölümünün 40. yıl dönümünde Pier Paolo Pasolini ve eserlerini anmak için 4 Kasım- 22 Kasım 2015 arasında bir film programı düzenliyor. Bir sinemacı, şair, romancı, oyun yazarı, ressam, eleştirmen ve entelektüel olarak Pasolini, hayatının büyük kısmı boyunca İtalya’nın en önde gelen isimlerinden birisiydi; hâlâ da öyle ancak daha da önemlisi, dünyaya mal olmuş bir isim.
Pier Paolo Pasolini’nin birbiriyle çatışan felsefeleri kucaklama yetisine sahipti – hem bir Katolik, hem de Marksist’ti; modern fikirlere sahipti ve eşcinselliğini saklamıyordu; ilham ve huzur kaynağı olarak uzak geçmişe bakıyordu. Hiç şüphesiz, en çok da çarpıcı film çalışmalarıyla tanındı. Bir yazılı metin araştırmacısıydı ve sinemayla ilgili ilk işlerinden biri Federico Fellini’nin Cabiria’nın Geceleri filmi (1957) için ek diyaloglar yazmak olmuştu. Bundan kısa bir süre sonra ilk filmini yönetiyordu: sokak suçları üzerine bir hikaye olan Dilenci (1961), üslubu ve içeriğiyle Pasolini’nin arkadaşı Bernardo Bertolucci’nin Korkunç Orakçı adlı filmi önemli derecede etkilemişti; filmin özgün hikayesi de Pasolini imzasını taşıyordu. İsa’nın öyküsünün cesur bir yeniden yorumlaması olan Matta’ya Göre İncil, Hayat Üçlemesi’nde yer alan (1971-1974) ortaçağ masallarına, Pasolini’nin sözünü esirgemeyen ve her daim siyasi olan filmleri, giderek daha fazla birer skandal -hatta bazılarına göre küfür- haline geliyordu.
Pasolini trajik bir şekilde, son filmi olan Marquis de Sade’dan türetilmiş, grotesk Salo ya da Sodom’un 120 Günü(1975) gösterime girmeden birkaç hafta önce, vahşice katledilmiş halde bulundu; İtalya’nın Nazi-faşist geçmişine dair şiddet yüklü bir deneme sunan eser bugün hâlâ dünyanın en tartışmalı filmlerinden birisi. Yazar Ed Vulliamy’nin Guardian’da yayımlanan yazısında titizlikle dikkat çektiği gibi “tarih, Pasolini’nin sanki filmlerinden bir sahnenin içindeymiş gibi öldüğünde ısrar ediyor. Pasolini 1967’de ‘o ana dek müphem, deşifre edilemez ve askıda olan hayatımızın sadece ölüm anında anlam kazandığını’ belirtmişti.”
4 Kasım- 22 Kasım 2015 arasında gösterilecek filmler ise şöyle: Dilenci, “Kral Oedipus”, Şahinler ve Serçeler, Matta’ya göre İncil, Aşk Buluşması, Mamma Roma, Aşk ve Nefret: Kağıttan Çiçek Bölümü, Korkunç Orakçı, Afrikalı Orestiade için Notlar, Pasolini’nin Öfkesi, Kehanet: Pasolini’nin Afrikası.
Bu haber en son değiştirildi 3 Kasım 2015 09:47 09:47
Bu tablo, emperyalist düzenin çıplak halini ortaya koyuyor. Alaska’da Rusya’yla el sıkışan Trump, Washington’da da…
Diğer taraftan UKKTH eğer ki Ortadoğu’da Amerikancılığa ve Amerikan Barışı’na, Türkiye’de burjuva çözüm sürecine meşruiyet…
Türkiye'de 7 yıldır yaşayan Japon Youtuber Yoshi Enomoto, oturma izninin reddedildiğini duyurdu ve ülkesine geri…
Türkiye’nin en büyük müzik etkinliklerinden biri olan Zeytinli Rock Festivali'ne yeniden yasak geldi. Bölge İdare…
İnan Güney'in tutuklanmasının ardından Beyoğlu Belediye Başkan Vekili belli oldu. Belediye Meclisi'nde yapılan seçimin son…
Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 219 kişinin hayatını kaybettiği Atilla Eren Apartmanı davasında, hakkında…