Saygı duyar mısınız lütfen?

Yandaş köşe yazarları iki gündür çok eğleniyor. Dolar düşürüyür, istikrarı geri getiriyor, Avro’ya takla attırıyor, Kabataş’ta deri kıyafetli gezicilerle şampanya patlatıyor, kısaca fantaziden fantaziye koşuyorlar. Yandaşların dışında bir de omurgasızlar var. Yandaşlık yapacak olup da nasıl yanaşacağını kestiremeyenler ve istese de çok yaklaşamayacak olanlar da var. Bunları bir ara kategorize edip “sıralı tam liste” sunsak... View Article

Yandaş köşe yazarları iki gündür çok eğleniyor. Dolar düşürüyür, istikrarı geri getiriyor, Avro’ya takla attırıyor, Kabataş’ta deri kıyafetli gezicilerle şampanya patlatıyor, kısaca fantaziden fantaziye koşuyorlar. Yandaşların dışında bir de omurgasızlar var. Yandaşlık yapacak olup da nasıl yanaşacağını kestiremeyenler ve istese de çok yaklaşamayacak olanlar da var. Bunları bir ara kategorize edip “sıralı tam liste” sunsak amme hizmeti yapmış oluruz, yazalım buraya da unutmayalım.

Bugün ne ekonomi ne siyaset, bambaşka bir mecradan, magazinden bir yazarla huzurlarındayız; Milliyet Gazetesi Magazin Yazarı Ali Eyüboğlu.

Ali Bey’in köşesini kısaca özet geçersek:

  • “Kendisini “Milli irade”ye teslim ettiği halde, sonucuna da katlanamayanlara” ayırmış. “Milli İrade”nin devletin imkanlarını sınırsız bir şekilde kullanarak propaganda yaptığından bahsetmemiş tabi.
  • “Beğenmediğiniz bu halk,Bülent Ecevit’in CHP’sini 1977’de yüzde 41.4 oyla iktidara taşıdı” diyerek halkın çalışana, umut verene oy verdiğini iddia etmiş. Halka aptal derseniz, solculara da oy verenler aptaldıra getirmiş lafı.
  • ““Türk halkının yüzde 60’ı aptal” değil, koalisyon kuramadıklarına göre “Erdoğan karşıtı” yüzde 60’lık kesim beceriksiz! ” diyerek seçim analizlerine yeni bir boyut getirmiş.
  • “Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı!” diyerek politizasyonun zirvesinde yazısını bitirerek anket şirketi yöneticilerini istifaya çağırmış.

Magazin yazarı olsa da oy kullanma hakkı olan bir vatandaş Ali Bey, e köşesi de var neden yazmasın? Köşede yazı yazmak için illa okulunda okumak, bu işin erbaplarından öğrenmek gerekmiyor ya işi.

Magazin gazeteciliğinin ve televizyonculuğunun Türkiye’de geldiği nokta malum. Sadece Türkiye’de de değil tabii. Dolayısıyla buradaki çürümenin meşru gösterilmesi gerekiyor ki seçimler meşrulaşsın; “İnsanları verdikleri oy, izledikleri programlar nedeniyle aşağılayanlardan geçilmiyor şu günlerde sosyal medya.” Veryansını da ikisini bir kefede eritiyor.

Alıcısı var, yazıyoruz diyor bazı magazin yazarları ama insanların başka insanların hayatlarını izleme isteğinin sağlıklı olup olmadığı, bunun nasıl bir ihtiyaç olduğu konularında topa girmekten de ölümüne kaçıyorlar. Magazin kadar faydalı bir “Milli İrade”ye saygı duymaya davet etmek de ancak magazin yazarına düşüyor.

Bakalım bu “Milli İrade”nin saygınlığı daha nereye kadar düşecek…

Özetle yetinemeyenler için:

http://www.milliyet.com.tr/milletin-iradesine-saygi/magazin/ydetay/2142503/default.htm