Torba Yasa bahane, madenciyi işten çıkarmak şahane
Zonguldak’ta faaliyet gösteren özel maden işletmeleri, Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin ardından çıkarılan Torba Yasa’yı bahane ederek ve “artan işçi ve iş güvenliği maliyetlerini karşılayamayacaklarını” belirterek işçi çıkaracaklarını bildirdiler. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Metin Demir, 2012 itibariyle 5 bin işçinin çalıştığı özel işletmelerde bu sayının son işten çıkarmalarla birlikte 1100’e... View Article
Zonguldak’ta faaliyet gösteren özel maden işletmeleri, Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin ardından çıkarılan Torba Yasa’yı bahane ederek ve “artan işçi ve iş güvenliği maliyetlerini karşılayamayacaklarını” belirterek işçi çıkaracaklarını bildirdiler.
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Metin Demir, 2012 itibariyle 5 bin işçinin çalıştığı özel işletmelerde bu sayının son işten çıkarmalarla birlikte 1100’e düştüğünü söyledi.
Üretmedikleri her bir ton kömürün yurt dışından ithal edileceğini belirten Demir, “Bu ocakların kapanması cari açığımıza bir 750 milyon dolar daha ilave yük getirecek. Ancak işverenler olarak yolun sonuna geldik. Artık, ‘Paydos’ deme durumundayız. Devam etme imkânımız yok. Biz de isteriz bütün çalışma arkadaşlarımız daha yüksek ücret alsınlar ama serbest piyasa diye bir mekanizma var. Biz uluslararası fiyatlarla rekabet etme durumundayız ve maalesef bu torba yasayla getirilen yükümlülükler bu piyasa şartlarında ayakta kalmamızı engellemiştir. Bizi bu piyasadan diskalifiye etmiştir. Yılbaşına kadar 2 hafta süre içinde bu işe bir çözüm bulmak durumundayız.” dedi.
İşçiler için torba yasayla değişen bir şey yok
Eylül 2014’te “Torba Yasa” olarak bilinen “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” un yürürlüğe girmesi ile işçi ve iş güvenliği maliyetleri artan özel maden işletmecileri, bu tarihten beri işçi çıkarma tehdidiyle maliyetlerin devlet tarafından karşılanmasını istiyor.
Rödovans sistemiyle çalışan özel şirketler, buradan doğan ve doğacak olan maliyetlerin de benzer şekilde TTK başta olmak üzere devlet kurumlarınca karşılanması için adımlar atıyor.
Bu adımların başında da işçi çıkarma tehdidi geliyor.
Torba yasayla, linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde, yeraltında çalışan işçilere ödenecek ücretin asgari ücretin iki katından az olamayacağı hükmü getirilmişti.
Yeni düzenlemelerden bir diğeri de yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacağı yönünde. Buna göre, yeraltında çalışan işçiler bir gün dahi çalışsa, kıdem tazminatından yararlanacak.
İşletmeler esas olarak buna karşı tavır alıyor ve taleplerini kabul edilmesi için tehdit olarak işçi çıkarmaları ve maden kapatmaları kullanıyor.
İşçiler için ise torba yasayla değişen bir şey yok. Rödovans süresi dolan maden ocaklarında çalışan işçiler ne TTK kadrosuna alınıyor ne de iş güvencesi kaygısı ortadan kalkmış durumda. Maden işçisi yarın iş güvencesi olmadan yer altına iniyor.
İş güvenliği tedbirleri ile bu tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığına dair ise herhangi bir denetim söz konusu değil.
“İş Kanununda tanımlı ‘olağanüstü’ ve ‘zorunlu haller’ hariç, yer altı maden işlerinde çalışanlara fazla çalışma yaptırılamayacak” ifadesindeki “olağanüstü hal” ve “zorunlu haller” de bu denetimsizlikten ötürü belirsizliğini korurken iş cinayetleri sürüyor.