Yandaş medya kamudan besleniyor
AKP, yandaş medyayı kamu kaynaklarıyla besleyerek propaganda yapıyor.
Basın özgürlüğüne ilişkin yapılan bir araştırmada, kamu kaynaklarının medya kuruluşlarına nasıl aktarıldığına ilişkin ilginç sonuçlar ortaya çıktı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burak Bilgehan Özpek ile aynı üniversitenin Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktör Yardımcısı Dr. Başak Yavcan’ın ortak çalışması olan raporda, Türkiye’deki basın kuruluşlarının AKP iktidarına yakın veya uzak olma durumunun basın kuruluşlarının maddi refahını etkileyen bir değişken olduğu vurgulanıyor.
Rapor, Gülen cemaatine yakınlığı göze çarpan Özgürlük Araştırmaları Derneği’nin yayımladığı üçüncü ‘Liberal Perspektif Raporu olarak ‘Basın Özgürlüğü Raporu’ alt başlığıyla yayınlandı. Derneğin Alman Friedrich Naumann Vakfı ile ilişkileri de biliniyor. Bu referanslar derneğin ve araştırmanın saiklerini açıklasa da araştırmanın sonuçları ilgi çekici ve esas olarak hepimizin bildiği veya tahmin ettiği gerçeği ortaya koyuyor.
AKP kamu kaynaklarıyla yandaş medya kuruluşlarını besliyor
Araştırma gazeteler arasında Sabah, Star, Akşam, Yeni Akit gibi yandaş gazeteleri, Bugün, Zaman gibi Gülen cemaatine ait gazeteleri ve Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Sözcü gibi ana akım gazeteleri kapsarken televizyonlarda da yine yandaş kanallar, cemaat kanalları, Doğan ve Doğuş gruplarının kanalları ile sınırlı kalmış olsa da yandaş gazete ve televizyonların, Basın İlan Kurumu’ndan ve kamu kurumlarından aldıkları reklamlarla nasıl beslendiğini göstermeye yetiyor.
Cemaat kanallarına hiçbir kamu kurumu reklam vermezken kamu reklamı pastasından en büyük pay A Haber, 24 TV, TV Net gibi kanallara gidiyor. Sabah gazetesi ise Hürriyet’ten daha az tiraja sahip olmasına rağmen çok daha fazla kamu reklamı aldığı görülüyor.
Rapora daha ayrıntılı bakıldığında, 62 bin 289 tiraja sahip olmasına rağmen Yeni Akit gazetesinin 9 bin 252 sütun santim reklam aldığını, buna karşın 361 bin 742 tirajı ile Sözcü gazetesinin 150 sütun santim; 1.089.878 tirajı ile Zaman gazetesinin ise 1536 sütun santim reklam alabildiğini görülüyor.
Öte yandan, tiraj sayıları, gazete hacmi ve yayın stili birbirine yakın iki gazeteden Hürriyet gazetesi 395 bin 660 tiraj ile 22 bin 651 sütun santim reklam alırken, Sabah gazetesi 326 bin 900 tiraj ile 33 bin 917 sütun santim reklam alabilmiş.
Televizyonlar açısından daha da abartılı bir durum göze çarpıyor. Cemaat kanalı Samanyolu TV’ye 2014 yılında hiç kamu reklamı almazken, Kanal 7’de 88 bin 63 saniye kamu reklamı yayınlamış. 1,67’lik bir reytinge sahip olan Kanal D, 2014 senesi içerisinde, 28,648 saniye kamu reklamı yayınlamışken 1,53 reyting oranına sahip ATV ekranlarında 90,151 saniye boyunca kamu reklamları yer almış. Benzer bir fark, 23 bin 705 saniye kamu reklamı alan 0,12 reyting oranına sahip olan CNN Türk ile 151 bin 515 saniye kamu reklamı alan 0,12 reyting oranına sahip olan A Haber arasında da görülüyor.
Halkın haber alma hakkı havuzda boğuldu
Araştırma, gazete tirajları ve reytingleri üzerinde kamu kurumlarının toplu satın almalar ve kamusal alanda yaptıkları yayınlar gibi yöntemlerle kamunun etkisini incelemiyor. Dahası muhalif kanallar ve gazeteler de araştırmanın kapsamı dışında kalmış.
Bütün bu veriler Türkiye’de halkın haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün içler acısı halini göstermeye yetiyor. AKP, kamu kaynakları ile beslediği onlarca televizyon kanalı ve gazete ile saatlerce kendi propagandasını yapıyor. TRT’nin ve yerel yönetimlerin imkanları ile Hazine yardımları da bu tabloya eklendiğinde nasıl bir propaganda bombardımanı altında kalındığı daha kolay anlaşılabilir.
Kısacası, halkın haber alma hakkı havuzda boğuluyor.