Reklam
Kategoriler: Hafıza-i Beşer

28 Şubat 2015 – Yaşar Kemal hayatını kaybetti

Reklam

Yaşar Kemal, Van Gölü’ne yakın Muradiye ilçesine bağlı Ernis köyünde dünyaya geldi. Kendi anlatımına göre bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğu olarak doğup büyüyen Yaşar Kemal, evde Kürtçe, köyde ise Türkçe konuşurdu. Ailesi, Birinci Dünya Savaşı’ndan dolayı Adana’nın Osmaniye ilçesine bağlı Hemite köyüne yerleşti. Beş yaşındayken, babasının camide öldürülüşüne tanık oldu. İlk Okulu Adana’nın Burhanlı köyünde okudu. Ortaokul döneminde çeşitli işlerde çalıştı. Kuzucuoğlu Pamuk Üretme Çiftliği’nde ırgat kâtipliği (1941), Adana Halkevi Ramazanoğlu kitaplığında memurluk (1942), Zirai Mücadele’de ırgatbaşlığı, daha sonra Kadirli’nin Bahçe köyünde öğretmen vekilliği (1941-42), pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı.

1940-1941 yılları arasında Çukurovadan ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, Adana Halkevi tarafından 1943 yılında yayınladı. 1944 yılında ilk hikâyesi Pis Hikâye’yi yayınladı. Bunu, Kayseri’de askerlik yaparken yazmıştı. Bebek, Dükkâncı, Memet ile Memet öyküleri 1950’lerde yayımlandı.

1947’de İnce Memed’i yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54’te bitirdi.

Türkiye İşçi Partisi’ne 1962’de katıldı. 1987’deki bir söyleşisinde Türkiye’de bir Marksist partiye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Aynı söyleşideki “Nasıl bir sol modelden yanasınız?” sorusuna, şu cevabı vermiştir;

“Her ülke sosyalist modelini kendisi kurar. Sovyetlerin 70 yıldır yaşama geçmiş modelini kabul edemeyiz. Yüzde yüz bağımsızlıktır sosyalizm. Kişi bağımsızlığı, ülke bağımsızlığı, politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, özellikle de kültürel bağımsızlık… Sosyalizmin başka bir anlamı yok benim için. Bu çağa gelinceye kadar kültürler birbirlerini beslemişlerdir, yok etmemişlerdir. Oysa çağımızda, kültürler kültürleri yok etmek için bilinçli olarak kullanılmışlardır emperyalistler tarafından. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir; bir çiçeğin bile yok olmasını, dünya için büyük bir kayıp sayarım.”

Yaşar Kemal sanat anlayışını ise şu şekilde dile getirmiştir;

“Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. […] Ben etle kemik nasıl biribirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.”

Reklam

Önceki Haberler

Hafıza-i Beşer | 18 Mayıs 1973: İbrahim Kaypakkaya işkencede katledildi

Dört ay boyunca süren sorgulaması sırasında defalarca işkenceye maruz kaldı. Mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman…

18 Mayıs 2024 14:47

Harkov’da yeni gelişme

Rusya Silahlı Kuvvetleri, son bir günde Harkov bölgesinde bir yerleşim yerini daha kontrol altına aldığı…

18 Mayıs 2024 14:14

Rusya, Deutsche Bank’ın mülklerine el koydu

Rusya, Deutsche Bank'ın varlıklarına, hesaplarına ve mülklerine el koydu.

18 Mayıs 2024 14:03

Cumartesi Anneleri, 999. haftada da adalet istedi

Cumartesi Anneleri 999. haftada da Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi.

18 Mayıs 2024 13:50

Katil İsrail’den Türkiye’ye misilleme: Serbest ticaret anlaşmasını feshedeceğiz

İsrail, Türkiye'nin ticareti durdurma kararına karşılık olarak serbest ticaret anlaşmasını kaldıracağını açıkladı. İki ülke arasındaki…

17 Mayıs 2024 17:56

Menzil’in Karasu’daki tatil köyü tartışmaların odağında: Neden yıkılmıyor?

Sakarya'nın Karasu ilçesi Denizköy sahilinde bulunan Menzil cemaatine ait olduğu iddia edilen 'tatilköyü' tartışmalara yol…

17 Mayıs 2024 17:47
Reklam