Reklam
Kategoriler: İç Açı

Ahmet Özal: Rahmetliyi FETÖ zehirlemiş olabilir

Reklam

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’nin yakın tarihindeki siyasi suikast ve olayları iktidarların sorumluluğundan kurtarıp ‘FETÖ’ye yıkma furyasına Turgut Özal’ın ölümü de eklendi.

Türkiye’nin 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’dan babasının ölümü ile ilgili “Rahmetlinin zehirlenmesinde FETÖ’yle ilgili kuşkularım var ve bu konuya mutlaka derinlemesine gidilmesi lazım” dedi.

Ahmet Özal, 1993 yılının Türkiye açısından ‘çok önemli’ olduğunu söyledi.

Sivas Katliamı başta olmak üzere Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri, Eşref Bitlis’in ölümünün birbiriyle bağlantılı olduğunu savunan Özal, “Rahmetlinin mezarı açıldıktan sonra oradaki Adli Tıp Başkanı, benim bildiğim kadarıyla, FETÖ’cü olduğu için görevden alındı, tutuklandı” diye konuştu.

Konuyla ilgili adli tıp kurumunda teknik çalışmayı yapanların tehdit aldığını bildiklerini anlatan Özal, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Rahmetlinin rahatsız olduğu gün Muhafız Alayı’nda iki doktor ve iki ambulansın olduğunu da biliyoruz fakat 50 metre ilerden gelmediler. Bütün bunlar araştırılmadı veya üzeri bir şekilde kapatıldı. Orada bir karışıklık oldu. İlk başta yanlışlıkla ‘zehirlenmiş’ diye açıklandı, sonra susuldu. Onu da çözemedik hiçbir zaman. Bence o senenin çok ciddi araştırılması lazım.”

“Fetullah Gülen 1991 yılında Sızıntı dergisinde yazdığı bir yazıda babama çok ağır ifadeler kullanıyor” diyen Ahmet Özal, “Çünkü dediklerini yapmadığı için” ifadesini kullandı.

‘Ergenekon, Balyoz gibi davalara bağlamaya çalıştılar’

Özal, bu yazının 1991 yılının Ağustos veya Eylül ayı Sızıntı dergisinde yer aldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Çok ağır laflar ediyor rahmetliye. Çünkü babam, bu adamın tehlikeli olduğunu söylemiş o zamanlar. Ben 1993 yılının ve 28 Şubat’a giden olayların çok ciddi araştırılması gerektiğini düşünüyorum hala. Rahmetlinin zehirlenmesinde FETÖ’yle ilgili kuşkularım var ve bu konuya mutlaka derinlemesine gidilmesi lazım. Özellikle 1993 senesi Uğur Mumcu ile başlayan meselenin, hatırlarsınız Mumcu’nun aracı bombalandığı zaman, o bomba sadece askeriyede bulunuyordu, başka bir yerde bulunmuyordu. Ondan sonra bunu Ergenekon, Balyoz gibi davalara bağlamaya çalıştılar. Tutmadı nedense. Demek ki başka bir el vardı orada. Yine askeriyeyi kullanan, askeriyeden kaynaklanan veya içeride belli grupların olduğu… Ben o 93 senesinin tamamının incelenmesi ve bu adli tıp sürecinin ve kişilerin mutlaka araştırılması lazım.”

O günkü savcıların halen görevdeyse bu görevlerinden alınması gerektiğini vurgulayan Özal, savcılara gelen teknik heyetin tehdit edildiğine dair o günkü savcıda belgeler olduğunu belirtti.

Bu haber en son değiştirildi 10 Ağustos 2016 13:25 13:25

Reklam

Önceki Haberler

Buldan: Sayın Cumhurbaşkanı’nın bizi külliyesinde kabul etmesi bu sürecin içerisinde olduğunun ispatı anlamına geliyor

Buldan "Sayın Cumhurbaşkanı bizi AKP Genel Merkezi’nde değil, kendi külliyesinde kabul etti. Bu da şu…

12 Nisan 2025 16:10

Gazze’de can kaybı 51 bine dayandı!

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 50 bin…

12 Nisan 2025 15:36

Arakçi: ABD ile müzakerelerde amacımız eşit şartlarda adil ve hakkaniyetli bir anlaşmaya varmak

Arakçi, Amerikan tarafıyla görüşmelerin dolaylı olacağını ve sadece nükleer meseleyi ele alacak ve temel ve…

12 Nisan 2025 13:00

Pusula: Gezi’den Saraçhane’ye

Gezi günlerini hatırlatan toplumsal-siyasal tepki, AKP’nin gerici, baskıcı ve yoksullaştırıcı uygulamalarına duyulan öfkenin patlaması oldu.…

12 Nisan 2025 12:19

Mesele İmamoğlu değil: Saraçhane’nin toplumsal dinamikleri üzerine

Sol, 23 yıllık AKP iktidarı ile bu tür "anlık" çıkış ve inişlere karşı artık daha…

12 Nisan 2025 12:08

Bir ateşten gömlek meselesi: Türk bayrağı, İstiklâl Marşı, Atatürk ve Türkiye solu

Komünistlerin Cumhuriyet’le kurduğu ilişki bu anlamıyla yaşanan vakalar üzerinden iyi ya da kötü bir biçim…

12 Nisan 2025 12:03
Reklam