Reklam
Kategoriler: İç Açı

AKP’de ‘idam’dan dönüş sinyali

Reklam

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirenlere yönelik ‘idam’ istemine ilişkin “İdam bir sefer ölümdür ama ölümden daha büyük ölümler var onlar için” ifadelerini kullandı.

Yıldırım’ın konuşmasının bir bölümünde kullandığı ‘Lan’ ifadesi gözlerden kaçmadı. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili süreci üzerine konuşan Yıldırım, seçim için ‘367’ oy şartı aranması şartına ilişkin, “Lan, 1924’ten beri Cumhurbaşkanı seçiyor meclis, bir şey yok” ifadesini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Yıldırım’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Can alan, kan döken terör örgütlerini lanetliyorum. Dün PKK tarafından şehit edilen polislerimiz, evvelsi gün Beytüşşebab Örgütü Başkanımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün teşkilatlarımızın başısağolsun. Dün Diyarbakır’da trafik denetle görevini yapan polis kardeşlerimize bomba yüklü kamyonla saldırdılar. Saldırıda polislerimiz şehit oldu, sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetti.

‘Bölge halkının sorunları, bizim sorunlarımız’ diyen PKK ve onun uzantıları kan dökmeden geri durmadı. PKK’nın Kürt sorunu diye bir sorunu yok, olsa olsa Kürt vatandaşlarımızın PKK gibi bir sorunu var. Bizim görevimiz de bu sorunu ortadan kaldırmak. Bu eli kanlı terör örgütünü aramızdan uzaklaştırmak. Aracıya, tefeciye, kanlı örgütlere ihtiyaç yok, bunlar ne yerli, ne milli. Bunların üst aklı dışarıda. Aynen FETÖ terör örgütü gibi. Bunlar yukarıda çatı gibi birleşiyor. Milletimiz bunu iyice bilmeli.

Buradaki oyunun adını doğru koymamız lazım. Burada Türkyie’nin geleceği, kardeşliği, toprak bütünlüğü, üniter devlet yapımız, tek bayrak, tek devlet, tek vatan prensipleri yok. Ne var, İran’dan, Suriye’den, Türkiye’den toprak kopararak bölgede istikrarsızlığı sağlamak.

Bunun için çok uğraştılar. Gerek 15 Temmuz’dan önce, gerek sonra bu terör örgütleri bir araya gelip plan yaptılar. 15 Temmuz oldu, öncesi her şeyi mükemmel şekilde yaptılarının, dönüşünün olmadığına karar verdiler. Plan Recep Tayyip Erdoğan’ı halletmek, milleti birbirine düşürmek. Daha sonra kurtarıcı gibi gelip, bu kardeş kavgasını sonu gelmez duruma dönüştürmek. Hesap buydu. 15 Temmuz gecesi, onların hesabının üzerinde bir hesap olduğunu hesap edemediler. 15 Temmuz, milletle onların seçtiği hükümetin ne kadar beraber olduğunu, ne kadar kenetlendiğini bir kez daha dünyaya gösterdi.

15 Temmuz sabahı dostlarımız şaşkın, beklemiyorlardı. Birbirlerini kutlarken bir şaşkınlık. Başladılar, darbeyi kınama yerine, darbecilerin nerede hata yaptıklarını anlatmaya başladılar. Sonunda da bir dahaki sefer darbede başarısız olmamak için ’10 altın kural’ açıkladılar. 10 değil, 100 bin kuralınız olsa da millet var karşınızda.

Yağma yok, FETÖ gelecek hesap verecek. Şehitlerimizin kanını döken herkesten hesap sorulacak. Hesabı sorarken intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, Türk adaleti hesap soracak. Kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. İdam bir sefer ölümdür ama ölümden daha büyük ölümler var onlar için.

‘Lan, 1924’ten beri Cumhurbaşkanı seçiyor meclis’

2002 seçimlerinde “tek başına, iş başına” diye vatandaşa seslendik, vatandaş da sesimize kulak verdi AKP’yi iktidara getirdi. Geldik, “Bismillah” dedik, oturduk. Birtakım adamlar peydah oldu. “Hayrola?” “Biz sizin ortaklarınızız” dediler. Bizde ortak olmaz! Birini def ediyoruz, biri geliyor. Bu ne biçim iş kardeşim, sizinle mi uğraşacağız millete hizmet mi edeceğiz. Baktık laf anlamıyorlar, biz de gereğini yaptık. Bir icat çıkardılar, bizim memlekette buna tilki fıstığı derler. Hiç olmayan bir şey, dünyada eşi benzeri olmayan bir iş. Lan, 1924’ten beri Cumhurbaşkanı seçiyor meclis, bir şey yok. Ne olacak? 367. Ben sana 367’yi gösterdim. Vatandaşlarımız gereğini düşündü, o zaman dedi ki “Ben bu işi alıyorum, kendim yapacağım” Yaptı mı? Yaptığı işi bitirdi. Tabii bunlar durmuyor. Şer odakları, vesayet odakları pes etmiyor. Bu partiyi kapatalım iş bitsin dediler. Oradan da yırttık.

Her seferinde güçlenerek çıktık. Biz sırtımızı vesayet odaklarına değil milletimize dayadık. O da güzel.

O da bitti, ondan sonra dedik “Tamam, her şeyi hallettik. İşimize daha çok zaman ayıracağız” Bu sefer baktık yargı tarafında hareket başladı. Neyse, orada da bir vesayet doğdu. Onu da ortadan kaldıralım diye bu sefer yargı reformunu gündeme getirdik. Hatırlayın HSYK’nın yeniden yapılandırılması. Milletin önüne götürdük, millet de yol verdi. Milletimiz “Hadi yine geldiniz, sürekli sizinle uğraşamam bir daha gelmeyin” dediler. Yargı vesayetini bitirdik zannediyoruz, tatarı gitti beteri geldi. Bu sefer de bu FETÖ’nün adamları diğer vesayet odaklarını aradan çıkarınca bunlar kafalarını kaldırdılar. “Biz de buradayız” dediler. Siz buradaysanız biz de buradayız. Sonra MİT operasyonu, Gezi operasyonu, 17-25 Aralık, sonra yeni bir iş çıktı bize. Bu sefer bu FETO terör örgütüyle artık mücadele kaçınılmaz hale geldi. Bu mücadeleyi en kararlı şekilde 17 Aralık ile birlikte dile getiren ve bu tehlikeye dikkat çeken Recep Tayyip Erdoğan’dır.

‘Onları bu terör örgütünden ayırıyoruz’

O günlerde bu mücadelenin bu tehlikenin büyüklüğünün ne yazık ki birçok kurum, birçok insan tehlikenin vehametini anlayamadı. “Efendim sizler fazla abartıyorsunuz, bunlar kardeşimiz, bunlar da bizim gibi inançlı insanlar” dediler. Ama 15 Temmuz’da ne olduklarını millet gördü, bu terör örgütü en büyük tahribatı ortak değerlerimizi, kutsallarımızı yok ettiler. En büyük tahribatları bu. Hayır için, hasenat için, daha iyi çocuklarımızın dinlerini öğrenmek için verdiğimiz paraları yurt dışındaki ülkelerin siyasetçilerine aktardılar. Kurban paralarını götürdüler, kirli emelleri için harcadılar. Müslüman, dininde, halis duygularla yardım eden vatandaşlarımızın bu işle hiçbir ilgisi yok. Onları bu terör örgütünden ayırıyoruz. Kiminle işimiz var? Bu temiz duyguları kullanarak milletimizin parasını alıp, Türkiye’de vatandaşımızın aldığı silahları, tankları, uçakları vatandaşımızın üzerine bomba olarak, mermi olarak kullananlardan hesap soracağız. Milyonlarca masum vatandaşımızın bu işte hiçbir taksiratı yok. Bu örgüte bilerek, isteyerek bu örgüte destek vermediyse kimse endişe etmesin. 17 Aralık’tan sonra mazereti yok. O günden sonra gün ışığı gibi bu terör örgütünün de iç yüzü ortaya çıktı. Asla hafifletici sebep olamaz. Bu terör örgütüyle mücadelemizi amansız bir şekilde devam edeceğiz ancak kuruyla yaşın aynı anda yanmasına izin vermeyeceğiz.

Değerli kardeşlerim işin kolay olmadığını herkes bilmelidir. Örgüt saydam değil, kapalı. Sistem kapalı. İçeride ne dönüyor anlamak kolay değil. Hiç ummadığınız, tahmin etmediğiniz insanlar karşınıza terör örgütünün abisi, ablası, imamı olarak karşınıza çıkıyor. İşte kuvvet komutanlarını, Genelkurmay Başkanını derdest edenler yıllardır yanında taşıdığı özel kalemi. Vatandaşlarımız tedirgin olmasın, herke işini yapmaya devam etsin. Memur olanlar işlerini yapmaya devam etsin. Biz bunları titiz bir şekilde tespit edeceğiz, vücuttaki kanser hücreleri gibi bunları ayıklayacağız.

Suriye’nin toprak bütünlüğü

Nasıl İsrail ve Rusya ile sorunlarımızı çözdüysek, eminim ki Suriye ile de sorunlarımızı çözeceğiz. İki şartımız var. Şartlarımızdan biri Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması. Diğeri mezhep ayrılığına dayalı bir sistem olmaması

Bu haber en son değiştirildi 17 Ağustos 2016 13:53 13:53

Reklam

Önceki Haberler

AYM’den Gar Katliamı kararı: Valilik ve Savcılık haklı bulundu

AYM, Ankara Gar Katliamı’nda sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin başvuruda kararını verdi. AYM, soruşturmaya…

21 Mayıs 2024 14:39

Anketler açıklandı: Erdoğan’ın beğeni düzeyi yüzde 40’ın altına düştü

MetroPOLL Araştırma, siyasetçilerin beğeni düzeylerini ölçtüğü araştırmaların nisan ayı sonuçlarını yayınladı. Buna göre ilk sırada…

21 Mayıs 2024 12:48

Aralarında eski TÜGVA yöneticisi de var: Cumhurbaşkanlığı’nın adını kullanarak insanları dolandırdılar

Eski TÜGVA yöneticisi Latif Çetintaş’ın da aralarında olduğu 3 kişi Cumhurbaşkanlığının adını kullanarak insanları dolandırmakla…

21 Mayıs 2024 10:50

100’ü aşkın yazar, gazeteci ve sanatçıdan 1 Mayıs tutuklularının serbest bırakılması için çağrı

1 Mayıs eylemleri sonrası tutuklanan 48 kişinin serbest bırakılması için aralarında TKH Genel Başkanı Aysel…

21 Mayıs 2024 10:37

TKH: Esas suçlu 1 Mayıs’ı yasaklayanlardır, tüm 1 Mayıs gözaltıları ve tutuklamaları serbest bırakılsın!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) bu sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan TKH MK üyesi…

21 Mayıs 2024 10:23

İstanbul’da yeni ‘1 Mayıs’ baskınları: Çok sayıda gözaltı var

İstanbul’da bu sabah yeniden 1 Mayıs’a ilişkin ev baskınları gerçekleşti. Baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına…

21 Mayıs 2024 09:46
Reklam