Almanya'da şimdi de "AKP imamları" tartışması
Almanya, ilk olarak Hristiyan Demokrat Birlik (CSU) Partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer’in gündeme getirdiği “imamlar Almanya dışından gönderilmesin” görüşünü tartışıyor.
Almanya, ilk olarak Hristiyan Demokrat Birlik (CSU) Partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer’in gündeme getirdiği “imamlar Almanya dışından gönderilmesin” görüşünü tartışıyor.
Almanya’da Siyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camilerde Türkiye’den gönderilen 970 imamın görev yaptığını yazan Welt am Sonntag gazetesi, siyasilerin eleştirilerine yer verdi.
Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yıllar içerisinde artan elaman sayısına dikkat çeken gazete, 2004’te 72 bin olan Diyanet kadrosunun 2008’de 83 bine çıktığını, son verilere göre ise Diyanetin kadrosunun 120 bin olduğunu okuyucularına aktardı.
Diyanet’in bu yılki bütçesinin 6,4 milyar Lira olduğuna dikkat çeken gazete, Almanya teşkilatı DİTİB’in bundan ne kadar pay aldığının bilinmediğini yazdı.
“Türkiye, artık Müslümanları özgür bırakmalı”
Welt am Sonntag’a konuşan Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, DİTİB bünyesinde görev yapan imamların çoğunun genel olarak iyi işler yaptıklarına vurgu yaptı. Ancak Özdemir, DİTİB’i “Ankara’nın Almanya’ya uzanan kolu” olarak tanımladı. Gerçek bir dini cemaat olması gerekirken AKP’nin DİTİB’i kendine yakın bir organizasyona dönüştürdüğünü öne süren Özdemir, “Türkiye, artık Müslümanları özgür bırakmalı” dedi.
“DİTİB Türkiye’den yönlendiriliyor”
Berlin-Neukölln Belediye Başkanı Franziska Giffey (SPD) ise, camilerin uzaktan yönlendirilmesi ve buralarda Almanya’nın değerlerine göre yetiştirilmemiş imamların görev yapmasını eleştirdi. İmamların özellikle gençler olmak üzere, bir çok kişi tarafından örnek alındığına vurgu yapan Giffey, ”DİTİB Türkiye’den yönlendiriliyor ve Türk siyasi anlayışını temsil ediyor, bizim ülkemizin değil” ifadelerini kullandı.
“Almanya dışından yapılan her türlü politik-dini misyonerlik denemelerine karşıyım”
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Hermann da Türkiye’den imam gönderilmesine karşı olduğunu söyledi. Gazeteye konuşan Hermann, imamların Türkiye’de değil, eğitim ve kültür işlerinden sorumlu eyalet tarafından yetiştirilmesi gerektiğini savundu. İslam derslerinin okullarda zorunlu ders kapsamına alınmasını isteyen Hermann, Türkiye’nin devlet olarak DİTİB’e olan yakınlığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DİTİB’in organizasyonlarında yer almasını eleştirdi. “Almanya dışından yapılan her türlü politik-dini misyonerlik denemelerine karşıyım” diyen Hermann, bunun göçmenlerin Almanya’ya uyumunu engellediğini söyledi.
“Erdoğan Türkiyesi Avrupa’nın temel değerlerinden giderek uzaklaşıyor”
CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer de DİTİB’i eleştirenler arasında yer aldı.”DİTİB’in Erdoğan’a yakınlığı biliniyor, bu durum da endişe uyandırıyor” diyen Scheuer, “Çünkü Erdoğan Türkiyesi Avrupa’nın temel değerlerinden giderek uzaklaşıyor” diye konuştu. Extra3 ve Böhmermann olaylarının “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın ve ifade özgürlüğünü sadece Türkiye’de ayaklar altına aldığını değil, Avrupa’ya da kendi değerlerini dayatmaya çalıştığını gösterdiğini” savunan Scheuer, “DİTİB’in Almanya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın platformu gibi davranması skandal” dedi.
Siyasilerin DİTİB’e yönelik eleştirilerine yer veren gazete, diğer taraftan Federal Bakanlığın bir yetkilisinin DİTİB’in çalışmalarından memnun olduğunu ve İslam konferanslarında düzenli ve yapıcı işler yürüttüğünü söylediğini de aktardı.