Ali Öztutan
Türkiye’de sol, yıllardır Kürt siyasetinde yöneticilik veya milletvekilliği yapan Altan Tan ve türevleri için çokça eleştiri yazdı, tepkisini dile getirdi. Solun bir bölmesi Kürt hareketinin gericilere alan açmasından dolayı arasına mesafe koydu. Tabii ki mesafe koymasının tek nedeninin bu olduğunu söylemiyorum ama en önemli nedenlerden biri de gericilere alan açmasıdır.
Sol için gericilerin Kürt hareketindeki varlığı ile Kürt halkının özgürlüğü arasında ters bir orantı vardır. Hatta daha genişleterek söylersek gericiliğin ekildiği yerde özgürlük biçilmez.
Kürt hareketi soldan gelen eleştirileri hiçbir zaman dikkate almadı, aksine bu gelen eleştirilere karşı solu halktan kopmakla, milliyetçilik yapmakla suçladı. Sol, Altan Tan’ın Ensar Vakfı’nın önüne yatması gibi her gerici açıklamayı teşhir edip eleştirdiğinde Kürt hareketi hemen noter tasdik kurumuymuş gibi sola ayar çekmeye çalıştı.
Kürt hareketi bu gericilerin varlığını artık Kürt halkının dindar, inançlı olmasından dolayı siyasette temsil edilmesi gerektiğini savunup meşrulaştıramaz. Devrimcilere de, ‘bu yüzden halkın inancıyla, değerleriyle çatışıyorsunuz, bu yüzden sol büyümüyor’ gibi altı doldurulamayacak eleştiriler getirilemez. Solun büyüyüp büyümemesi ayrı tartışmadır ama gericilikle uzlaşan solun büyüyeceği, büyüse de sol olmayacağı aşikardır.
Solun halkın dini inancıyla problemi olduğunu söylemenin asıl sahibi egemen sınıfların ideologlarıdır. Sol, halkın dini inancını karşısına almaz, dinini toplumsal ve siyasi hayata müdahale etmesini karşısına alır. Bunlar ayrı şeylerdir, aynı gibi göstermek ise egemen sınıflarının ideologlarının işidir.
Kürt hareketi, soldan gelen eleştirileri Kürt halkının meşru taleplerini görmezden gelmek için solun bunları bahane ettiğini ve hatta bu yüzden ulusalcılık yaptığını iddia etmeyi bırakmalıdır. Sol gericilerle uzlaşan, Kürt halkının kurtuluşu için gericilerin varlığını da yaşamsal gören Kürt hareketiyle mesafe koyacak, onunla tartışacaktır. Fakat bu durum, Kürt halkının meşru taleplerini savunup mücadele başlığı olarak görmeyeceği ya da devletin Kürt halkına karşı giriştiği katliamlara sessiz kalacağı anlamına gelmez. Nasıl ki gericilikle uzlaşan bir solun sol olmayacağı gibi Kürt halkının meşru taleplerini savunmayan solun da sol olmayacağı aşikardır bizim için.
Türkiye’de Kürt illerindeki devlet şiddetini eleştirip karşımıza aldığımızda nasıl ki gericiler, milliyetçiler bizlere dönüp birkaç “devlet terbiyesi” almamış kişilerin hatalarını devlete, AKP’ye yıkmamak gerektiğini söylüyorlarsa, nasıl ki gericiler bakanların çaldıkları paralardan dolayı AKP’nin tamamını hırsızlıkla suçlamamamızı söylüyorlarsa, nasıl ki polisler sokak ortasında insanları öldürdüğünde karşımıza çıkıp bir kaç emniyet mensubunun görevi kötüye kullanmasının tüm emniyet mensuplarını suçlamanın doğru olmayacağını söyleyip hep beraber AKP’nin önüne yatıyorlarsa, Altan Tan da aynı aklı farklı yerde yürüterek Ensar Vakfı’nın önüne yatmaktadır, onu savunmaktadır.
Bu aklı yürütmesine sahip olanların aralarındaki tek fark bugün farklı siyasi partilerde temsil ediliyor olmalarıdır. Bu farkı ortadan kaldırmak Kürt hareketinin tercihidir, ya Altan Tan ve türevlerini kusup Metiner’in yanına gönderecekler ya da yerli Metinerler partisine dönüşecektir.
Kürt hareketinin solda tepki çeken siyasal çıkışlarından dolayı dönem dönem solun içinde yaşanan tartışmaya ek olsun diye de belirtmek isterim: Kürt hareketine solun belirli bölmeleri destek vermektedir. Kürt hareketinin tepki çeken siyasi çıkışları nedeniyle kimi dönem destek vermeyen sol tarafından destek verenler eleştiriye tutulur. Eleştirilenler sürekli desteklerinin sebebini, niyetlerinin Kürt hareketinin tepki çeken siyasi çıkışlar olmadığını söyleyip dururlar. Evet niyetlerinizde temiz olabilirsiniz ama siyasi kararlar niyetler üzerinden değil, siyasi sonuçları üzerinden verilir. Yok niyetlerin temizliği yeterli diyorsanız siyasal sonuçları itibari ile siz de diyetini ödersiniz.
Bu haber en son değiştirildi 16 Nisan 2016 16:17 16:17
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…