ANALİZ | Kerry ağzındaki baklayı çıkardı
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Rusya ile birlikte açıkladığı Suriye’de ateşkes anlaşmasına rağmen ortaya attığı “başarısız olunması durumunda uygulanacak B planına” ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Kerry, halihazırdaki çatışmaların durdurulması anlaşmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sunulan Suriye için siyasi geçişi öngören sürecin de başarısızlıkla sonuçlanması halinde, ABD’nin, Suriye’nin parçalara bölünmesini de içeren daha... View Article
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Rusya ile birlikte açıkladığı Suriye’de ateşkes anlaşmasına rağmen ortaya attığı “başarısız olunması durumunda uygulanacak B planına” ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.
Kerry, halihazırdaki çatışmaların durdurulması anlaşmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sunulan Suriye için siyasi geçişi öngören sürecin de başarısızlıkla sonuçlanması halinde, ABD’nin, Suriye’nin parçalara bölünmesini de içeren daha agresif bir tutum takınabileceğini söyledi.
ABD Senatosu’nda bakanlığın 2017 yılı bütçesine ilişkin oturumuna katılan Kerry, oturumda senatörlerin sorularını da yanıtladı.
Suriye meselesinin müzakere masasında çözülememesinin ülkenin tamamen yıkımıyla sonuçlanabileceğini söyleyen Kerry, çatışmaların durdurulmasına ilişkin anlaşma konusunda “Burada oturup bu anlaşmanın işleyeceğini size söyleyemem. Ancak şunu biliyorum, eğer bu başarısız olursa Suriye’nin tamamen yıkıma uğrama potansiyeli bulunuyor” ifadesini kullandı.
Kerry, “Eğer Ruslar ve İranlılar Suriye barış sürecinin gerçekleşmesi konusunda ciddi değillerse, o zaman daha çok fikir ayrılığına sebebiyet verebilecek ve meseleyi daha da alevli bir halde biçimlendirebilecek B planına geçmemiz gerekir” dedi.
Güvenli bölge ihtimali sürüyor
Suriye krizinin çözümüne ilişkin güvenli bölge ihtimalinin bulunup bulunmadığına dair bir soruya “Hayır, böyle bir ihtimal ortadan kaldırılmadı ancak bu birçok karmaşıklığı da beraberinde getiriyor. Eğer güvenli bir bölge inşa edeceksek burası güvenli olmak zorunda. Eğer ‘bu güvenli bir alan’ diyeceksek kim bu alanı güvenli kılacak? Kim IŞİD’in gelip saldırmasını önleyecek? Burayı Nusra Cephesi’nden kim koruyacak? Rusların, teröristlerin kendilerine güvenli alan bulduklarını zannederek buraya havadan bir şeyler bırakmasını önlemek istiyorsak hava savunma sistemi oluşturmak zorundayız. Sivil hava devriyesine ve sahada insanlara sahip olmamız, uçaklar uçurmamız, gerekir.” sözleriyle cevap verdi.
B planı cihatçılara daha fazla silah ve istihbarat
“B planı” konusunda ABD Dışişleri Bakanı’na destek veren Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, ABD’nin, şu an için Suriye’de ateşkesin uygulanmasına ve ortaya çıkan her türlü engelin aşılmasına odaklandığını belirtirken “Herhangi bir B planının göz ardı edilmemesinin nedeni, yönetimin beklenmedik olaylar karşısında cevap niteliğinde adımlar atmasının beklenmesidir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan ABD ve Rusya’nın önceki gün Suriye’de ateşkes için anlaşma sağlandığını açıklamasına rağmen Washington’un verdiği izlenim anlaşmanın uygulanmayacağı yönünde.
Wall Street Journal gazetesine konuşan ABD’li bir yetkili, Savunma Bakanı Ashton Carter ve CIA Başkanı John Brennan’ın, Rusya’nın söz konusu ateşkese uymayacağını iddia ederek, bu nedenle Moskova’ya ciddi bir darbe indirecek Suriye stratejisi uygulanmasını istediklerini belirtti.
ABD’li yetkili, “ABD’nin B planı, Suriye ordusuna ve muhtemelen Rus askerlerine karşı kullanılmak üzere Suriyeli muhaliflere silah sevkiyatı yapılmasını, bu gruplara istihbarat bilgisi sunulmasını öngörüyor” ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama’nın, hafta başında yaptıkları telefon görüşmesinin ardından, Suriye’de 27 Şubat’ta saat 00:00 itibariyle ateşkesin başlayabilmesi için birlikte çalışma kararı aldıkları açıklanmıştı.
ABD’nin hedefi Rusya’nın zayıflaması ve Suriye’nin bölünmesi
Bütün bu gelişmeler ve açıklamaların Suriye Ordusu’nun başarılarıyla birlikte barış görüşmelerinin durdurulması ve Suudi Arabistan ve Türkiye’nin başını çektiği cephenin kara harekâtı açıklamalarının ardından gelmesi ABD’nin bölgeye yönelik planlarında değişiklik olmadığını gösteriyor.
ABD’nin kendi gücüyle Suriye’de bir askeri operasyon başlatmasından ziyade bölgedeki çatışma ortamını sürdürmeye, en azından Kasım ayındaki başkanlık seçimlerine kadar, niyetli olduğu söylenebilir.
İsrail’in yetkili ağızlarınca ve ABD istihbaratınca 3-4 yıl gibi bir süre önce telaffuz edilen “Suriye’nin bölünmesi” konusundaki hedefler ve dilekler bugün Kerry’nin ifadeleriyle de örtüşüyor.
ABD ve müttefiklerinin “masa” ve askeri harekât arasında gidip gelen söylemlerini, gerek zaman kazanma, gerekse Rusya, İran, Suriye cephesini sahada zayıflatma hedefine giden yol olarak okumak mümkün.
Suriye’deki cihatçı terör örgütlerinin Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin iktidarlarınca desteklenmesini ve kara harekâtı açıklamalarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Suriye: Toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi korumaya kararlıyız
ABD’nin “B planı” açıklamalarına Şam ve Moskova’dan sert tepki geldi.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, Kerry’nin açıklamasının, ABD’nin teröristlere verdiği desteği saklama amacı taşıdığını ifade ederek, “Tekfirci teröristlerle mücadelede çok sayıda şehit veren Suriye halkı, ülkenin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koruma konusunda hiç olmadığı kadar kararlıdır.” ifadelerine yer verdi.
Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ABD’nin bölgesel müttefikleriyle beraber Suriye’deki krizin devam etmesinin sorumlusu olduğu ve daimi üyesi olduğu BM Güvenlik Konseyi’nin terörle mücadele amacıyla aldığı kararları uygulamadığı belirtilirken, ABD’nin bölgede terör üssü haline gelen Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Güvenlik Konseyi kararlarına uymasını sağlamadığı ifade edildi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın danışmanı Buseyna Şaban da ABD’nin “B planı”ndan haberdar olmadıklarını belirterek “Kerry’nin ne demek istediğini bilmiyoruz. Ancak her türlü inisiyatif baskıyı artırmaya değil, akan kanı durdurmaya ve halkın iyiliğine yönelik olmalıdır” dedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da ABD’nin “B planı”na ilişkin “Biz şu anda ‘A Planı’na odaklanıyoruz. İki ülkenin başkanlarının önceki günlerde formüle ettiği planın gerçekleşmesi bizim önceliğimiz” ifadelerini kullandı.