ANALİZ | Kiralık işçilik yasası: Yeni yasa neler getiriyor, neler götürüyor?
Akp ve sermayenin emek düşmanlığınada ki son adımı "kiralık işçi yasasına" dair değerlendirme...
Kamuoyunda “kiralık işçilik yasası” olarak bilinen “geçici işçilik yasası” TBMM komisyonunda kabul edildi. AKP hükümetinin verdiği önergeyle komisyonlarda görüşmeye başlanan yasa tasarısı kabul edilirse 4857 sayılı İş Kanunu’nda değişiklikler yapılacak. Değişikliklerle birlikte güvenceli çalışma biçimlerinin son kalıntılarının da büyük oranda ortadan kaldırılacağı görüşü uzmanlar tarafından dile getirilirken, verilen yasa tasarısında, yasanın gerekçesi olarak “değişen işgücü piyasaları” ve “rekabet koşulları” verildi.
Kıdem tazminatının fona devri ile beraber düşünüldüğünde “saldırı paketinin” bir bütünlük taşıdığı gözlemlenirken, yeni yasa ile birlikte “özel istihdam büroları” da statü kazanıyor. Bugüne değin Türkiye çapında 421 özel istihdam bürosu bulunurken, bunların “geçici iş ilişkisi” kurması yasayla yasaklanmış durumda. Yasa tasarısı meclisten geçerse bu kısıt kalkacak.
Geçici iş ilişkilerinin kurulabileceği durumların özetlendiği tasarıda iki başlık öne çıkıyor. Hamilelik, yıllık izin, askerlik vb.. gibi iş sözleşmesinin askıya alındığı durumlarda işçinin boşalttığı pozisyonu patron “geçici işçi” ile doldurabilecek. Böylece “kaybedilen işgücü” kapatılmış olacak. Bu durumda asıl işçinin işe geri dönüşüne kadar “geçici işçilikle” işler görülmüş olacak.
“KAYIT DIŞI” SEKTÖRLERE DÜŞÜK STATÜ
Diğer ön plana çıkan başlık ise yasa tasarısı ev hizmetleri, mevsimlik tarım işçiliği, temizlik işleri, hasta bakımı gibi “kayıt dışı” sektörler olarak bilinen sektörlere statü getirilmesi. Bu alanda çalışanlar “süresiz olarak” geçici işçi olarak sayılacak ve özel istihdam bürolarında işe alınacaklar. Özellikle taşeronluk uygulamasının yaygın olduğu temizlik işlerinde “özel istihdam büroları” asıl işveren konumuna gelerek, işçinin çalıştığı yerdeki bağı tamamen koparılmış olacak. Diğer kayıt dışı sektörlerde de “düşük statü” kabul edilecek.
Geçici iş ilişkisinink kurulabileceği diğer alanlar ise önceden planlanmayan iş hacmi artışları ya da önceden bilinen iş hacmi artışlarında 4 ayla sınırlandırılmak üzere geçici iş ilişkisi kurulacak. Doğal afet, yangın vs.. gibi durumlarda ya da iş güvenliği açısından alınan önlemler için yapılan tadilat işlerinde de geçici iş ilişkisi kurulabilecek.
KAZANILMIŞ HAKLARA SINIRLANDIRMA
Yasa tasarısında geçici iş ilişkileri 8 ay ile sınırlandırılırken, 10’dan daha fazla işçi çalıştıran işyerleri için geçici işçilerin toplam işçilere göre oranının dört biri geçemeyeceği belirtiliyor. Özellikle bu tarz sınırlandırmalarda patronlar farklı şirketler kurarak sınırı geçmemeye özen gösterirken, bazı sektörlerde geçici işçiliğin asıl çalışma şekli haline gelmesinin önü açılıyor.
TURİZM SEKTÖRÜNDE HAKLAR GERİ ALINIYOR
Kiralık işçilik formülü ile özellikle çalışılan işyerinde sınırlı durumlar haricinde herhangi patronun herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmaması sağlanırken, işçilerin örgütlenme ve sendikalaşma özgürlüğü de kısıtlanıyor. Bununla birilkte kiralık işçilik ile taşeronluk uygulaması genişliyor.
Yasa tasarısına ek maddelerde getirilirken, özellikle turizm sektöründe denkleştirme süresi toplu sözleşme ile 6 aya çıkartılabilecek. Mevcut yasada bu durum 4 ayla sınırlandırılmış durumda.
Sonuçta yasa tasarısı AKP hükümetinin sermayeye yeni kaynak aktarımı sağlarken, emeğin haklarının da gasbına neden olacak. İşçi sınıfının bu saldırı paketine karşı kendi tavrını göstermesi ise artık yaşamsal bir hale gelmiştir. Önümüzdeki dönemde bunun için yol almak gerekecek.