ANALİZ | Mehmet Şevket Eygi tepinse de, ahlaksızlığı gericilik üretiyor
Mehmet Şevki Eygi'nin gerici hezeyanlarla kadınları "fahişe gibi giyinmek"le suçlaması ve tecavüz mağduru kadınlara lanet etmeye cüret gösterirken gericiler bir tecavüz olayından sonra yine kadınları suçlamayı başardı.
Mehmet Şevki Eygi’nin gerici hezeyanlarla kadınları “fahişe gibi giyinmek”le suçlaması ve tecavüz mağduru kadınlara lanet etmeye cüret gösterirken gericiler bir tecavüz olayından sonra yine kadınları suçlamayı başardı. Oysa, 3 basit harita ahlaksızlığı ve tecavüzcüleri üretenin gericiliğin bizzat kendisi olduğunu gösteriyor.
Gericilik arttıkça tecavüzcüler de artıyor
Yukarıdaki harita yalın bir gerçeği ortaya koyuyor. Kırmızının tonlarının hakim olduğu ülkelerin neredeyse tamamı İslamcılar tarafından “şeriat” ile yönetilen ülkeler. Özellikle Afrika’da çatışmaların yaşandığı bölgelerde kadının daha da tehdit kaldığı söylenebilecekse de haritanın bütünü değerlendirildiğinde bu tablo değişmiyor.
Mehmet Şevki Eygi’ye göre ahlaksızlığın kaynağı laikler ve dolayısıyla Batı. “Batının tekniği alalım ama ahlaksızlığını değil” diyen bu gerici kafanın, ahlaksızlığın kaynağında kadını erkeğin “ihtiyaçlarını giderme aracı” olmanın ötesinde var olmaya değer görmeyen bir toplumsal yapının yattığını ve bunun da kökenini ve gücünü gericilikten aldığını itiraf etmesi beklenemez elbette.
Ama bu kadar kolayca tecavüzcüden ve katilden çok mağdur ve maktul olan kadını suçlamaya cesaret etmeden önce kendisine bir bakmak zorunda hissetmesi gerekir mutlaka.
Eygi’nin tezleri elbette ona özgü değil. Televizyon ve gazetelerden yayılan ahlaksızlık, açık saçık giyinerek tahrik etme, aile yapısının bozulması, kadının toplumsal yaşamda yerinin olması ve en sonda da cezaların caydırıcı olmaması. Bunlar, gericiliğin ve sağın basit ezberleri. Öte yandan, yukarıdaki haritayı bir başka haritayla üst üste koymak da anlamlı sonuçlar sağlıyor.
Giyim kuralları katılaştıkça tecavüz de artıyor
Bu 2. haritanın Mehmet Şevki Eygi’nin gözüne sokulması gerekli. Harita açıkça İslam ülkelerinde kadınlara dayatılan giyim kurallarını gösteriyor. Kadınları “fahişe gibi giyinmek” ile suçlamaya cesaret eden Mehmet Şevki Eygi’nin gericiliğinin tecavüzcü üretmek için kadının ne giydiğinin hiçbir önemi olmadığını gösteren bu haritada, turuncu ve kırmızıyla gösterilen ülkelerin tamamının bir önceki haritada tecavüz ölçeğinin de en ucunda olan ülkeler olması bizleri elbette şaşırtmıyor.
Mehmet Şevki Eygi, muhtemelen, Suudi Arabistan, İran, Sudan ve diğer örneklere burun kıvıracaktır. Onları “gerçek İslam bu değil” diyerek yok saymanın yollarını arayacaktır. Ama şurası açık ki, bu ülkelerde de Mehmet Şevki Eygi’nin bizzat kendisi de dahil olmak üzere Türkiye’deki gericileri beğenmeyenler olduğu bilinmektedir.
Mehmet Şevki Eygi’nin diğer gerici tezlerinin de benzer şekilde çürütülmesi mümkün. Ancak bir gerçek var ki, ahlaksızlığı üreten gericiliğin bizzat kendisi ve Mehmet Şevki Eygi bir tek bunu söylerken haklı.
Tecavüzün gerçek tablosu
Yukarıdaki 2 haritanın eksik bırakmaması açısından 3. bir haritayı daha değerlendirmek gerekiyor. Son harita, toplumsal ve adli olarak ne kadar yaptırıma tabi olursa olsun, İtalya ve Latin Amerika ülkeleri gibi Hristiyan gericiliğinin etkin olabildiği ülkelerde de durumun ağırlığını ortaya koymak açısından da anlamlı.
Dünyanın sadece bir kaç ülkesinde olağandışı sayılabilen tecavüz suçlarının mağduru kadınların ne giydikleri değil, gericiliğin kadına biçtiği rolün ahlaksızlığı ürettiği için daha fazla tartışmaya gerek var mı?