Basitten karmaşıklığa ve eşitsizliğe - I

Toplumsal farklılaşma basitten karmaşıklığa doğru evrimsel bir “ivme” ile göçerlikten yerleşikliğe, avcılıktan yetiştiriciliğe geçiş şeklinde modellenmiştir.

BAHAR İZDAL

Toplumsal farklılaşma basitten karmaşıklığa doğru evrimsel bir “ivme” ile göçerlikten yerleşikliğe, avcılıktan yetiştiriciliğe geçiş şeklinde modellenmiştir. Tarıma geçişle birlikte toprağa bağlanan insan toplulukları, günlük ihtiyacının fazlasını üreterek zamanla statü, iktidar ve zenginlik gibi kavramların ortaya çıkışını hazırlamıştır.

Service, insan topluluklarını dört aşamalı evrimsel bir şema ile sırasıyla sürü, kabile, şeflik ve devlet olarak sınıflandırmıştır. Bu aşamalardan ilki olan sürü; avcılık ve toplayıcılıkla geçinen, mevsimsel olarak göç eden ve buna bağlı olarak geçici barınaklar veya mağara gibi doğal oluşumlarda barınan aile grupları olarak tanımlanır. İkinci aşama olan kabile; birkaç ailenin bir araya gelmesiyle oluşan akraba grupları toplamıdır. Göçer, yarı göçer ya da yerleşik olabilen bu topluluklar yerleşiklik durumlarına göre çobanlık, bahçecilik ya da çiftçilikle geçimlerini sağlarlar. Kabilelerde bazı durumlarda liderlik söz konusudur; organize edilmesi gereken savunma, iş bölümü, şölen gibi… Arkeolojik çalışmalar sonucunda tanımlı yerleşmeleri olan bu toplulukların yerleşme içinde yiyecek depolama çukurları, bitkileri öğütme ve ezme işlemleri yaptıkları aletleri bulunmuştur (İsrail, Ain Mallaha M.Ö. 9000-8000).

Service’ın tarif ettiği aşamalardan üçüncüsü olan şeflikler; kaynakların ve üretimin yönetiminin sırayla aynı aileye mensup kişiler tarafından yapıldığı, “seçkinlerin”önderlik ettiği, birkaç yerleşimi merkezi bir otoritede birleştiren, kabile ve devlet arasında kalan modeldir.Siyasi otoritenin güçlü kurumlardan oluşmaya başlamasıyla eşitsizliğin de arttığı bu yaşam biçimine dair kanıtlar, büyük iş gücünün organize edilmesi ve denetlenmesini de beraberinde getirmiştir (Wessex Stonehenge veOlmek kültürü gibi…). Büyük nüfusların bir arada barındığı ve yoğun tarımsal faaliyetlerin yapıldığı yerleşmelerde seçkin sınıfa ait mekanlar inşa edilmiş, bu mekanlarda ve mezarlarda statü eşyaları da bulunmuştur.

Dördüncü ve son aşama olan devlet; şefliklerden çok daha büyük nüfusların bir arada yaşadığı, karmaşık yönetim kurumlarının ve yasaların olduğu sınıflı toplumlardır.

Service, kurulan toplumsal örgütlerin kültürler arası benzerliklerini ortaya koymaya ve açıklamaya çalışmıştır. Ekolojik ilişkileri vurgulayarak, toplumsal evrimin farklı ekolojik bölgelerden gelen ürünlerin toplanması ve dağıtılmasını denetlemek için bir yönetim mekanizmasının gerekliliğini savunmuştur. Toplumlar büyüyüp karmaşıklaştıkça eşgüdüm ve yönetim ihtiyacına cevap niteliğinde yöneticilik de gelişmiştir.

Yeni – evrimci (Neo-Evolutionism) bakış açısına sahip Service’ın -bazı eleştiriler olmasına rağmen bugün de kullanılan ve kabul gören- toplumları sınıfladığı şemasını elimden geldiğince özetledim. Gelecek yazılarda konuya dair benzer ve farklı görüşlere sahip bilim insanlarının çalışmalarıyla devam edeceğiz.
KAYNAKÇA

• Earle, T., Şefler Nasıl İktidara Geldiler, Tarihöncesinde Politik Ekonomi, 2013.

• Service, E. R., Primitve Social Organization, 1968.