'Başkanlık pazarlığı'nda iki pürüz

AKP ile MHP arasında yürütülen anayasa müzakerelerinde anlaşmazlığın devam ettiği iki konu olduğu öğrenildi.

'Başkanlık pazarlığı'nda iki pürüz

AKP ile MHP arasında yürütülen anayasa müzakerelerinin “Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisi” ve “Cumhurbaşkanının Meclis tarafından görevden alınması” konularında düğümlendiği, iki partinin görüşmelerinin bu başlıklar üzerinde devam ettiği öğrenildi.

Milliyet’ten Önder Yılmaz‘ın haberine göre, iki parti arasında gerçekleştirilen ilk tur görüşmelerde 11 madde masaya yatırıldı. Görüşmelerin kilit düzenlemelerinin başında cumhurbaşkanının partisiyle olan ilişkisi geliyor. AKP, cumhurbaşkanının partisiyle ilişkili olmasını ve genel başkan sıfatıyla parti yönetiminde de yer alabilmesini istiyor. Partiyi temsilen cumhurbaşkanı yarışına giren bir kişinin genel başkan olmasından daha doğal bir durumun olamayacağını savunuyor. MHP ise bu maddede cumhurbaşkanının partisiyle ilişkili olmasına destek veriyor. Bir hükümet sistemi değişikliği öngörülüyorsa cumhurbaşkanının tarafsızlığının farklı bir zemine oturtulmasını gerektiğini savunan MHP, bu çerçevede “Cumhurbaşkanı partisinin üyesi olabilir, ancak partisinde genel başkan veya başka herhangi bir görev, makam ve mevkide bulunamaz” önerisini getiriyor. MHP, bir kişinin hem yürütmenin başı konumundaki cumhurbaşkanı hem de yasamanın çoğunluğunu oluşturan partinin genel başkanı olmasının “denge” ve “tarafsızlığı” daha da zedeleyeceğini düşünüyor.

İkinci kritik konu ise cumhurbaşkanının Yüce Divan yoluyla görevden alınması düzenlemesi oldu. AKP, cumhurbaşkanının mevcut düzenlemede olduğu gibi Meclis’teki milletvekillerinin dörtte üç çoğunluğu ile Yüce Divan’a sevkini öngörüyor. MHP ise, “milletvekili sayısının dörtte üçü” gibi bugüne kadar hiçbir kararda ulaşılamamış ve uygulanamamış bir oy oranına karşı çıkıyor. MHP, bu konuda farklı iki yöntem öneriyor. İlk öneri; bir kişinin cumhurbaşkanı seçilebilmesi için yürürlükteki anayasaya göre gerekli olan oy oranı yüzde 50 ise Yüce Divan’a sevki için de Meclis’te yüzde 50 oy çoğunluğunun sağlanmasını içeriyor. İkinci öneri ise herhangi net bir oy oranı sınırı öngörmüyor. Cumhurbaşkanı yüzde kaç oyla bu makama millet tarafından seçiliyorsa, milletin oluşturduğu Meclis’te de aynı oy oranıyla Yüce Divan’a sevk edilmesinin önü açılıyor. Böylece yüzde 70 oyla cumhurbaşkanı olan bir kişi Meclis’te de yüzde 70 oy oranı ile görevden alınabilecek.