Beyne doğrudan bilgi yüklemek mümkün oluyor mu?
Bilim insanları, beynimize anında yetenek yükleyen Matrix benzeri bir cihaz icat ettiklerini iddia ediyorlar.
Bilim insanları, beynimize anında yetenek yükleyen Matrix benzeri bir cihaz icat ettiklerini iddia ediyorlar. Ancak kulağa gerçek olamayacak kadar güzel geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir diye bakan bilim adamlarından deneye ciddi eleştiriler var.
Bu hafta, “HRL Laboratuvarları” adlı Kaliforniya’daki bir araştırma tesisinden bir ekip, öğrenmeyi ve beceri geliştirmeyi hızlandırdığını söyledikleri, transkraniyal (kafatasından kafatasına) doğru akım uyarımı (tDCS) olarak adlandırılan bir yöntem kullanarak, bir uçuş simülatöründe tamamen acemi insanlara pilotluk yapmayı öğretebilecek bir arayüz icat ettiklerini duyurdular. Baş araştırmacı Matthew Phillips şöyle söylüyor:
“Altı sivil ve askeri pilotun beyin etkinliği örüntülerini ölçtük ve sonra bu örüntüleri, gerçekçi bir uçuş canlandırıcısında (simülatöründe) uçak uçurmayı öğrenen acemi deneklere aktardık. Sistem, onların uçak uçurma yeteneklerini anında geliştirerek bu işi profesyoneller gibi yapmalarını sağladı.”
Kulağa şaşırtıcı geliyor, öyle değil mi? Tıpkı “Matrix” filminde Neo’nun beynine Kung-Fu ve jujitsu yüklenmesi gibi. Hiç çabalamadan yeni bir beceri öğrenmek herkesin hayalidir.
Ancak “Bilim insanları beyninize nasıl bilgi yükleyeceklerini keşfettiler.” ve “Kırmızı hapı alın: araştırmacılar, anında yetenek öğreten Matrix benzeri beyin uyarıcısı geliştirdi.” gibi manşetlere rağmen, esasında bunu gerçekleştirmekten çok uzağız.
Deney nasıl gerçekleştirildi?
HRL Laboratuvarları ekibi, İnsan Sinirbiliminin Öncüleri (Frontiers of Human Neuroscience) adlı bir dergide yayınlanan ve hiç pilot eğitimi olmayan 32 araştırma deneği ile beraber altı uzman pilotu kapsayan deneylerini anlattı. Pilotlara, beyin etkinlikleri gözlenirken gerçekçi bir uçuş canlandırıcısında bir uçağı uçurmaları söylendi. Ardından denekler, uçuş canlandırıcısına bağlandı ve beyinleri, pilotların beyin etkinliklerinin taklidi için uyarıldı. Beyinleri bazen rastgele uyarılarak plasebo etkisi hükümsüz kılındı. Popular Mechanics’ten John Wenz, sonuçları şöyle açıklıyor:
“En kayda değer sonuçlar, 4-7Hz enerji aralığında, yani “teta dalgaları”nda bulundu. Acemi pilotlara, uçağı indirmek de dahil çeşitli havacılık görevleri verilmişti. Uçağı indirmede başarı gösterdiler fakat hatalı çalışma taklidi yapan bir otomatik pilottan gelen uçuş sapmalarını çözemediler.”
Araştırma denekleri yeni yetenekler öğrenirken kontrol grubunun öğrenmediğini gören araştırmacılar, “düşük akımlı elektrik ile beyni uyarmanın, gerçek dünyaya ait karmaşık becerilerin öğrenimini değiştirebildiğini” keşfettiler.
Deneyin sorunları
Bütün bunlar ile ilgili ilk sorun, ekibin araştırmalarını yayınlamak için seçtikleri dergi. Wenz’in belirttiği üzere, İnsan Sinirbiliminin Öncüleri (Frontiers of Human Neuroscience) adlı derginin sahibi Frontiers Media, geçen yıllarda pek çok tartışmanın merkezindeydi çünkü pek çok sahte çalışmayı alenen geri çekmeye zorlanmıştı. Buna cevaben bahsi geçen medya grubu, bilim insanları tarafından geniş ölçüde kınanan ve hayli şüphe çeken “yayınlamak için para öde” tarzını ise savunmak durumunda kalmıştı.
Bu olayda, Gizmodo’dan George Dvorsky bunun “yardım ve yataklık suçu” olduğunu, “fakat bir çalışmanın gücünün çoğu kez, yayınlandığı derginin kalitesinden anlaşılabileceğini” söylüyor.
İkinci sorun ise ekibin, bu icadı çalıştırmak veya en azından öyle görünmesini sağlamak için epey bir baskı altında bulunuyor gibi görünmesi. Dvorsky’nin açıklamasına göre HRL Laboratuvarları, Boeing Company ve General Motors şirketleri için araştırma geliştirme yapıyor ve ‘beyin-güçlendirici’ arayüzleri için zaten bir patent başvurusu yapmışlardı. Bu yüzden mali kazanç beklentisi; araştırma sonuçlarını, ya da şirketin sonuç algısını, bulandırmış olabilirdi.
Güney Karolina Tıp Fakültesinde Psikiyatri, Radyoloji ve Sinirbilim profesörü olan ve aynı zamanda Beyin Uyarımı (Brain Stimulation) adlı bir bilim dergisinin de başyazarı olan Mark S. George sonuçların, bekleme aşamasında olan ve araştırma neticesinden etkilenecek olan patentleri dolayısıyla iş garantisi olmayan bilim insanları tarafından gerçekleştirilmiş küçük bir örnek çalışmaya dayandığını söylüyor. Geçmişte, tDCS (transkraniyal doğru akım uyarımı) çalışmalarından çıkan sonuçların tekrarlanmasında başarısız olunduğunu da sözlerine ekliyor.
Görünüşe göre burada olan şey, bunların gerçek sonuçlar olabileceği. tDCS (transkraniyal doğru akım uyarımı), kontrol grubuyla karşılaştırıldıklarında test deneklerinin, uçuş canlandırma yeteneklerinde bir gelişme kaydetti. Yani sistem, aslında bir kişinin öğrenme yeteneğini güçlendiriyor olabilir. Fakat bu, bir insandan diğerine bilgiyi veya becerileri anında aktarabilmekten çok daha farklı bir şey.
Evet, bir beceriyi öğrenme işi zordur, fakat bunun nasıl daha kolay hale getirileceğine dair, eski moda olsa da bilim destekli birkaç ipucu bulunuyor.
Bekleyip, göreceğiz.
*Çeviren: Evrim Ağacı ekibinden Ozan Zaloğlu