Bilim insanları kök hücreden gerçek boyutlarda atabilen kalp ürettiler
Yaklaşık 4000 Amerikalı kalp nakli için sırada bekliyor ve bunların yalnızca 2500’ü gelecek yıl yeni bir kalbe kavuşabilecek.
Yaklaşık 4000 Amerikalı kalp nakli için sırada bekliyor ve bunların yalnızca 2500’ü gelecek yıl yeni bir kalbe kavuşabilecek. Nakil gerçekleştikten sonra da maalesef riskler sona ermiyor. Yeni kalbe ait dokunun vücut tarafından reddedilme olasılığı da mevcut. Hastanın dokuyu reddetme olasılığını en aza indirmek isteyen uzmanlar hastanın kendi dokusundan alınan hücrelerle sentetik organlar üretmeye çalışıyor. Massachusetts General Hospital ve Harvard Medical School’dan ekipler yetişkin bir insandan alınan deri hücrelerini çalışabilen kalp dokusuna dönüştürme hedefine bir adım daha yaklaşmış durumdalar. Ekibin çalışması Circulation Research dergisinde yayınlandı.
Teorik olarak hastadan alınan doku ile çalışan bir kalp üretilebilmesi mümkün fakat araştırmacılar henüz bu hedefi gerçekleştirebilmiş değil. Bunun sebebi organların çok özel yapıda olmaları. Hücrelerin üzerinde büyüyebilecekleri ana hatlar olduğu sürece laboratuvarda üretim daha kolay hale geliyor.
Bilim insanları önceki çalışmalarında donörün organında bulunan ve naklin gerçekleştiği hastanın bağışıklığı tarafından reddedilebilecek hücreleri özel bir solüsyon ile temizlemeyi hedefleyen bir teknik geliştirdi. Daha önceki çalışma fare kalbi ile yapılsa da bu deneyde insan kalbi kullanıldı. Transplantasyon için uygun olmadığı öngürülen 73 donörün hücreleri bu teknik ile temizlendi daha sonra özel bir mRNA tekniği ile deri hücrelerinden vücuttaki her hücre tipine dönüşebilen pluripotent kök hücreler elde edildi. Daha sonra bunların iki farklı kalp hücresi tipi olmaları sağlandı.
Koşulların yeni hücrelerin büyümesi için elverişli olduğu tespit edildikten sonra bu hücreler dokuya yerleştirildi. Araştırmacılar, iki hafta boyunca yeni hücrelerin doğal bir şekilde büyümeleri için kalbe besi karışımları verdiler. Bu iki haftanın sonunda kalp olgunlaşmamış bir kalbin yapısal özelliklerini taşır hale geldi. Araştırmacılar bu kalbe elektrik verdiklerinde ise kalp atmaya başladı.
Daha önce de laboratuvar koşullarında kalp dokusu üretilmişti. Fakat tam bir şekilde çalışan insan kalbi üretimine en çok yaklaşan çalışma bu oldu. Araştırmacılar buna hala hazır olmadıklarını söylüyor. Bir sonraki planları ürettikleri kalbin daha hızlı bir şekilde olgunlaşmasını sağlamak ve vücuda uyumu kusursuz hale getirmek. Araştırmacılar tüm bu çalışmaların sonunda hastalara vücutlarının reddetmeyeceği kişiselleştirilmiş kalpler üretebilmeyi umuyor.