Bir faşist katil daha aklandı…

8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 7 gencin katliamında rol alan Ünal Osmanağaoğlu’nun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) lehine verdiği “adil yargılanmadığı” kararı üzerine yeniden açılan davada Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi bir üyenin muhalefetiyle, Osmanağaoğlu’nun delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. 8 Ekim 1978’de Bahçelievler’de Türkiye İşçi Partisi üyesi yedi öğrenci Serdar... View Article

Bir faşist katil daha aklandı…

8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 7 gencin katliamında rol alan Ünal Osmanağaoğlu’nun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) lehine verdiği “adil yargılanmadığı” kararı üzerine yeniden açılan davada Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi bir üyenin muhalefetiyle, Osmanağaoğlu’nun delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.

8 Ekim 1978’de Bahçelievler’de Türkiye İşçi Partisi üyesi yedi öğrenci Serdar Alten, Hürcan Gürses, Efraim Ezgin, Latif Can, Osman Nuri Uzunlar, Faruk Erzan ve Salih Gevence’nin, Abdullah Çatlı, İbrahim Çiftçi ve Haluk Kırcı gibi faşistlerle birlikte, katillerinden biri olan Osmanağaoğlu katliamın ardından firar etmişti.

Ülkücü katil 22 Temmuz 1980’de DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in silahlı saldırı sonucu öldürülmesinde, Türkler’in olaya tanık olan kızı Nilgün Türkler Soydan tarafından Türkler’in katili olarak teşhis edilmişti.

1980’lerde kardeşi Tamer Osmanağaoğlu’nun kimliğiyle evlenerek Avustralya’ya yerleşen ülkücü katil, 1989 yılında burada uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyip 3 yıl hapis yattıktan sonra sınır dışı edilmişti. 19 yıl boyunca firari olmasına rağmen Kuşadası’nda mülkiyeti devlete ait olan bir milli parkta işletmecilik yapan Osmanağaoğlu, 11 Nisan 1999’da yakalanarak cezaevine konmuştu.

Bütün iktidarlar tarafından korundu

Bahçelievler katliamından yargılanan Osmanağaoğlu, 1 Kasım 1999’da ağır ceza mahkemesi tarafından her bir cinayet için bir kez olmak üzere toplam yedi kez ölüm cezasına mahkûm edilmiş, karar, Osmanağaoğlu’nun “baş aktör sıfatı taşımadığı” gerekçesi ile 29 Haziran 2000’de Yargıtay tarafından bozulmuştu.

Ağır ceza mahkemesi, 15 Şubat 2001’de daha önceki kararında ısrar ederken dosya Yargıtay Genel Kuruluna gönderilmiş,  19 Haziran 2001’de Yargıtay Osmanağaoğlu’nun mahkûmiyetini onamıştı.

9 Ağustos 2002’de idam cezasının kaldırılmasıyla ülkücü katil hakkında verilen ölüm cezası en az 25 yıl cezaevinde kalması şartıyla ömür boyu hapis cezasına çevrilirken 10 Ekim 2007’de, verilen ceza aynı şartlar altında çekilmek üzere 40 yıl hapis olarak değiştirilmişti.

Ünal Osmanağaoğlu 2012’de AKP’nin 3. Yargı Paketi’yle katillerden Bünyamin Adanalı ile birlikte tahliye edilmişti.

1996 yılında tekrar açılan Türkler davasında ağır ceza mahkemesinin, 14 Nisan 2003’de Osmanağaoğlu hakkında verdiği beraat kararı Yargıtay tarafından “eksik soruşturma” gerekçesi ile bozulmuştu. Ağır ceza mahkemesinin “yeterli ve kati delil bulunmadığı” gerekçesi ile tekrar beraat kararı vermesinin ardından Yargıtay bu kez  “suça asli ve maddi fail olarak katıldığına” hükmederek oy birliği ile bu kararı da bozmuştu. Ağır ceza mahkemesinin 30 Temmuz 2009 tarihli kararı ile beraat hükmünde ısrar etmesiyle birlikte 22 Haziran 2010’de Yargıtay Ceza Genel Kurulu hükmün bozulmasına karar vermiş, birçok benzer dava gibi yargılama süreci devam ederken dava 1 Aralık 2010’de zamanaşımı nedeniyle düşmüştü.

Haziran 2014’te ölen ülkücü katil Ünal Osmanağaoğlu’nun mirasçıları davayı yeniden yargılama talebiyle sürdürüyordu.