Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, bugün Gaziantep’e bir ziyaret gerçekleştirecek Almanya Başbakanı Angela Merkel’e hitaben bir mektup kaleme aldı.
Dündar, mektubunda Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve baskılara sessiz kalmakla eleştirdiği Merkel’e “Türkiye’de demokratlarla otokratlar arasında bir ip çekme mücadelesi yaşanıyor. Siz yanlış saftasınız” dedi.
MİT TIR’ları haberi nedeniyle yargılandığı ve tutuklandığı süreci anlatarak yazısına başlayan Dündar, geçtiğimiz şubat ayında Merkel ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı ortak basın toplantısında Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in kendisine yönelttiği “Üç yıl önce Gezi olaylarında Türkiye’ye eleştiriler yöneltmiştiniz. İnsan hakları ihlallerinden örnekler vermiştiniz. Şu an durum düzelmedi. Gazeteciler hapishanede. Silopi’de Cizre’de insan hakları ihlalleri var. Emniyet güçlerinin ayrım gözetmeksizin hareket ettiğinden söz edilmekte. Ama Almanya sessizliğe büründü. Neler söyleyebilirsiniz?” sorusunu da anımsattı.
Dündar şöyle devam etti: “Kurduğunuz dört cümle şuydu Sayın Merkel: ‘Belirli bir görüşme formatımız var. Her konuyu ele alıyoruz. Gazetecilerin çalışma koşulları hakkında da bilgi alışverişinde bulunduk. Zannederim Sayın Başbakan da bu konuda bir şeyler söyleyecektir.’ Bu kadar! ‘Özgür dünyanın lideri’nin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesinde basın özgürlüğüne dair söyleyebildiği, bundan ibaretti. Büyük hayal kırıklığıydı. Sizden sonra söz alan Türk Başbakanı Türk cezaevlerinde tutuklu gazeteci olmadığını söyledi. Büyük yalandı. Bir tutuklu gazeteci olarak bu yalanı bir hapishane hücresinde dinlemenin ne demek olduğunu tahmin edersiniz. Çünkü siz de ifade özgürlüğünün ağır baskı altında olduğu bir ülkede büyüdünüz.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya’nın mülteci akını korkusunu‘kendi baskı rejimine bir gözbağı’ olarak kullandığını savunan Dündar,“Bu kirli pazarlık, milyonlarca mülteciyi bir baskı rejiminin rehinesi durumuna getirdiği gibi, Almanya’yı da gündelik çıkarları için Batı’nın temel değerlerinden vazgeçmiş bir ülke konumuna sokuyor. Oysa hiçbir jeopolitik sorun, temel insan haklarının çiğnenmesini meşrulaştıramaz. Tabii buna göz yumulmasını da…” diye devam etti.
Türkiye’de demokratlarla otokratlar arasında bir ip çekme mücadelesi yaşandığını belirten Dündar, “Biz, insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, laiklik değerlerine inananlarla, savaştan, baskıdan, radikal inançlara sahip kindar kuşaklar yetiştirmekten yana zihniyet arasındaki bir ölüm-kalım mücadelesi bu…” derken, Merkel’i ve Almanya’yı ‘yanlış safta’ durmakla eleştirdi.
Can Dündar mektubunu şöyle bitirdi: “Yine sadece iktidar mensuplarıyla görüşüp muhaliflerin sesine kulak tıkayacak mısınız?Yine bütün bu baskıcı uygulamalar yokmuş gibi yaparak bu ülkeden ayrılacak mısınız? Yoksa bizlerin ve ülkenizde basın ve ifade özgürlüğü adına bizlerle dayanışma içinde olanların sesine kulak verecek misiniz?”
Bu haber en son değiştirildi 23 Nisan 2016 23:47 23:47
Ödemiş’in Tosunlar Mahallesi’nde 2 Temmuz’da başlayan ve ikisi orman işçisi 3. kişinin yaşamını yitirdiği orman…
9 aydır cezaevinde tutulan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatı Hasan…
Fenerbahçe'de başkan Ali Koç yeni sponsorluk anlaşması Chobani ile birlikte düzenlenen tanıtım toplantısında stadyum adının…
CHP Genel Başkanı Özel, süreç kapsamında TBMM'de kurulacak komisyona katılacaklarını duyurdu. Özel, "Meclis Başkanı talebimizi…
Mersin'de bir dönercide servis elemanı olarak çalışan 12 yaşındaki Eyüp Can Güner, 5 yerinden bıçaklanmış…
Taliban rejimi, ülkedeki işsizliği azaltmak ve Afgan ekonomisine döviz girdisi sağlamak gerekçesiyle binlerce işçiyi yurt…