Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Cerattepe maden sahası için verdiği, ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu Raporu’nun iptali istemiyle, Rize İdare Mahkemesinde açılan ‘Türkiye’nin en büyük çevre davasında’ karar duruşması pazartesi günü gerçekleşecek. Birgün‘den Ömer Şan‘ın haberine göre, davayı izlemek isteyenlere kente giriş izni verilmeyeceği duyuruldu.
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, 19 Eylül Pazartesi günü Rize İdare Mahkemesi’nde yapılacak duruşmaya çağrı yaparak, “Artvin halkı dava sonucu ne olursa olsun yaşamını savunacak. Biz bugüne kadar asla yasadışı bir şey de yapmadık. Daha önce de yaptığımız şeyler yaşamımızı savunmaktı, koruma alanlarımızı savunmaktı, gelecek nesillere bırakmamız gerek dünya mirasını savunmaktı. 25 senedir bunun dışında bir şey yapmadık. Bugüne kadar gerçekten müthiş bir destek aldık. Artvin’deki bütün canlılar adına hepsine teşekkür ediyoruz. Bize destek verenler aslında kendi yaşam haklarını da savunuyorlar. Gelebilecek herkesi 19 Eylül’de Rize İdare Mahkemesi’ne bekliyoruz.”
Artvin’den kaldırılacak otobüslerle duruşmayı izlemek üzere Rize’ye gelecek grupların önünün Rize il sınırında polis tarafından kesileceği ve davaya müdahil olmayan kişilerin geçişine izin verilmeyeceği belirtildi.
Rize Emniyet Müdürlüğünün ise dava günü olan 19 Eylül Pazartesi günü için çevre illerden takviye polis ekipleri istediği öğrenildi.
Bu haber en son değiştirildi 19 Eylül 2016 02:52 02:52
2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak belirlenen net asgari ücret, açlık sınırının yüzde…
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bu hafta içinde İmralı heyetimizin Ada’ya gitme olasılığı çok…
Suriye, İsrail’in Beyt Cinn bölgesinde düzenlediği askeri operasyonu 'tehlikeli bir tırmanış' olarak nitelendirerek şiddetle kınadı.…
Kanal İstanbul projesi hız kazanırken, Arnavutköy’deki tarım arazileri bir bir satışa çıkarılıyor. Şeyha Moza’nın aldığı…
BM’nin “terörist” listesinde yer alan HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani’nin eylülde Genel Kurul’da konuşacağı yapacağı…
Filistin Gazeteciler Sendikası, İsrail'in Filistin basınını ortadan kaldırılması gereken stratejik bir tehlike olarak gördüğünü belirtti.