Cezaevinde IŞİD'i eleştirmek yasak, Mahir Çayan resmine hücre cezası!
Veli Ağbaba, üyesi bulunduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nca Tekirdağ F1 ve F2 Cezaevlerinde yaptıkları incelemelere ilişkin bir rapor hazırladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Cezaevlerini İnceleme Komisyonu Sözcüsü Veli Ağbaba, üyesi bulunduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nca Tekirdağ F1 ve F2 Cezaevlerinde yaptıkları incelemelere ilişkin bir rapor hazırladı. Görüşülen mahkûmlar başka cezaevlerinde uygulanmayan yasaklardan şikâyetçi oldu. Cezaevinde Akit TV dahil hükümete yakın televizyon kanalları rahatlıkla izlendiğini, muhalif oldukları gerekçesiyle bazı kanallara ambargo uygulandığını anlatan mahkûmlar, aynı şekilde hükümetle ilgili eleştirel haberlerin yer aldığı günlük gazetelere getirilen yasaktan da şikâyetçi oldu.
Özellikle 7 Haziran seçimlerinin ardından cezaevindeki uygulamaların değiştiğini söyleyen mahkumların anlattıkları şöyle:
AKP’yi eleştiren mektuplar imha ediliyor
Hasan Polat: AKP’ye yönelik siyasi eleştiriler içeren mektuplarımız imha ediliyor, bu mektuplara el konuluyor. IŞİD’in eylemlerini eleştirdiğimiz mektuplarımız da ‘paniğe sevk ettiğimiz’ gerekçesiyle gönderilmiyor. Bu cezaevinde IŞİD’i eleştirmek yasak.
Barzani’yi eleştirmek yasak
Ercan Görtaş: Kürtçe yayına izin verilmiyor. Zazaca metin çeviremiyoruz. Bir mektubumda Barzani’yi eleştirdim, ‘devlet büyüğünü eleştirdiğimiz’ gerekçesiyle mektubun o kısmı karalandı, öyle gönderildi. Barzani burada devlet büyüğü yerine konuldu. Yan flüt çalıyordum, arızalandı, tamire gönderdim. Ağır metal olduğu gerekçesiyle geri alamıyorum
Mahir Çayan resmine hücre cezası
Haydar Bayar: Kuru boya, sulu boya, pastel boya ve akrilik boya verilmiyor. Sadece kara kalem serbest. Che, Mazlum Doğan, Mahir Çayan çizerek bir takvim hazırladık ancak cezaevi idaresi takvime izin vermedi. Che’ye ‘terör örgütünün sembolü’ denildi. Mahkemeye verdik, mahkeme terör örgütü üyesi olmadığı yönünde karar alınca takvimi geri aldık. Koğuşuma Mahir Çayan resmi astığım için hücre cezası verdiler. Panoya resim asamıyoruz, sadece bayrak ve Atatürk resmi serbest.
Hasan Gülbahar: 1,5 ay önce buraya geldim. Osmaniye Cezaevi’nden bizi sürgün ettiler. Kırtasiye malzemelerimizi vermediler. 1981’de cezaevine girdim, 2013’te 4. yargı paketiyle çıktım, sonra Yargıtay’ın verdiği kararla tekrar cezaevine girdim. Glukom hastalığı nedeniyle kör olma riskim var ama tedavi olamıyorum.
Kuş resmi güvenliği tehdit ediyor
Mustafa İlgen: 9 yaşındaki çocuğum kara kalem kuş resmi yapmıştı. ‘Güvenliği ihlal ediyor’ diye vermiyorlar. A4’ten büyük hiçbir şey vermiyorlar. Plastik spiralli defterim vardı, spirallerini ve plastiklerini söktüler, sayfa sayfa kağıt olarak kaldı. Osmaniye Cezaevi’nde spiralliydi, burada güvenliğini ihlal eder diye spiralini söktüler. Getirdiğimiz defterlerin kaplarını dahi söküyorlar.