Cinsel istismar mağduru yıllardır ‘muayene işkencesi’nde

Avukat Gevriye Atlı, sanığın tutuksuz olarak normal hayatına devam ettiğini, mağdurun ise altı yıldır rapor eziyeti çektiğini söyledi.

Cinsel istismar mağduru yıllardır ‘muayene işkencesi’nde

Diyarbakır’da 2009 yılında cinsel istismara uğradığı için beş kez rapor aldırılan 13 yaşındaki M.T.’nin, altıncı kez İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek yaşının tespiti ve beden ve ruh sağlığı raporu aldırılmasına karar verildi.

Avukat Gevriye Atlı, sanığın tutuksuz olarak normal hayatına devam ettiğini, mağdurun ise altı yıldır rapor eziyeti çektiğini söyledi.

 

Cinsel istismara maruz kaldığı belirtilen M.T., rapor aldırılmak üzere Kadın Doğum Hastanesi’ne gönderildi. Olayın savcılığa bildirilmesi üzerine soruşturma başlatılırken, M.T. ailesine teslim edildi.

Mahkeme 2010 yılındaki ilk duruşmada, mağdurenin tam teşekküllü devlet hastenesine sol kolu mühürlü olarak sevk edilip, tecavüzle ilgili bulgu olup olmadığına ilişkin rapor aldırılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca mağdurenin Dicle Üniversitesi’ne sevk edilerek, beden ve ruh sağlığı kurul raporu aldırılmasına hükmetti.

İstenen raporlarla bir türlü yetinmeyen mahkeme, M.T.’nin yeniden Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevkedilip, tecavüze uğrayıp uğramadığının tespit edilmesini istedi.

Sanık tahliye oldu, muayene işkencesi bitmedi

Mahkeme M.T.’nin peşini bırakmadı; savcı polis merkezine talimat yazarak, mağdurun rapor için hastaneye götürülmesini istedi. Sanık S.T. iki yıllık tutukluluktan sonra tahliye edilirken, Adli Tıp Diyarbakır Şube Müdürlüğü raporunda, mağdurenin dört ayrı kurumda muayene edildiği belirtildi.

Raporda, olaydan hemen sonra yapılan muayenede kızlık zarının sağlam olduğu, ancak bir yıl sonra Devlet Hastanesi’nde yapılan muayenede doğal çentik tespit edildiği belirtildi. Raporda, aradaki çelişkinin giderilmesi için mağdurenin tekrar muayene edilmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesine sevk edilmesi istendi.

Polis zoruyla muayene

Yargılama sırasında mağdur yeniden muayeneye gitmek istemezken, mahkeme M.T.’nin gitmek istememesi durumunda polis zoruyla sevk edilmesine karar verdi. M.T.’nin ikinci kez muayeneye gitmeyi reddetmesi üzerine mahkeme yeniden gerektiğinde zor kullanılarak götürülmesine hükmetti.

Olaydan seneler sonra Dicle Tıp Fakültesi’ne zorla gönderilen M.T.’ye beden ve ruh sağlığının bozulmadığı raporu verildi. Tıp Fakültesi heyet raporu ile Çocuk Hastanesi raporu arasında çelişki olduğunu belirten mahkeme, çelişkinin giderilmesi için mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi.

Çocuklarının psikolojisinin bozulması üzerine bir daha rapor aldırılmasını istemeyen ailesi ise kendilerine ulaşılmaması için üç kez adres değiştirdi. Davanın 25’inci celsesinde söz alan Avukat Gevriye Atlı, mağdurun olayı unutmak için başka bir yere taşındığını belirterek şunları söyledi:

“Biz mağduru Dicle Üniversitesi’ne götürmek için çok uğraştık. Mağdur Adli Tıp Kurumu’na gelmeyecektir. Bu karardan vazgeçilmeli. Ruh sağlığının bozulduğu Diyarbakır Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edilmişti. 2012’den bu yana mağdurun bulunmasını ve Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini bekliyoruz. Ailenin nerede oturduğunu bilmiyoruz. Bu dosya nedeniyle üç kez adres değiştirdiler.”

Mahkemeyse ısrarından vazgeçmedi. Mağdurenin adresinin tespit edilerek yaş tespiti ve beden ve ruh sağlığı raporunun alınması için, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’nci İhtisas Kurulu’na sevk edilmesine hükmetti. Duruşma ertelendi.