Cinsel suçlara kimyasal hadım cezası yürürlükte
Cinsel suçlardan ceza alanlar için “kimyasal hadım” cezasını öngören yönetmelik yürürlüğe girdi.
Cinsel suçlar kapsamına giren ve bu kapsamda hüküm giymiş olanların cezasına yönelik olarak “kimyasal hadım” yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlanan “CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLARDAN HÜKÜMLÜ OLANLARA UYGULANACAK TEDAVİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER HAKKINDA YÖNETMELİK” ile “kimyasal hadım” seçeneği ceza için devreye girerken, bu cezanın biçimi de ayrıntılı bir biçimde ifade edildi.
İlaçla ya da ilaçsız tedavi
Yönetmeliğe göre, cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında cezanın infazı sırasında ya da koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içerisinde cinsel isteği azaltıcı tıbbı tedavi de dahil bazı yaptırımlar getirilebilecek. Gene yönetmeliğe göre tedavi yatakta ya da ayakta ilaçlı ya da ilaçsız bir biçimde gerçekleştirilebilecek. Yönetmelikte durum şöyle ifade edildi:
“Cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında, 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinde sayılan tıbbi tedavi yükümlülüğüne karar verilmeden önce hükümlü, bulunduğu kurum tarafından sağlık kurulu raporu alınmak üzere bünyesinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile üroloji veya endokrinoji ve metabolizma hastalıkları uzmanı hekimler bulunan Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere sevk edilir. Bu raporda kişi hakkında tıbbi tedaviye gerek olup olmadığı, gerek var ise hangi yöntemin uygulanacağı hususlarının belirtilmesi istenir. Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerce söz konusu raporun verilemeyeceğinin anlaşılması halinde hükümlü bu hastane başhekiminin vereceği karar ile üniversite hastanelerine sevk edilir.”
Yönetmelik aynı zamanda bu suçlardan hüküm giyenler mağdur ettiklerinin yanına yaklaşmasını ve çalıştığı yere yaklaşması yasaklarken, çocuklu yerlerde ya da çocuklarla ilgili işlerde çalışmasını da yasaklıyor.
“Toplumsal ortam değişmeden suçlar azalmaz”
Yönetmelik aynı zamanda tartışmalara da yol açarken, bazı uzmanlar durumun “ters tepkiye” neden olabileceğini belirtiyor. Cezanın geri dönüşsüz bir biçimde uygulanması ve suçu icra edenlerin infaz sonrasında şiddet olaylarına karışabileceği belirtilirken, özellikle cinsel suçları ortaya çıkaran toplumsal ortama dönük hiçbir adım atılmaması eleştiriliyor.
Öte yandan yönetmeliğin Ensar Vakfı olayı vb. durumlara dönük tepkileri azaltacağı düşünülürken, bugüne değin yargının cinsel suçlara dönük “kollayıcı” kararlar alması büyük tepkilere yol açmıştı. AKP bununla ilgili adım atmazken, yönetmelikle birlikte göstermelik şekilde suçları engellemeye dönük adım atmış oldu.