İnsanların duruşu vardır, ideolojileri vardır. Dünyaya bir düşünsel pencereden bakarlar.
Kurumlar da böyledir. Onların da bir duruşu vardır. Tek başına ne olduklarıyla değil aynı zamanda tanımları, görevleri, misyonları ve tarihleri ile anlam kazanırlar. Hatta tarihleri belirler bugünkü durumlarını.
Örneğin bir üniversite iseniz bilimden yana olursunuz, onu savunursunuz. Bilimle tanımlanırsınız. Bilim düşmanlarına karşı mücadele yürütürsünüz.
Sendikaysanız işçinin yanındasınızdır, işçilerin örgütüsünüzdür, işçilerin haklarını savunursunuz. İşçi düşmanlarının karşısında yer alırsınız.
Kadın örgütü iseniz, kadınların haklarını savunursunuz. Kadın düşmanlarına, gericiliğe, erkek egemenliğine karşı çıkarsınız.
Çevreci bir örgütseniz, doğanın korunmasından yana durursunuz, doğanın kirletilmesine, betonlaşmaya, plansız kentleşmeye karşı söz söylersiniz.
Siyasi parti iseniz programınız ve ideolojiniz vardır. Programınızı savunur, onu propaganda eder, dünya görüşünüz doğrultusunda siyaset yaparsınız. Temsil ettiğiniz sınıf vardır, o sınıfın çıkarlarını politik dile tercüme edersiniz. Temsil ettiğiniz sınıfın karşısında yer alan sınıfa karşı siyasi mücadele yürütürsünüz.
Cumhuriyet Halk Partisi iseniz, 1923 yılında kurulan cumhuriyetin değerlerini savunursunuz. Yani Cumhuriyet devrimleriyle sorununuz yoktur, tersine bugün Cumhuriyet kazanımlarını kazımakla uğraşan gericiliğe ve AKP iktidarına karşı dik durursunuz. Örneğin Cumhuriyet düşmanı gericileri anmaz, ilericiliğin, laikliğin ve bağımsızlığın temsilcilerini yad edersiniz. Tescilli Cumhuriyet düşmanı bir gericinin ölümü üzerine taziye mesajı yayınlamaz ya da taziye telefonu etmezsiniz.
Örneğin gericiler tarafından öldürülen Kubilay’ı anarken, tescilli bir cumhuriyet ve laiklik düşmanının ölümü üzerine taziye mesajı yayınlayamazsınız.
“Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti”nin kurumları olduğunu iddia edip bu değerlere karşı çıkanlara taziye mesajı yayınlarsanız, artık bu değerlerin kurumu olmadığınızı ilan edersiniz.
Tescilli bir cumhuriyet ve laiklik düşmanı bir gericinin ölümü üzerine taziyede bulunan CHP ve Genelkurmay başkanlığı, insani bir adım değil siyasi bir adım atmıştır.
Onlarca cumhuriyetçinin haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmasını destekleyen ve hedef gösteren, laiklik düşmanı gerici Yeni Akit Gazetesi’nin küfürbaz genel yayın yönetmeni Hasan Karakaya’nın ölümü üzerine yayınlanan taziye mesajları bürokratik bir prosedür olarak okunabilir mi?
Laikliği savunduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin geldiği yer bugün burasıdır. Yıllardır laikliğin teminatı diye gösterilen TSK’nın aslında neyi savunduğu bir kez daha ifşa olmuştur.
Biz sosyalistler açısından şaşırtıcı değil. Hep söyleye geldik. AKP ile gündeme gelen yeni rejimin iki yeni kurumu karşımızdadır bugün.
Bu yüzden hala CHP’den umut besleyen cumhuriyetçi yurttaşlar, aslında yazılan taziye mesajı sizedir. 1923 yılında kurulmuş cumhuriyet bittiğini ilan etmişlerdir. Ne üzülmeye ne de karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Sizi temsil etmeyenlere borcunuz bulunmuyor.
Eğer laiklik, bağımsızlık, cumhuriyetçilik sizler için bir değerse hala, bu değerler bugün sizlerin ellerinde yükselecektir.
Evet, yeni bir cumhuriyet sizin ellerinizde yükselecektir. Laik, bağımsız bir emekçi cumhuriyeti!
Çünkü bu memleket bizim; patronlara, gericilere, Amerikancılara bırakmayacağız.
Bırakmayın…
Bu haber en son değiştirildi 4 Ocak 2016 19:40 19:40
İstanbul Saraçhane Meydanı’nda CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediyelere yönelik operasyonların 100. gününde…
En düşük emekli aylığı yüzde 16,67 artışla 16 bin 881 TL'ye çıktı.
Rakibi Xin'i 2-0 geçen Milli raket, Türkiye kadın tenisinde tarihi bir başarı elde etti
Kartalkaya’daki otel yangını faciasında yakınlarını kaybeden aileler, 7 Temmuz’da yapılacak ilk duruşma öncesinde adalet çağrısı…
RTÜK, bugünkü üst kurul toplantısında DW, DW Türkçe ve Inspiredminds sitelerine yönelik erişim engelini kaldırdı.
Anayasa Mahkemesi, İstanbul 9. İdare Mahkemesi, Esenyurt Belediye Başkanı Özer'in yerine kayyım atanması işlemlerinin iptali…