Danıştay'dan Madımak kararı: Yanan ile yakan aynı yerde olmaz
Danıştay Sivas Katliamı'nda hayatını kaybeden Gülsün Karababa'nın adının katliamın failleriyle aynı yerde yer almamasını talebini uygun buldu.
Danıştay 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı’nda yanarak hayatını kaybeden Gülsün Karababa’nın adının katliamın failleriyle aynı yerde yer almamasını talebini uygun bularak, Sivas Valiliği’nin kararını bozdu.
33 aydın ve sanatçı, 2 otel görevlisi ve katliamın faillerinden olduğu belirlenen 2 kişinin yaşamını yitirdiği Madımak Oteli, Sivas Valiliği’nce Bilim ve Kültür Merkezine dönüştürülmüştü.
Merkezin girişine katliamda hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazıldığı bir köşe hazırlandı. Bunlar arasında olayların faillerinden ikisinin ismi de yer aldı. Otelde yanarak hayatını kaybedenlerden Karababa’nın ailesi, faillerin isimlerinin bulunduğu yerden kızlarının çıkarılmasını istedi.
Mağdur değil fail
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli‘nin haberine göre, Sivas Valiliği, ailenin bu talebini kabul etmedi. Bunun üzerine Gülsün Karababa’nın kardeşi Hüseyin Karababa, valiliğin kararının iptali için Sivas İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Hüseyin Karababa, dava dilekçesinde özetle şöyle dedi: “Davalı idare, katledilenlerin isimlerinin yanına otel dışında saldırıyı yapan grubun bulunduğu yerde kurşunla ölen iki şahsın adını da yazmıştır. Bu iki şahsın katliamın mağduru olmadığı, aksine faillerinden oldukları açıktır. İki şahsın isimlerinin, kardeşimin isminin yanına yazılması, bu iki kişiyi aklama girişimi olarak da değerlendirilebilecek nitelikte olup hem suçtur hem de katledilenlere ve yakınlarına karşı hakaret niteliğindedir.”
Danıştay kararı bozdu
Sivas İdare Mahkemesi, Sivas Valiliği’nin, Gülsün Karababa’nın isminin söz konusu köşeden çıkarılmama işleminin hukuka aykırı olmadığına karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Danıştay 17. Dairesi’ne geldi. Danıştay oyçokluğuyla Sivas İdare Mahkemesi’nin kararın bozulmasına hükmetti.