Darbe hükümeti Brezilya’yı satılığa çıkartıyor
Meclis darbesiyle yeni hükümet kurulan Brezilya’da, yeni hükümet ülkeyi adeta satılığa çıkartacak bir özelleştirme programı açıkladı.
Dilma Rousseff’in başkanlığının meclis yoluyla devrildiği Brezilya’da, yeni hükümet neo-liberal ekonomik politikaları devreye sokuyor. İşçi Partisi iktidarı boyunca sosyal-liberal hükümetin devreye soktuğu devlet yatırımları ve koruma politikaları yeni hükümetle birlikte geri alınırken, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum bahane gösterilerek ülke adeta satılığa çıkartılacak.
Onlarca tesis, işletme, liman ve havaalanının satılığa çıkartılacağı özelleştirme programıyla özelleştirme yapılacağı duyurulurken, Temer hükümeti bu ekonomik program ile 24 milyar dolarlık ek gelir elde edileceğini duyurdu. Temer hükümetinin temsilcileri yaptığı basın açıklamasıyla özelleştirme programının detaylarını açıklarken, özelleştirilecek kurumlar arasında dört büyük havalimanı bulunuyor.
Temer hükümeti sözcüsünün yaptığı açıklamada “özel sektörün önünü açmak zorundayız” derken, “devlet tüm işleri kendisi yapamaz” şeklinde özelleştirme programını savunan ifadelere başvurdu. Özelleştirme programıyla elde edilen gelirle yeni yatırımlar yapılacağı ve yürütülen madencilik faaliyetleri için yeni altyapı programlarının devreye sokulacağı belirtiliyor.
Devlet bankasının faiz oranlarının ve devlet tahvilleri borçlanma oranlarının yükseltilmesi gerektiğini savunan ekonomistler, bu programla yeni iş sahalarının açılacağını idda ediyor.
İşçi sınıfı darbeye karşı çıkıyor
Amerikancı darbenin ekonomik programına işçi sınıfı karşı çıkarken, son iki ayda ülkenin en büyük işçi sendikaları defalarca iş bırakmaya gitti. Ülkedeki sendikal konfederasyonlar genel olarak İşçi Partisi’nin etkisi altında bulunurken, bu konfederasyonların işçi sınıfının haklarına dönük köklü saldırlara yetersiz cevap vermesi dikkat çekiyor.
İşçiler arasında darbenin ekonomik programına ciddi bir tepki bulunurken, Brezilya ekonomisinin son bir yılda yüzde 4’lük bir gerileme yaşayacağı konuşuluyor. Ülke genelinde işsizlik yüzde on civarında bulunurken, enflasyon da yüzde 10’u aştı. Genel olarak ücretlerdeki gerilemeyle paralel olarak, işçilerin mevcut haklarına dönük de genel bir saldırının başlayacağı konuşuluyor.
Brezilya’da darbenin ekonomi politiğinin arkasında ne var?
Brezilya’da yerel sermaye gruplarının son on yılda korumacı politikalarla ciddi bir verim elde ettiği görülürken, sol popülist hükümetler sermaye sınıfının önünü açan politikalar izledi. Öte yandan, ABD için bu politikalar “fazla korumacı” bulunurken, darbenin arkasında ekonomi-politiğin içinde ABD merkezli operasyonların bulunması dikkat çekiyor.
ABD 2000’li yılların ortasında yitirdiği Latin Amerika’daki ivmeyi kazanmak için adımlar atıyor.