Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili ‘hak ihlali’ kararını yorumladı.
Başbakan Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği hak ihlali karaının arından ilk kez konuştu. Davutoğlu, “Konu iki gazetecinin görüşlerini beyan etmesi değildir. Esas itibariyle konu Bayırbucak Türkmenleri’ne gönderilen yardımlarla ilgilidir” dedi.
“Sınır ötesindeki kardeşlerimize yardımımız sürmüştür ve sürecektir”
Davutoğlu, “Bu meseleye 3 açıdan bakmak gerekiyor. Olan her şey halkın gözü önünde oluyor. İki gazeteci otoritenin talimatıyla benim de Dışişleri Bakanı olarak misyonundan haberdar olduğum bir yardım konvoyunun haince engellenmesi sürecidir. Mesele iki gazetecinin görüş beyan etmesi meselesi değil.” derken sözlerinin devamında Türkiye’nin Suriye’de cihatçı terör çetelerine verdiği desteği de bir kez daha dile getirdi.
Başbakan, açıklamasını “Bayırbucak’ta dökülen kanın her damlasının sorumluları bu operasyonları yapanlardır. Bütün devlet kayıtlarında bu durum ortadadır. Türkiye’ye umut bağlayan sınır ötesindeki kardeşlerimize yardımımız sürmüştür ve sürecektir. Yine ileride bu yardımların nasıl devam ettiği görülecektir. Bir taraftan Bayırbucak Türkmenler’e yardım gitmiyor diyeceksiniz bir taraftan böyle operasyon yapacaksınız. Bu iki gazeteci aradan çok uzun süre geçmesine rağmen gizli kalması gereken belgeleri kendilerine verilen ve yayınlanması kanuni bakımdan sakıncalı belgeleri yayınlamışlardır. Dünyada hiç bir ülkede bu ülkenin istihbaratının yürüttüğü çalışmadan dolayı devlet içine sızmış çete bağlamında basın özgürlüğünden bahsedilemez.” diye sürdürdü.
“AYM kararı davanın esas içeriğine müdahale anlamı taşıyor”
Dava başladığında tutuksuz yargılamanın esas olduğunu söylediğini ileri süren Davutoğlu, “Yine aynı şeyi söylüyorum; önemli bir gelişme yoksa yine tutuksuz yargılanması gerektiğini düşünüyorum. O zamanki hakimler şüpheyle adım atmış olabilir.” diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi kararını ise, “AYM’ye bireysel başvuru imkanını biz getirdik. Bütün yargı süreçlerinden sonra AİHM’e başvuru yapılıyordu. AYM usule yönelik bir karar alabilir ama davanın esası devam ediyor. O dava sürerken bu davanın esasından kopartılıp bir basın davası şeklinde yansıtılması davanın esas içeriğine müdahale anlamı taşır.” diye yorumladı.
Bu haber en son değiştirildi 3 Mart 2016 00:14 00:14
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Komisyon artık son düzlüğe girmiştir, İmralı'ya gidilmesine ayak…
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, yarın Türkiye’yi ziyaret edeceğini açıkladı. Zelenski, görüşmelerde müzakereleri yeniden canlandırmayı,…
Yasadışı bahis soruşturmasında IQ Money'e operasyon düzenlendi. 28 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 26 kişi…
Tevhid ve Sünnet cemaatinin lideri "Ebu Hanzala" kod adlı Halis Bayancuk ile cemaatin önde gelen…
İstanbul Barosu, 25 Kasım öncesi Beyoğlu’daki yasaklara tepki göstererek, barışçıl toplanma hakkının keyfi biçimde sınırlandırılamayacağını…
TÜİK verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinden potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2025…