Davutoğlu’nun ‘kırmızı çizgisi’
Son dört ayda en az 894 gazeteci işsiz kalırken, gazeteciler hakkında başlatılan adli işlem sayısı 74 oldu.
Avrupa Birliği destekli Press for Freedom raporuna göre, Türkiye’de son dört ayda en az 894 gazeteci işsiz kalırken, gazeteciler hakkında başlatılan adli işlem sayısı 74 oldu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Basın özgürlüğü kırmızı çizgimiz” demişti.
Geçtiğimiz ay yayınlanan Avrupa Parlamentosu’nun ilerleme raporunda Türkiye’ye basın ve ifade özgürlüğü konusunda sert eleştiriler getirilmiş, medya organları ve ifade özgürlüğüne saldırının etkin biçimde önlenmesi yönünde çağrıda bulunulmuştu.
ABD merkezli Freedom House örgütünün ocak ayında yayınladığı raporda ise Türkiye’nin basın özgürlüğündeki durumu için ‘Özgür Değil’ denmişti.
Raporda yer alan bilgiler şu şekilde;
Yılın ilk dört ayında 894 gazeteci işsiz kaldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ilan-ı aşk etmesiyle tanınan işadamı Ethem Sancak’ın sahibi olduğu Star gazetesi, Akşam, Güneş gazeteleri ile Kanal 24 ve 360 kanallarının da içinde bulunduğu grupta ‘yeniden yapılanma’ gerekçesiyle toplam 160 basın emekçisinin işine son verildi. Habertürk TV ‘yeniden yapılanma’ gerekçesiyle üç sunucusuyla yollarını ayırdı.
Erişim yasağı getirilen internet sitesi sayısı 104 bin 904’e ulaştı. Raporda “Bir haber sitesinin Nisan ayında, Haziran seçimlerinden sonraki dönemde, 34’üncü kez kapatılması hem düşündürücü hem de endişe verici” ifadeleri yer aldı.
Rapora göre, yılın ilk dört ayında akreditasyon, yayın engeli veya erişim engellenmesi şeklinde toplam 645 sansür olayı yaşandı. Ocak ayında 40, Şubat’ta 133 ve Mart’ta 250 olan sansür olayı sayısı, Nisan ayında 222 oldu. Raporda, 2014’ün tümünde 93, 2015’te 940 olarak görülen sansür uygulaması toplamının ilk dört ayda 645’e ulaştığı vurgulanarak, “Herhangi bir demokrasi iddiasındaki ülke için ayıp sayılacak bu uygulama son aylardaki endişe verici trendini göstermektedir” denildi.
2016 yılında 74 gazeteci hakkında adli işlem yapılırken, altı basın kuruluşuna ve 14 gazeteciye yönelik şiddet uygulandı.
Raporda, MİT TIR’ları haberi nedeniyle haklarında hapis cezası verilen gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar’a da yer verildi.
İki gazeteci hakkında açılan davaları ‘haber yazma hakkı’ olarak görülmesi gerektiğinin vurgulandığı raporda, “Haber takip etmekte olan veya haber yazan, yayınlayan gazeteciler ve gazete yöneticilerine ‘terörist’ veya ‘casus’ muamelesi yapılması o ülkenin özgürlük ortamındaki durumu sergiler niteliktedir” denildi.