Dışişleri'nden "vizesiz seyahat" itirafı

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşması karşılığında "serbest seyahat hakkı" diye pazarlanmaya çalışılan hükmün esas olarak ne anlama geldiğini açıkladı.

Dışişleri'nden

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye yurttaşlarına 26 Avrupa Birliği (AB) ülkesine girişte “vize serbestisi” uygulamasının 1 Temmuz tarihinden itibaren başlamasının planlandığını belirterek, “Vize serbestisi süreci biyometrik pasaport hamili tüm vatandaşlarımızın Schengen bölgesine 180 günde üç aylık vizesiz giriş imkânını kapsamaktadır. Yabancıların vizesiz girişlerinde 90 günlük kalış hakkı genel bir kural olup, ülkemizce de aynı kural uygulanmaktadır” açıklamasında bulundu.

Böylece Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşması karşılığında “serbest seyahat hakkı” diye pazarlanmaya çalışılan hükmün esas olarak genel nitelikli basit bir “vize muafiyeti”nden ibaret olduğu da itiraf edilmiş oldu. Ancak bu vize muafiyeti için bile Türkiye’nin pek çok yasal düzenleme yapması gerekirken ayrıca tüm AB ülkelerinin de buna evet demesi gerekiyor.

Dışişleri Bakanlığı, Brüksel’de 18 Mart’ta Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında sığınmacı krizi konusunda varılan mutabakatın içeriğiyle ilgili bir açıklama yaptı. Merak edilen sorulara verilen yanıtlar şeklinde yapılan açıklamada, öne çıkan hususlar şöyle:

Göç azalacak iddiası

*Ülkemizin 7 Mart’ta tamamen insani mülahazalarla sunduğu öneriyle Ege’de göçmen ölümlerinin önlenmesi, insan kaçakçılığı zincirinin kırılması ve yasadışı göçün yasal göçle ikame edilmesi amaçlanmıştır. Brüksel’de 18 Mart’ta yapılan Üçüncü Türkiye-AB Zirvesi’nde önerinin hayata geçirilmesi kararlaştırılmıştır. Mutabakatın etkin şekilde uygulanması halinde, ülkemizin özellikle 2015 yılında doruk noktaya ulaşan, AB’ye yönelik yasadışı geçişlerdeki “transit” konumu ortadan kalkacaktır. Öte yandan, mutabakat sonucunda Ege’de düzensiz göçün kontrol altına alınmasıyla bu güzergâh insan kaçakçıları bakımından caydırıcı olacaktır. Dolayısıyla, mutabakat çerçevesinde ülkemizdeki mülteci sayısının artması mümkün değildir. Aksine, yasadışı yollardan AB’ye ulaşmak üzere ülkemize yapılan geçişler kaydadeğer ölçüde azalacaktır.

*Mutabakatın bir unsuru da 1’e 1 formülü uyarınca, Yunan adalarından 4 Nisan itibariyle alınacak her bir Suriyeli için, yine 4 Nisan’da başlamak üzere ülkemizde geçici koruma altındaki bir Suriyelinin AB ülkelerine yerleştirilmesidir. Bu mekanizma da, ülkemizin mülteci deposuna dönüşmesini önleyici bir unsur olacaktır.

Vize muafiyetinin başlangıcı

*18 Mart mutabakatının en önemli unsurlarından biri vize serbestisi tarihinin Haziran 2016 sonuna çekilmesidir. Geri Kabul Anlaşması için belirlenen 1 Haziran tarihi ise muhafaza edilmiştir. Vize serbestisinin Haziran 2016 sonunda başlayabilmesi için AB Komisyonu’nun en geç Mayıs başında AB Konseyi’ne ve Avrupa Parlamentosu’na üçüncü ve son vize ilerleme raporu ile vize serbestisi önerisini sunması gerekmektedir. Dolayısıyla, Yol Haritası’nda kayıtlı maddelerin Nisan ayı sonuna kadar ülkemizce karşılanması gerekecektir. Bu doğrultuda gerekli çalışmalar süratle tamamlanmaktadır.

Vize muafiyetinin süresi

*Vize serbestisi süreci biyometrik pasaport hamili tüm vatandaşlarımızın Schengen bölgesine (26 ülke) 180 günde üç aylık vizesiz giriş imkânını kapsamaktadır. Yabancıların vizesiz girişlerinde 90 günlük kalış hakkı genel bir kural olup, ülkemizce de aynı kural uygulanmaktadır.

Vize muafiyetinin geçerli olacağı ülkeler

*Vize serbestisi sadece Schengen bölgesindeki ülkeler için geçerli olacaktır. Schengen ülkeleri Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, İsveç, İsviçre, İzlanda, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan’dır. Schengen dışı bir ülkeye örneğin İrlanda’ya gidecek bir vatandaşımızın vize alması gerekecektir. Ancak, Schengen alanına vizesiz giriş hakkının, Schengen dışı AB ülkelerinden vize almada kolaylık sağlaması beklenmektedir.

Yeni pasaportlar gerekiyor

*Vize Serbestisi Yol Haritası’nda yer alan kriterlerden biri de biyometrik pasaportların çiplerinde parmak izlerinin saklanmasıdır. Halen kullanmakta olduğumuz biyometrik pasaportlarda parmak izleri çiplerde saklanamamaktadır. Bu nedenle, AB standartlarına uygun parmak izinin pasaport çipinde saklanabileceği yeni nesil çipli, endüstriyel pasaportlara geçilmesi için gerekli altyapı çalışmalarına başlanmış olup, böylece daha yüksek güvenlik özelliklerine sahip pasaportlara geçilecektir. Yeni pasaportların Haziran sonu itibariyle hazır olabilmesini teminen gerekli teknik çalışmalar yapılmaktadır.