Diyanet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalanladı
Diyanet İşleri Başkanlığı, doğum kontrol uygulamalarının dinen caiz olduğu bilgisini verdi
CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, Müslüman aile böyle bir anlayışta olamaz” açıklaması üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı’na ‘doğum kontrol uygulamalarının dinen caiz olup’ olmadığını sordu.
Cumhuriyet’in haberine göre, CHP’li Emir, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, doğum kontrol uygulamalarının dinen caiz olduğu bilgisini vermesi üzerine şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu açıklamayı, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan daha iyi din bilgisine sahip olduğunu düşünerek yaptıysa, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın zaman geçirmeden Erdoğan’a yanıt vermesini bekliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aynı dini referans almadıkları açık ve net ortadır. Erdoğan geçmişte de sık sık yaptığı, “keyfine göre, işine geldiği gibi dini yorumlamayı” bir tarafa bırakmalıdır, işine bakmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan hala görüşlerinde ısrarcıysa, hangi dini referans alarak bu sözleri söylediğini çıkıp açıklamalıdır! Erdoğan’ın açıklamaları, herhangi bir bilgiye dayalı değilse büyük bir cahillik örneğidir.
Dini bilgi açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapacağı açıklamalar karşı karşıya kaldığımız bu belirsizliği çözecekken, tartışmasız gerçek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AKP zihniyetinin ‘Laik Cumhuriyet karşıtlığı’dır. 1969 yılında solcu öğrencilere yönelik yapılan ‘Kanlı Pazar’ katliamını organize edenler arasında ismi geçen ve Erdoğan’ın ‘abisi’ şu andaki TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın ifade ettiği laiklikle ilgili görüşlerinden sonra Erdoğan da son günlerde sık sık dini referanslarla açıklamalar yapmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP zihniyeti, ‘Laik Cumhuriyet’ ile hesaplaşma konusunda kendilerince son dönemeçte olduklarını düşünmüş olmalıdırlar ki yoğun olarak bu tür açıklamalarla gündeme geliyorlar. Recep Tayyip Erdoğan artık laik bir cumhuriyetin cumhurbaşkanı olduğunun farkına varmalı ve dayanaksız dini bilgilerle kadın bedeni üzerinden siyaset yapmayı bırakmalı. Yollarına taş mı döşüyorlar, toplumun nabız mı yokluyorlar bilmem ama onların bilmesi gereken çok açık bir şey var: Kanımızı dökmeden, bizi yok etmeden Laik Cumhuriyet ile hesaplaşamazsınız!”