Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Entelektüel şiddet ve mevzi savaşı

Reklam

Kültür ve sanat alandaki mücadele, toplumsal sınıflar arasındaki ideolojik mücadelelerin zımni biçimidir.

Artık kültürü kendine özgü birikim, mübadele ve mülkiyet yasaları olan bir sermaye biçimi olarak yorumlamak gerekiyor. Kültür derken fikirlerin, inançların ya da değerlerin oluşturduğu ideolojik bir sistemden bahsediyoruz.

Yani iş dünyasında maddi sermaye nasıl bir önem taşıyorsa, entelektüel, sanatsal alanda da kültürel sermaye o denli önem taşıyor.

Bunu günümüz insanının tüketim pratiklerinden, kültürel beğenilerinden ve hayat tarzlarından kestirebiliyoruz.

Kültür alanı malların, hizmetlerin, bilginin ya da statünün üretildiği, dolaşıma girdiği ve öznelerin bu farklı sermaye türlerini biriktirip tekellerine alma, temayüz etme mücadelesine dönüşmüştür. Kültür-sanat piyasası da diyoruz. Burada alan ve piyasa mevhumları birbiriyle doğrudan ilişkilidir, aynı kavramsal çerçevenin içindedir.

Peki bu nafile mücadelenin aktörleri kimlerdir? Elbette yayıncılar, yazarlar, ressamlar, müzisyenler ve akademisyenler…

İçinden geçtiğimiz süreçte ise, tek tek özneleri ve yapıları saymazsak sol bir kültürel hegemonyadan bahsetmek oldukça zor. Gramsci’ye göre kapitalist ülkelerde siyaset ile iktidarın niteliği bir hayli karmaşıktır; bu karmaşa içerisinde tek çare ise mevzi savaşındadır.

Dolayısıyla Gramsci’den ödünç bir kavramla söyleyelim: kültür, sanat alanında bir “mevzi savaşı” kendini dayatıyor. Edebi, etik, estetik ve ideolojik çöküşe, gerileyişe karşı devrimci bir müdahalenin olanaklarına da, birikimine de sahibiz.

Sosyalizm mücadelesinden ayrı düşen her kültürel sanatsal özne/pratik, öyle ya da böyle sübjektif niyetlerinden bağımsız olarak, önünde sonunda “hükümetin ideolojik aygıtları”na dönüşür, dönüşüyor…

Kültürel alan, tahakküm kadar direnişin de alanıdır ve mutlaka toplumsal siyasal dönüşüm odakları haline gelecektir.

Ama unutulmamalı, kültür-sanat aynı zamanda eşitliğin ve özgürlüğün meşruiyet mücadelesidir, alanıdır; özgün mücadele biçimleri açısından da vaat edilmiş mümbit topraklardır.

Sosyalist iktidar mücadelesine angaje olmayan kültür-sanat özneleri her ne kadar gerici, piyasacı, işbirlikçi iktidarın meşruiyetini kültürel, sanatsal, pratikleriyle sorgulasalar da, sistemi yeniden üretirler.

Bu alandaki özneler bulundukları zemini bir mevzi haline getirmeli ve asla geri adım atmaksızın, sadece savunma pozisyonuyla yetinmemeli, bu zemini ileri sıçratacak bir mücadele hattı olarak değerlendirmelidirler.

Kültür-sanat kavramsallaştırmasıyla anılan bu mevzi, toplumsal ilişkiler ve yaşamın bütününden, dolayısıyla mücadelenin bütünlüğünden bağımsız ele alınamaz. Kültür-sanat dediğimiz alan asla bir fetiş haline getirilmemelidir. Bu alanın bir mevzi olduğu akıldan çıkarılmamalı, entelektüel şiddetin bu bütünlük içerisindeki rolünün bir zorunluluk olduğu ihmal edilmeksizin süreklilik içerisinde yeniden üretilmelidir.

Fransız sosyolog, antropolog ve felsefeci Pierre Bourdieu adeta Türkiye’nin bugünkü genel görüntüsünü ortaya koymaktadır: “Kültür-sanat alanının üreticileri diğer üreticilerle olan mücadelelerinde kendilerini tamamen uğraşlarına adamış, işlerine vermiş olabilirler, yalnızca özgül sanatsal ilgilerininvarlığı söz konusu olduğundan ve bunun dışında eserlerinin tamamen çıkarsız olduğundan emin olabilirler; ama belirli bir izleyici kitlesi için uzun vadede yerine getirdikleri toplumsal işlevin farkında değillerdir ve belirli bir sınıfın ya da sınıf kesiminin beklentilerine cevap vermeye devam ederler.”

Bu haber en son değiştirildi 22 Ocak 2016 13:03 13:03

Reklam

Önceki Haberler

Antalya Müzesi’nin yıkım kararına karşı yurttaşlar büyük buluşmaya hazırlanıyor

Antalya Müzesi'nin yıkım kararına karşı Müze Çalışma Grubu öncülüğünde yurttaşlar 21 Ağustos Çarşamba günü 18.30'da…

19 Ağustos 2025 14:47

Diploması sahte çıkan Osmanlı torunu, şimdi de haberlere erişim engeli getirmeye çalışıyor

II. Abdülhamid’in 4. kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun İnönü Üniversitesi’nden sahte Tarih diploması aldığı ortaya…

19 Ağustos 2025 14:07

Bahçeli’den sonra İletişim Başkanı Duran da Özel’i hedef aldı: Negatif siyasetin dibi

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerini sert…

19 Ağustos 2025 13:54

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney görevinden uzaklaştırıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik 19 Mart günü başlayan operasyonların 9. dalgasında 15 Ağustos tarihinde gözaltına…

19 Ağustos 2025 13:48

Bahçeli, Özgür Özel’i hedef aldı: Hırsız yoldaşlarıyla meşgul olsun

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Özgür Özel'in sözleri ve Selahattin Yılmaz'ın tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama…

19 Ağustos 2025 12:56

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan’a ilişkin ikinci açıklama

Halkbank, Sözcü gazetesinde yer alan Halkbank ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'a yönelik iddialara ilişkin…

19 Ağustos 2025 12:17
Reklam