Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Burdur’da toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle: ”Burdur aynen sipsi gibidir mütevazı görünür ama sesi bayağı gür çıkar. Az önce sayın belediye başkanı da bana sipsi hediye etti tabii. Tarih boyunca Burdur kahramanlıklarıyla milletimizin gönlünde ayrı bir yer edindi. Burdur sevdasında da mücadelesinde de samimidir.
Çözüm sürecine saygı duymadılar. Çözüm süreci artık buzluğa konmuştur. Adımlar atılmadı mı atıldı. Benim Kürt kardeşlerim kanını emdiler bu ülkeyi adeta kendi içinde birbirine düşman ettiler. Şehitler veriyoruz ciğerimiz kanıyor. Bu vatanda operasyon yapmaya kalkan bedelini öder. Bunlar sahtekâr, bunlar cambaz. Bütün hileleri çıkıyor ortaya. Dünya ne derse desin Allah ne diyor bizim için asıl olan odur.
Gazetelerin önüne geldiler, girdi oraya emniyet. İçeride ne makine kalmış ne bilgisayar. Hepsini götürmüşler. Niye, devletin bütün kurumlarına sızmışlar. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Ne dedim, bunların inine gireceğiz. Girdik mi, girmeye devam ediyor muyuz?
AYM’nin Can Dündar ve Erdem Gül kararı gerekçesi
Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin hakları, menfaatleri, çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye’ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir.
AYM, anayasayı hiçe sayarak kendini mahkemenin yerine koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiştir. Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, ‘gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız’ diye. Ama ne yazık ki şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm ve buradan söylüyorum, çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için. Bana bunu söylediler. Çünkü önceki başkanı gerekçe hazırlanmadan alelacele açıklanan kararlarda eleştiren bu arkadaşımız, bu defa alelacele böyle bir kararı açıklama konumuna gelmiştir.
İlk derece mahkeme ne demiş, casusluktan bunu tutuklamış. Siz ne diyorsunuz; ‘hayır burada böyle bir şey yok.’ Oraya iade ediyorsunuz. Fakat daha önce casusluktan tutuklanmayı isteyen mahkemenin de verdiği kararı anlamıyorum. Halbuki ilk derece mahkeme de kararında direnebilirdi. Diren bakalım. O zaman Anayasa Mahkemesi ne yapacak, bir de onu görelim. Bence o verdiği kararda direnmiş olsaydı inanıyorum ki dengeler çok daha farklı gelişecekti.”
Bu haber en son değiştirildi 11 Mart 2016 18:07 18:07
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde (ADÜ), güvenlik görevlisi olan bir kişinin öğrencilere yönelik tehditkar ifadeleri tepki…
“23 Sentlik Askere Dâir” , yalnızca bir anti-emperyalist şiir değil; insan hayatının maddi değerler üzerinden…
AKP'li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, haksız bir şekilde belediyedeki işlerinden çıkarılan işçilerin kurduğu çadıra…
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek, Silivri Cezaevi'nin önünde yaptığı açıklamada yapılanların hesabının…
Suriye'de yönetimi ele geçiren HTŞ Lideri Colani'nin Antalya'ya yapacağı ziyaret Kadıköy'de Alevi kurumlarının çağrısıyla düzenlenen…
Yurt çapındaki protestolarda tutuklanan çoğunluğu gençlerin oluşturduğu yurttaşlardan bir kısımı daha serbest bırakıldı.