“Türkiye’yi yönetmeye başladığımız andan itibaren, bilim ve teknolojiyi ana konulardan biri yapmaya çalıştık… Bilim ve teknoloji çalışmalarının teşvik edilmesini hep destekledim…
Maalesef Batı’nın bilim ve teknolojide ilerlemeler kaydettiği 200 senelik dönemde, biz farklı meselelerle uğraşmaktan bu alanları ihmal ettik. Eksik ve sorumluluklarımızın farkındayız. 1.7 milyar nüfusa sahip İslam dünyası ve 300 milyonluk Türk dünyasının umudu olduğumuzun bilincindeyiz. 2023 için kendimize bilim ve teknolojide önemli hedefler belirledik…
Savunma sanayiinde attığımız adımlar ortada. Basit bir tüfek yapamıyorduk, halloldu… Türkiye artık insansız hava aracını mühimmatlı olarak üretir hale geldi, bunu başardık. ABD’den istiyoruz, “kongreden geçmesi lazım” diyorlar bekliyoruz. Biz stratejik ortak değil miydik? İsrail de aynı şekilde, sağolsun bu komşular bizi mal sahibi yaptı…”
Yapılan pazarlığa “İslami görev” tanımı
“Şu anda 3 milyon mülteci Türkiye’de. BM’de bu konu gündeme geldi. Türkiye’deki bu sahiplenmeyi takınan yok gibi. Görmüyorlar, unutturmak istiyorlar. Söylüyorum, bazıları kızıyor. 3 milyar avro dediler, gelen 179 milyon avro. Süre geçti, yıl bitiyor. İkinci bir 3 milyar avro daha vereceklerdi güya. Bunlar söz verirler ama yerine getirmezler. Biz ne aldatan ne de aldanan olacağız. Verseler de vermeseler de bombalardan kaçan insanlara insani ve islami görevimizi yerine getireceğiz…”