Erdoğan "Eski Türkiye" tanımı yaptı: Yapmayacakları ihanet yoktur!
Erdoğan yaptığı konuşmada, "Son dönemde bazı üniversitelerde eski Türkiye manzaraları yansıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Üniversitesi’nde kendisine takdim edilen fahri doktora töreninde, “Benim Muş’taki bir gencim İstanbul’a, Kocaeli’ye gidemeyebilir. Üniversiteleri Muş’a götürdük. Hakkâri’ye götürdük. Oradakiler bunun kıymetini bilmeyebilir” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Depremde ölen insanlara değil de kaybedilen “maddi varlığa” üzüldü
Kocaeli Üniversitesi kuruluşundan sadece 7 yıl sonra büyük felakete maruz kaldı. 1999’daki Marmara depreminde maddi varlığının yüzde 75’ini kaybetti. Kendini toparladı ve 1999-2000 akademik yılına 1 aylık gecikmeyle de olsa başladı. 4 Ekim 2000 tarihinde 6500 dönümlük alanda inşa edilen Umuttepe kampüsü bizim de ciddi teşviklerimizle 4 yıl gibi çok kısa bir sürede tamamlandı.
“Eski Türkiye’nin elitlerinin kendi çıkarları için yapmayacağı ihanet yoktur”
Yıllarca bu millete tepeden bakanların karşımıza çıkacaklarını biliyorduk. Aynı şekilde Türkiye’nin büyümesinin, güçlenmesinin, iddia sahibi olmasının uluslararası güç odaklarını rahatsız edeceğini de gayet iyi biliyorduk. Geçmiş tecrübeler, bu ülkede en zor yolun milletin tayin ettiği yolda yürümek olduğunu gösterdi. Eski Türkiye’nin elitlerinin kendi çıkarları için yapmayacağı ihanet yoktur. Başımızı iki elimizin arasına alarak şunu düşünmelerini tavsiye ediyorum. İradesini başka ülkelere, vesayet odaklarına teslim edenler, 79 milyonluk Türkiye gemisini batırmaktan bir an çekinmeyeceklerinden özellikle bilmelerini istiyorum.
Yine Gezi…
4,5 yıllık İstanbul belediye başkanlığımda yaşayarak gördüm. Cumhuriyet mitinglerinden, Gezi olaylarına, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden 6-7-8 Ekim olaylarına kadar bunu birçok şekilde yaşadık. Biz tehditlere asla boyun eğmeden, hedeflerimizden vazgeçmeden yolumuzda yürüyoruz. Milletin verdiği emaneti çapulculara, ihanet çetelerine, terör örgütü üyelerine teslim etmedik, etmeyeceğiz.
“5 milyar Euro borç istedi, ‘verebiliriz’ dedim, problem değil”
2002’den önce IMF kapılarında borç para dilenen, onuru çiğnenen, memurun maaşını dahi zor ödeyen bir ülkeden borcunu kapatmış, veren el bir ülke konumundayız. Fransız, bir IMF Başkanı vardı, Lagarde değil, ismini vermeyeceğim. Davos ki, son gidişimdi. Onunla konuşuyoruz. IMF’in Türkiye’yle yaptığı müzakereler doğru değil, siz bize verdiğiniz borcun takibini yapın. Siz bize kalkar da siyasi noktada yön vermeye kalkarsanız, artık bu eski alışkanlıklar geride kaldı. Bize yön veremezseniz. Verdiğiniz borcun muhasebe kayıtlarını takip edin, daha ileri gidemezsiniz. 23 buçuk milyar dolardı, artık bu sıfırlandı. Yeni yönetim bizden 5 milyar Euro borç istedi. Ben de kendilerine “Verebiliriz” dedim. Problem değil.
“Oradakiler bunun kıymetini bilmeyebilir”
2002’de 76 olan üniversite sayısı 193… Birçok kişi farklı yorumladı. “Bunlar tabela üniversitesi” dediler. O tabela üniversitesi dedikleri üniversiteler potansiyel öğrenci yetiştiriyor. Benim Muş’taki bir gencim İstanbul’a, Kocaeli’ye gidemeyebilir. Üniversiteleri Muş’a gittik. Hakkâri’ye götürdük. Oradakiler bunun kıymetini bilmeyebilir.