Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Saray’da Türkiye İhracatçılar Meclisi üyeleriyle buluştu. Erdoğan ihracatçılara yaptığı konuşmada 15 Temmuz darbe sürecine ilişkin mesajlar verdi. Erdoğan patronlara “O camiadan dostlarınız arkadaşlarınız olabilir, ben diyorum ki bunları ifşa edin. Savcılıklara bildirmeniz lazım.” uyarısında bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından notlar şöyle:
’17-25 Aralık’taki duruşum 15 Temmuz’da anlaşıldı’
10 Ağustos 2014 tarihinde yüzde 52’lik oy oranıyla Cumhurbaşkanlığına layık gören milletime şükranlarımı sunuyorum. Seçim hükümeti kurdum. Her alanda düşüncelerimi ifade etmekten geri durmadım. Kim ne der diye düşünmedim. Aziz milletimin çıkarlarını gözettim.
17-25 Aralık darbe girişiminde gösterdiğim duruşu 15 Temmuz’da anlaşıldı. O ana kadar malesef birçok eş dost ahbap bizleri anlamıyordu, anlamamıştı. 15 Temmuz’da bu olay ortaya çıktı. Şimdi birçok kesim anladığını ortaya koymaya başladı.
‘İş dünyası güçlü olmazsa, ülkemiz de diri olmaz’
TİM’in geçmişine baktığımızda gelen Cumhurbaşkanı ve Başbakanlar ne kadar sık bir araya geliyordu bilemem. Ben TİM’le de, TOBB’la da bir araya olmaya özen gösterdim. Bu ülkeyi biz beraber ayağa kaldıracaktık. İş dünyası diri ve güçlü olmazsa, ülkemizin de diri olması mümkün değildir.
Dün 9 aylık aradan sonra Rusya’ya ziyaretimiz gerçekleştirdi. Dar kapsamlı bir işadamları toplantısını da Sayın Putin’le gerçekleştirdik. İnanıyorum ki çok kısa zamanda Rusya’yla olan ekonomik ilişkileri süratle aşacağız.
‘Kaçaklar kaçtı, biz de kovalıyoruz’
Değerli ihracatçılar en son haziran başında sizlerle bir araya gelmiştik. Almanya parlamentosundaki sözde Ermeni soykırımı vardı. Bugün 15 Temmuz hadisesi sebebiyle birlikteyiz. Nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa 16 Temmuz’da aydınlık bir gün olarak doğdu.
Milletimiz 15 Temmuz gecesi silahların, tankların karşısına büyük bir inançla dikilmiştir. Bu millet büyük, güçlü bir millet. Kaçaklar kaçtı, biz de kovalıyoruz. Bunu da intikam hırsıyla yapmadığımızı söyleyeyim. 240 şehidimizin kanını yere bırakamayız, bırakırsak hesap veremeyiz.
‘En yakın arkadaşımı kaybettim’
Ben en yakın mesai arkadaşımı kaybettim, aslında kaybolmadı çok yüce makama ulaştı. 16 yaşındaki yavrusu da onunla beraber o makama yürüdü. 2195 yaralımız, kimisinin ayağı kopuk, kolu kopuk gazi olarak ziyaretlerimizde gördükçe sorumluluğumuzun büyüklüğünü anlıyoruz. Bu işi adalet çerçevesinde, hukuk içinde hesabını soracağız.
Malazgirt’ten Söğüt’e İstanbul Fethi’nden Çanakkale’ye kadar şanlı tarih 15 Temmuz’da yeniden canlanmıştır. Afganistan’da, Suriye’de yaşanan görüntüleri tekrarlamak isteyenlere milletimiz tarihi bir ders vermiştir.
‘Milletimiz döviz bozdurup oyunu bozdu’
16 Temmuz’da piyasaya sürülen paraya baktığımızda 2,5 milyon dolar hemen Türk Lirasına çevrilip piyasaya sürülmüştür. Darbe girişiminin ertesi günü TİM’in Panama ve Guetemala’ya gönderilecek heyetleri iptal etmemesini ben çok önemli görüyorum. Çünkü bu hain oyunun en önemli ayaklarından biri de ekonomimizin çökertilmesiydi.
Milletimiz 10 milyon dolar döviz bozdurup bu oyunu da bozmuştur. 2 yardım talep ediyorum. Yurtdışındaki tüm muhattaplarınıza bu darbe girişiminin gerçek yüzünü FETÖ’nün tüm dünya için tehdit olduğunu anlatmanızdır.
‘Arkadaşlarınızı ihbar edin’
O camidan dostlarınız arkadaşlarınız olabilir, ben diyorum ki bunları ifşa edin. Savcılıklara bildirmeniz lazım. Bu bir vatanseverlik borcudur. Herkesi istihbarat bilemeyebilir, emniyet bilemeyebilir ya da yetişemeyebilir bakın adamlar kaçıyor. Bunların diyelim ki TSK, diyelim ki emniyet teşkilatı… Enterasan olan şu oradaki imamlık görevini siviller vasıtasıyla yaptılar. Tahsil çok önemli değil, şeytani bir zihinsel yapı.
17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini benim şahsi meselem olarak görüp, 15 Temmuz’u hala kavramayanlar bu örgütün iflah olmaz üyeleridir. Ülkesine acımayana bizim acıma duygumuz yoktur. Zalime merhamet mazluma eziyettir.
FETÖ mensuplarının başını PKK ve DAEŞ mensupları gibi ezmekten yanayız. Sizlerin kendi alanında destek vermenizi diliyorum.
Bu haber en son değiştirildi 11 Ağustos 2016 13:51 13:51
Bu sayı kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin fotoğrafını çekerken aynı zamanda nedenlerini ortaya koyuyor…
Patronun sömürüsüne, düzenin gericiliğine, erkeğin şiddetine boyun eğmemekte bu düzenin karanlığını yok edecektir. Esas sorunun,…
Aslolan devletin bir kadın politikası oluşturması, hayatın her alanında ayrımcılığı kaldırarak kadın erkek eşitliğini sağlaması…
Şiddetin kaynağını sadece erkek egemen anlayışla açıklamak resmin bütününün gözden kaçırılmasıyla sonuçlanır. Karşı karşıya olduğumuz,…
Bu tarihten sonra sistemli bir biçimde İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılar başladı. Aslında saldırılan kadın haklarıydı ama…
2024 yılında bütün toplumu sarsan kadın ve çocuk cinayetleri yaşandı. Medyada günlerce kadın cinayetleri tartışıldı.…