Erdoğan’ı Washington'da "zehir zemberek bir mektup bekliyor"
ABD ziyaretinde bu hafta Erdoğan’a yöneltilecek mektubun metnini Cumhuriyet ele geçirdi. Dört ana paragraftan oluşan mektupta Erdoğan’a bazı icraatlarının yanlışlıkları anlatılıyor ve politikaları düzeltme çağrısı yapılıyor. Mektupta Erdoğan’a Türkiye’deki medyanın halinden ABD’nin endişesi anlatılıyor. ABD’nin başkenti Washington’da bu hafta Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılacak olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı zehir zemberek bir mektup bekliyor. ABD’nin iki eski... View Article
ABD ziyaretinde bu hafta Erdoğan’a yöneltilecek mektubun metnini Cumhuriyet ele geçirdi. Dört ana paragraftan oluşan mektupta Erdoğan’a bazı icraatlarının yanlışlıkları anlatılıyor ve politikaları düzeltme çağrısı yapılıyor. Mektupta Erdoğan’a Türkiye’deki medyanın halinden ABD’nin endişesi anlatılıyor.
ABD’nin başkenti Washington’da bu hafta Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılacak olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı zehir zemberek bir mektup bekliyor. ABD’nin iki eski büyükelçisi Mortton Abramowitz ve Eric Edelman’ın kaleme aldığı ve imzaya açtığı mektubun metnini Cumhuriyet ele geçirdi. Birçok bölge uzmanının imzaladığı belirtilen mektup doğrudan Erdoğan’a hitap ediyor. Dört ana paragraftan oluşan mektupta Erdoğan’a politikaları düzeltme çağrısı yapılıyor. İmzaya açılan metinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu sorular yöneltiliyor:
1 Neden endişelenmeyelim?
Geçen yıl boyunca binden fazla kişi size hakaret etmek ile suçlandı ve yüzlerce akademisyen soruşturmaya muhatap oldu. Muhalif bir gazete partinizin üyesi liderliğindeki bir çete tarafından saldırıya uğradı, iyi tanınan köşe yazarı serseriler tarafından kendi evinin önünde saldırıya uğradı. Hükümetiniz yakın geçmişte Zaman gazetesine el koydu. ABD veya ABD’dekiler Türkiye’deki medyanın halinden neden endişelenmesinler?
2 Başkanlık sistemi için değer mi?
Medya ve ifade özgürlüğü erozyona uğrarken sizin anayasayı değiştirme suretiyle başkanlık sistemini getirerek kişisel gücünüzü genişletme çabanızı seyrettik. Bütün muhalif partiler ve Türklerin çoğu başkanlık sistemine karşı. Partinizin üyeleri dahi itirazlarını ve gücün bir merkezde fazlaca toplanmasından doğabilecek itirazlarını dile getirdiler. Ülkeyi bölecekse başkanlık sistemini arkasından gitmeye değer mi?
3 masaya neden dönmüyorsunuz?
Birkaç yıl süren ve başarısız sonuçlanan görüşmelerden sonra Türkiye’nin PKK’ye karşı savaşı geçen yaz tekrar başladı. Hükümetiniz görünen o ki PKK’yi sadece askeri güç ile yenmeye karar verdi. Birçok Türk şu an tutulan yolun ülkeyi bir iç savaşa yaklaştırdığı yönünde endişelerini dile getirdi. Bu durumun bir çeşit özerk Kürt yapısını daha muhtemel hale getirdiği görülüyor. Müzakere masasına neden geri dönmüyorsunuz?
4 PKK’nin kollarına itmiyor musunuz?
HDP’nin üyelerinin dokunulmazlıklarını kaldırmak, onların PKK’ye bağlı olduğunu iddia ederek böylece onları anayasal suç işlemekle cezalandırmak istemektesiniz. Anayasanız “demokratik, seküler ve hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir sosyal devlet” olduğunu söylüyor. HDP nasıl anayasayı ihlal etmiş olabilir? Bu yoldaki faaliyet Türkiye Kürtlerinin genç jenerasyonunu radikalleştirme riskini artırıp onları PKK’nin kollarına itmiyor mu?