Fazıl Say: "Evet, 'Dejenerasyon' kazandı"

Besteci ve piyanist Fazıl Say sosyal paylaşım sitesindeki Facebook hesabından “Müzik sektörünün girdiği çıkmaz sokak” adlı bir makale yayınladı.

Fazıl Say:

Besteci ve piyanist Fazıl Say sosyal paylaşım sitesindeki Facebook hesabından “Müzik sektörünün girdiği çıkmaz sokak” adlı bir makale yayınladı. Okurlarımızla paylaşıyoruz.

İlk söyleyeceğim şu olur, YouTube ve Spotify sistemlerinin külliyen değişmesi lazımdır. Bakın hesaplayalım; Bir albümü kaydetmenin en-en-en ucuz hali 40-50 bin liradan başlar. Bir kayıt yapmak ve kayıdı en son haline getirmek için verilecek olan minimum stüdyo kirası, editing, mixing, mastering, emek veren müzisyenlerin ve teknisyenlerin ücretleri, diğer masraflar, sonra CD fotoğrafı, CD bookleti, dizayn, sözlerin ve müziklerin telif hakları…

Çıkan sonuç en ucuz hali ile böyle… Elimizdeki toplam harcama 50 bin civarı bir masraf ise, (daha klip yapmadan) sadece bunu karşılamak için YouTube ve Spotify’da albümümüzün “100 milyon kere” tıklanması gerekiyor! 100 milyon! Yani öyle “1 milyon kere tıklanmak” gibi muazzam bir rakam bile ancak stüdyodaki “çay parasını” karşılayabiliyor. Düşünün, bu memleketin en meşhur Rock starları 7-8 bin adet CD satabiliyor artık. İnternette tıklanmalarında ise “10 bin tık” karşılığı 1 Dolar (yaklaşık 3 tl) alabiliyorlar…

Şimdi, Türkiye’de pop/Türkiye’de arabesk/kim müzisyen kim manken/kim müziğe emek verdi kim vermedi/dünyada da böyle mi- değil mi?/hangisi iyi-hangisi kötü?/ tartışmalarının hepsi bir yana, geçilen yolda yapılan büyük hataları da görmemezlikten gelemeyiz. Bu hatalar dünyadaki her yerde aynıdır.

Güzel bir sözdür “kültür ile paranın evliliği 20. yüzyılda sona erdi, boşandılar, para sadece daha ticari, daha düşük düzey, daha basit satabileceği ögelere yöneldi”.

Doğrudur.

Evet, “Dejenerasyon” kazandı. Ama, “kültür” camiasının da ne çok hata yaptığını unutmamalıyız, örneğin; geçtiğimiz 15-20 yıl içerisinde, 3-5 bin satabilen senfonik albümlerin kayıt masrafları, orkestralara ödenen ücretler 300-400 bin dolarlara varıyordu, bu sektörü batırdı, haliyle, en sonunda kayıt yapamaz oldular, hatta kendi kayıtlarını kendi yapar oldular, hatta onu da satamaz oldular, hatta satamadıkları için bedavaya internete koydular kayıtlarını. “Bari namımız yürüsün” diye düşündüler…

Şu anda hem üst kültür hem de dejenere popüler kültür bir çıkmaz sokaktadır. Sektör internete yenilmiş, yeni üretim çok zor hale gelmiştir.

Bu durumda, yeni nesiller nasıl ortaya çıkacak, bu büyük okyanusun içinde gerçekten yetenekli olanlar nasıl sivrilecek?

Gerçekten merak ediyorum.

Bir değişim lazım.

Bir yeni uygulama lazım. Öncelikle müzik ve internet konusunda…

Yoksa müzisyenlik sadece bir hobi olarak devam edecektir. Çok da pahalı bir hobi…