Ünlü pop şarkıcısı Gülşen’in ‘Dan Dan’ adlı şarkısının klibini yayınlayan kanallara şarkıcıyı ‘telefonla arkadaşlık hizmeti veren kadın’a benzeterek ceza kesen RTÜK, bu kez aynı şarkının sözlerinde ‘intihara teşvik’ bulunduğu gerekçesiyle Dream Türk kanalına 14 bin 359 lira idari para cezası verdi.
RTÜK, şarkıda yer alan ‘Ya beni gelip alırsın buradan/ Ya da bir ses duyarsın oradan/ Öldürürüm kendimi, dan dan dan’ sözlerinin çocuk ve gençlere intihar mesajı verdiği belirtildi.
Sözlerde istediğini elde edemeyen birinin silahla kendini vurma mesajı savunulduğu açıklamada, “Bu söz, özellikle ergenlik çağının bunalımlarını yaşayan çocuklara, problemler karşısında intiharı çözüm olarak göstermesi açısından çok büyük tehlike arz etmektedir” dendi.
RTÜK, ‘çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde’ bulduğu klibi yayınlayan Kral Pop, NR1, Power Türk ve Dream Türk kanallarına oy çokluğuyla uyarı cezası vermişti.
“Canlı bomba” propagandası cezasız kalmıştı
TRT Belgesel kanalında yayınlanan ‘Pusula Doğu’ isimli programda Suriye’deki çatışmalarda babasını kaybeden Suriyeli bir çocuğa ‘Savaşmak zorunda kalsan ne yapardın?’ sorusu yöneltilmiş ve ‘kontrol noktasında kendimi patlatırdım’ yanıtı alınmıştı. Belgeseli yayınlayan TRT gelen tepkiler üzerine “Bilindiği üzere belgesellerde kurgu yapılmaz, gerçekler çarpıtılmaz, duygusal tepkiler yönlendirilemez” şeklinde açıklama yapmış ve kurumun kamu yayıncılığı bilinciyle hareket ettiği savunulmuştu.
Sözkonusu belgeseli CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, yazılı soru önergesi vererek TBMM Gündemine taşımış, daha sonra da RTÜK’e dilekçe başvurmuştu. Altıok devlet televizyonunda açık açık cihatçılık ve canlı bomba propagandasının peşini bırakmayacağını belirttiği dilekçesinde şu ifadeleri kullanmıştı:
“TRT 1 logosuyla yayın yapan kuruluşta 5, 12, 19 Nisan 2015 tarihlerinde ve TRT BELGESEL logolu yayın kuruluşunda ise 27, 28 Mart 2016 tarihinde yayınlanan “Pusula Doğu” isimli program Suriye’deki iç savaş konu edilmiştir. Tamamen Özgür Suriye Ordusu’nu haklı göstermek, Esed rejimini karalamak amacıyla çekilmiş olduğu anlaşılan belgeselin, birçok bölümünde bir tarafın iyi, diğer tarafın kötü olduğu izlenimini yaratmak amacıyla küçük çocuklar istismar edilmiştir. Enkaz altından külçe halinde çıkarılan, yüzleri kanlar içinde yaralı, kolu ve bacağı kopmuş çocukların görüntülerinin yer aldığı belgeselde yaralı çocuklarla yapılan röportajlara da yer verilmiştir. Suriye’de bir kampta yaşayan Zeman Muhammed isimli bir çocukla yapılan söyleşi aynen şöyledir:
-Savaş sana neyi ifade ediyor?
-Beşşar’ın kötü biri olduğunu, Beşşar’dan nefret ediyorum.
-Özgürlük sana ne ifade ediyor?
-Özgürlük deyince Beşşar’ın devrilmesi geliyor aklıma.
-Savaşmak zorunda kalsan ne yapardın?
-Kontrol noktasında kendimi patlatırdım.
-Ölümden korkmuyor musun?
-Hayır. Çünkü dayımın oğlu, amcamın oğlu ve babam şehit oldular.
Söz konusu görüntüleri inceleyen Bağımsız Sinema Merkezi yetkilileri, “Çocuklara bu konuşmaların ezberletildiği ve uzun bölümlerin de kâğıttan okutulduğunun görüntülerden anlaşıldığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bunların yanı sıra bir kadın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Oğlum gözüm canım Erdoğan, senden bir ricam, bir isteğim olacak, bunun üstesinden geleceğine eminim. Sınırlarına yaklaşıp, sana güvenen sana sığınan Müslümanları, kadınları ve çocukları vuran rejim uçaklarına izin verme, onları uzaklaştır. Allah’ım onların uçaklarını düşür” şeklinde çağrı yapıyor.
Belgesel Suriye’de rejim güçlerine karşı savaşan bir grup olan Özgür Suriye Ordusu üzerine kurgulanmış ve tek taraflı olarak hazırlanmış, sadece bu gruba mensup kişilerle söyleşiler yapılmıştır. Bu söyleşilerde, ‘Muhalif güçlerin tamamının yerli halk olduğu’, ‘Rejim güçlerinin şehri tamamen yok ettiği’ ve ‘Rejim güçlerinin varil bombalarıyla çocukları öldürdüğü’ anlatılıyor.
Söz konusu belgesel ana fikir olarak ve buna çocuklar da alet edilerek, ‘Suriye’deki savaşın bir iç savaş olmadığı özgürlük mücadelesi olduğu” verilmeye çalışılıyor. TRT 1 ve TRT Belgesel logolu yayın kuruluşları bu yayınlarıyla, 6112 Sayılı Yasa’nın “Yayın Hizmetleri ilkeleri” başlığı altında yer alan 8. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ifade edilen, “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz”, (ç) bendinde yer alan, “İnsan onuruna saygılı olma ilkesine aykırı olamaz…” ve (ğ) bendinde belirtilen, “Çocuklara karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez” ilkelerine aykırıdır.”
Altıok’un TBMM ve RTÜK nezdinde yaptığı girişimlerinin üzerinden iki ay geçmesine rağmen konuyla ilgili bir sonuç elde edilemedi.
Bu haber en son değiştirildi 1 Haziran 2016 23:46 23:46
ABD Başkanı Joe Biden, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Netanyahu hakkındaki tutuklama emrinin "rezalet" olduğunu…
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin davasında abla Selma Ateş’e saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt,…
Ali Yerlikaya bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Muhalefet milletvekilleri kadın cinayetleri ve KADES uygulamasına…
AKP’li İzmir Menemen Belediyesi’nin 2023’te bir ay içinde 40’a yakın konser ve etkinlik yaptığı ortaya…
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…